En İyi Arkadaşım.. -MentorGola-

5

Birisinden hoşlanıyorum dediğim günden beridir Hürkan bir tık bana daha yakın davranıyordu.

Ali'yle takılıyorduk genelde videolar sayesinde. Özlüyordum onu ama işimi de yapmalıydım bir yandan. Hem iyi oluyordu bir yandan, Ömer ile etkileşimlerini görmeme gerek kalmıyordu.

Telefonum çalınca kafamı önümdeki bilgisayardan çektim. Elime alıp kimin aradığına baktım, Hürkan'dı.

Açtım. "Selam."

"Ne yapıyorsun? Birkaç gündür bana uğramadın, bu şaşırtıcı bir durum. İyi misin diye kontrol etmek istedim."

Güldük beraber. "Birkaç gündür bir videoyla uğraşıyoruz, ondan dolayı. Yoksa seni asla bırakamam, biliyorsun." dedim şakayla karışık bir şekilde.

Kıkırdayıp minik bir mırıltıyla onayladı beni.

Biraz daha konuşup kapattık. Ona olan özlemimi bastırdığımı fark ettim o anda, bu yüzden işlerimi hızlıca bitirmeye odaklandım.

Akşama doğru bitirdim ve onun yanına gittim. Biraz sohbet falan edip birkaç video çektik beraber.

Videolarda açıkça flörtleşmiştim onunla. Bazen karşılık vermişti gülerek. Aramızda bir çekim vardı, bunu -neredeyse- herkes biliyordu.

Videodan sonra normal takıldık bir süre. Film izlemeye karar verdik, mısır patlatmak için mutfağa gitti.

Birkaç dakika sonra telefonu çaldı, burada unutmuştu. Kalkıp aldım elime ve mutfağa gittim ona vermek için, bir yandan da kimin aradığına baktım.

"Telefonun çal- 'Daddy'? Ne?"

Ona baktım şaşkınlıkla. Cidden.. Ne..?

"Ne? Ah! Ömer büyük ihtimalle.."

"Ömer sende böyle mi kayıtlı? Cidden mi?"

Ona baktım çoktan çatılan kaşlarımla. Ufakça gülümsedi ve telefonu almak için üstüme eğildi ama izin vermedim, bu sefer değil.

Onun üstüne gittim ben de, ani yakınlaşmayı beklemediği için duraksadı. Yavaşça uzaklaştı ama ben üstüne gitmeye devam ettim, tezgah ile arama aldım bir bakıma.

Şaşkın gözlerle bana bakıyordu, telefonu sıkıca tutuyordum, kaldırdım görebileceği bir şekilde.

"Ciddi misin sen?"

"Emre, öyle değil ya-"

"Gülmemelisin şu an, üstünlüğün kimde olduğunu anlamadın sanırım?"

Bunu derken yaklaştım yüzüne iyice, kafamı hafifçe yana eğdim, öpecek gibi bir pozisyondaydım. Dudaklarımız yakındı ve inanın kendimi nasıl tuttuğumu bilmiyorum, sinirim önplanda sanırım.

"Açıklamama izin vermiyorsun ki."

"Açıkla." dedim bir elim yavaşça beline giderken. Anlık duraksadı yeniden, ama toparladı kendini.

"Ben yapmadım bunu, onunla konuşurken bir muhabbet dönmüştü, bana inat yapmıştır. Dalga geçiyor çün-"

"Öyle mi?" mümkünmüş gibi daha da yaklaşarak sordum kısık bir sesle, yutkunduğunu gördüğümde sırıttım.

"Evet.."

Bana bakıyordu, bir şey yapmamı ister gibiydi. Onunla bu andan sonra zaten normal arkadaşlığa devam edecek gibi değildik, korkacak bir şeyim yoktu. O bakışları da gaz vermişti bir yandan.

Öne eğildim ve gözlerimi kapatıp öptüm onu.

Birkaç saniye bir şey yapmadı. Korkmadım değil.

Tam ayrıldığım an kolları sıkıca boynuma dolandı ve yine kendine çekerek o öptü bu sefer, ufakça gülümsedim.