İhanet I

9 1 0
                                    

Sabah saatleri günlerden Cuma... Tarih 25 Mart 2007. Akif 14 yaşında. Saat 06.59, Akif yatağında üst duvardaki içindeki durmaksızın bağıran heyecanla çıkartmalarına bakıyor. Zengin bir aileye mensup olan Akif'in bugün doğum günü. Dünden annesiyle planladığı okuldaki doğum günü partisini, devamlı aklında kurgulayıp duruyor. Saat 7.00 olduğu gibi çalan alarmla yataktan kalktı Akif. Kahvaltı saatleri bu âna denk gelen Akif'in aklında bir an önce okula gidip doğum günü dileklerini almak var. Ayna karşısında günlük temizliğini yaptıktan sonra dolabından en sevdiği gömleğini ve pantolonunu giydi. Bunları özel kılan en önemli husus rengi veya kumaşı değildi. En sevdiği arkadaşı olan Öykü'nün bir armağanı olmasıydı. Nitekim Akif'de okulda ilk onun özel gününü kutlamasını bekliyordu. Görmeyen yeşil gözlerine gözlüğünü takmadan aşağı inmedi. Merdivenleri indi, kahvaltı masasına geçerken kedisini sevdi ve oturdu.

Annesi arkadan yaklaşıp, Akif'in elini omzuna koyarak :

-Günaydın Akif. Gördüğün üzere bugün sadece hediyeler ile farklı olmayacak, yemek sofralarını senin için özenle hazırladım.

Akif gülümseyerek teşekkürle yeltendi.
Babası kravatını bağlayarak telaşla masaya geliyordu. Babasının bugün özel bir şirkette toplantısı vardı. Babası okulda bulunmayacağı için, Akif'in okulu ile anlaşıp partiden sonra kendi planları ile Akif'i yeni maceralara götürmek üzere okuldan anlaştı.

Babası masaya oturdu :

-Evlat günaydın. Bakıyorum da benden de şık giyinmişsin.

Akif bu tür söylemlere katılmayı sevmiyordu sadece gülümsüyordu. Yemek masasında pek bir şey yemeden kalkıp okula gitmek üzere deri ceketini giydi ve dışarı çıktı. Akif komşularından biri de olan Öykü ile okula beraber gider beraber dönerdi. Öykü öğrenci taşıma aracının onları alacağı yere daha erken gelirdi. Akif oraya gitmişti ama bir anlık bir hevesi kırıldı, adeta yüzü düştü. Öykü yoktu. Akif kendi kendine mırıldanarak :
-Acaba okula mı gelmeyecek? Bana bunu söylerdi ama... Kapılarına gitmeli miyim acaba? Ne olur ki?
Akif yola koyuldu ve kapıya geldi. Perdeler çekiliydi. Kapıyı çaldı. İçeriden hiçbir ses gelmiyordu. Akif merakla ve öfkeyle bu kez zile bastı. Kapıyı yine açan olmadı.

Akif umudunu yitirmiş bir şekilde çaresiz adımlarla geri dönerken aniden kapı açıldı:

-Hey! Akif!

Akif tanıdık gelen bu sese arkasını döndü ve şaşırdı. Hayatında ilk defa Öykü'yü hayallerinde kurguladığındanda öte bir güzellikte beyaz elbisesi ile gördü. Saçlarını özenle ördürmüş, gözlükleri takmak yerine lensini kullanmayı tercih etmişti. Akif çok heyecanlanmıştı "bunları acaba benim için mi yaptı?" diye düşündü ve koşarak aniden sarıldı. Öykü duraksadı ve aniden çekildi. Akif de toparlandı.

Öykü:

- Üzerimi değiştiriyordum duyamadım özür dilerim.

Akif atılgan bir şekilde:

- Servisi kaçırmazsak sorun olmayacak, biraz acele edebilir miyiz?

Öykü bakındı:

- A tabi.

Öykü'nün annesi Işıl hanım kapıya belirerek:

- Doğum günün kutlu olsun Akif. Çok yakışıklı olmuşsun. Unutmadan..

Öykü'ye döndü ve eline hediye paketi tutuşturdu ve ikisine de kapıda veda etti.

Yol kenarına kadar yürürken Akif:

- İnanılmaz güzel olmuşsun. Bunları hiç giymemiştin, yeni mi aldın?

Öykü:

- Teşekkür ederim Akif. Annemle seçtim yarın kuzenlerime gideceğiz. En büyük 2. kuzenimin evlilik günü için. Tam 3 gün sonra! Çok heyecanlıyım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

IzdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin