chapter one : ymir's curse
1572 paradis adası
Sert dalgalar kıyıya vururken Ymir ve mürettebatı altın dolu sandıkları gemiye yüklemekle meşguldü.
"Kaptan çoğunu aldık artık buradan gidelim."
Kaptan yardımcısı kaptanına seslenirken yüzüne çarpan suyu koluyla sildi.
Ymir korkuluklara yaslanıp son sandıkları gemiye taşıyan adamlarına baktı. Kafasını sallayıp konuşmaya başladı.
"Herkes gemiye, bu lanet adadan bir an önce gidelim." herkes aceleyle gemiye bindi.
Demirleri kaldırıp yola çıkmaya hazırlandılar. Hep bir ağızdan kahkaha atıp zafer şarkıları söylediler. Ama onlar daha kıyıdan ayrılamadan koca bir dalga gemilerinde hasara yol açmıştı bile. Tayfa korkak bakışlarını gemide açılan büyük deliğe dikti.
"Kaptan ne yapacağız?" Ymir şapkasının ucunu kaldırıp gemideki deliğe baktı.
"Herkes gemiyi terk etsin, acele edin!" dediğini yapıp gemiden hızla inmeye başladılar. Bir korsan dizlerinin üstüne çökmüş su alan gemiye bakarak ağlamaya başladı.
Herkesin bakışları ona döndü. Kaptan da dahil. Ymir aralarından geçerken hepsi kenara çekildi. Ağlayan korsanın önünde durdu. Kılıcını çekip tereddüt etmeden kafasını yerle buluşturdu.
"Benim mürettebatımda korkağa yer yok, eğer deminki gibi zırlamaya başlayacak biri daha varsa kellesini onunkinin yanına gönderirim." kafalarını eğip kaptanın sözlerinin altında ezildiler.
Ymir bir kuşun bile uçmadığı bu adadan sağ çıkamayacaklarının farkındaydı. İşte o an gemisiyle birlikte batan hazinesini lanetledi.
Eğer hazineye o sahip olamıyorsa kimse olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cursed treasure | erwin smith
Fanfictionbir yandan hırçın dalgalar gibi dağıtırken benliğimi, bir yandan da gökyüzünün sakinliğini hissettiriyordu o okyanus gözlerin. ×erwin smith ×pirate ×kitap karayip korsanları serisiyle benzerlikler gösterecektir ×030222 © ashleiner