Luka gitarını iyice sırtına yerleştirdi ve yürümeye devam etti. Juleka bugün dışarı çıkmak için arkadaşı Rose'a söz vermişti. Ama bugün Agreste'lerin küçük çocuklarına bakıcılık yapması gerekiyordu. Bu yüzden de iş mecbur Luka'ya kalmıştı. Juleka normalde sorumluluklarını ekmezdi ama söz konusu Rose olunca işler değişmişti tabii. Luka o ikisi arasında bir şey olduğunu biliyordu ama kardeşi ona açıklayana kadar susmayı seçmişti. Gerçi kardeşinin bundan haberi var mıydı bilmiyordu. Çünkü Rose'u "arkadaş" sanarken baya ciddiydi. Luka böyle kendi düşüncelerinde kaybolarak Agreste'lerin malikanesini bulmuştu. Zaten yanlış adres olması imkansızdı. Ev o kadar büyüktü ki direkt göze çarpıyordu. Luka durup kapıyı çaldı ve bekledi.
"Kimsiniz?"
"Luka Couffaine, kardeşimin yerine gelen bakıcıyım."
Kapılar otomatik olarak açılırken Luka kamerayı inceledi. Ne değişik bir teknolojiydi. "Gabriel Agreste gibi ünlü bir moda tasarımcısı için normal olmalı." diye düşündü omuz silkerek eve girerken. Neyse ki evin kapısında onu gerçek bir insan karşıladı. Emilie Agreste yüzündeki sevecen gülümsemeyle kollarını açmış Luka'yı kucaklayacak gibi beklerken Luka ne olur ne olmaz ondan biraz uzakta durdu.
"Hoşgeldin Luka'cığım, kızkardeşinin bugün gelemeyeceğini duyunca çok üzüldüm. Ciddi bir durum yok değil mi?"
Luka yüzüne onunki gibi "cici" bir gülümse takınmayı gerek görmediğinden sakince konuştu.
"Hayır, sadece meşguldü biraz."
"Ah, siz gençlerin önemli işleri var tabii. Aslında bir çalışan almayı düşündük ama Adrien onlarla bir türlü anlaşamıyor. Kızkardeşini çok sevdi, umarım seni de sever."
Luka'nın kafasındaki "Madem bu kadar zenginsiniz özel bir bakıcı tutsanıza." sorunu aydınlanmıştı ama yine de kadının ona bunları niye anlattığını anlamadı.
"Yine gevezeliğim tuttu, seni kapıda beklettim canım. İçeri gel hadi. Adrien şimdi yeni uykusundan uyandı. Biraz asabi olabilir ama çok cici çocuktur. Gel de seni odasına götüreyim."
Luka Emilie ile beraber eve girip üst kata çıktı. Emilie büyük bir kapının önünde durdu.
"İşte odası burada canım, biz birazdan çıkarız."
Emilie kapıyı yavaşça açıp içeri girdi, onun arkasından da odayı inceleyen Luka.
"Adrien, tatlım bak sana kimi getirdim."
Luka yatağın üstünde oturmuş tek eliyle gözünü ovuşturan sarı saçlı çocuğa bakarken ister istemez gülümsedi. Adrien da elini gözünden çekip yeşil gözleriyle Luka'ya baktı.
"Kim bu?"
"Bu Luka, bugün sana eşlik edecek olan abi, demiştim ya sana. Juleka ablanın yerine geldi."
Emilie saatine baktı ve tekrar Luka'ya döndü.
"Benim şimdi çıkmam gerek, siz tanışırsınız tamam mı?"
Sonra oğlunun yanına gidip yanağını öptü.
"Akşama döneceğim tamam mı Adrien, abini üzme."
Emilie odadan çıkarken Adrien da minik elini sallayarak ona veda etti. İkisi odada yalnız kalınca Adrien yeşil gözlerini tekrar Luka'nın üzerine dikti.
"Merhaba Adrien."
"Senin annenin saçı pembe mi?"
Luka gelen soruya şaşırsa da bugün bunun gibi sorulara maruz kalacağını biliyordu. "Umarım bu işin sonu iyi bir yere varır." diyerek Adrien'a rahatça bakabilmek için eğildi ve şirin bir gülümsemeyle sorusunu yanıtladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Sitter / Lukadrien
FanfictionHer şey Luka'nın sadece bir gün için kız kardeşinin yerine küçük Adrien'a bakıcılık yapmasıyla başlar. Bu işten bir an önce kurtulmak isteyen Luka Agreste'lerin evine giderken bir hayran kazanacağını bilmiyordur...