Un - Je suis vraiment désolé.

3.8K 188 341
                                    

"Marinette!"

Kulağına fısıldayan ince sesi duyduğunda yavaşça gözlerini araladı, ve bulanık olan görüşüne netlik kazandırmak için birkaç kez ard arda kırpıştırdı.

"Marinette, uyan hadi. Okula geç kalacaksın." Tikki konuştu yorgunca, Marinette'nin saçlarının arasına dalıp rahat bir konumda gözlerini kapatarak. Bütün gece Hawk Moth akumalarını salmış Paris sokaklarını birbirine katmıştı. LadyBug ve ChatNoir eve okula yarım saat kala girmişlerdi. E haliyle, Marinette ve kwami'si oldukça bitkin bir haldeydi.

"Uh, okula gitmek istemiyorum." Marinette sıkıntıyla derin bir iç çekti. Oysa ki daha demin Adrien'i ile birlikte olduğu çok güzel bir rüyanın içindeydi. Huh, Adrien!

Marinette heyecanla yerinden doğruldu. Ve Tikki kafasından kayarak yastığına yuvarlandı. Ardından yastığa sarılarak daha rahat bir pozisyon aldı.

"Uyan Tikki! Bugün neredeyse üç dersim Adrien ile aynı!" dedi gülümseyerek gözlerini ovalarken.

Heyecanla birkaç gerinme hareketi yaptı.

Ardından yatağına kısa bir bakış attı. Beyni uyku için kırmızı sinyaller verirken, kalbi onun Adrien için okula gitmesini söylüyordu. Ve o kalbinin sesini dinleyerek lavaboya doğru adımladı.

**

"Mari, buna inanamayacaksın ama şurada duran kız-" Lafını kesti ve parmağı ile etrafında hafif kalabalık oluşmuş, yüzünde ki tarifi olmayan sinsi gülümsemesi olan kızı işaret etti.

"-LadyBug'ın gerçek kimliğini bildiğini ve onunla en iyi arkadaş olduğunu iddia ediyor! Aman Tanrım, derste onun yanında otursam bana kızarmısın?" Diye devam etti Alya, elini ensesine atıp gülümserken.

Alya konuşurken, Marinette sinirden hangi renge bürüneceğini şaşırmıştı. O kızı tanımadığına emindi. Ve Alya onunla oturmayacağını söylemişti, Tanrım diye geçirdi içinden.

"Argghh- Tanrım ben Lad- Yani şeyy- ee- Aman Tanrım o Adrien mi!" Marinette sinirle başladığı cümlesini az kalsın sırrını açıklaması yüzünden endişe ile bitirdi. Yada, bitiremedi. Hiç olmadık bir zamanda çıkagelen Adrien kurtarmıştı onu.

"Gitmem gerek ehehe!" Marinette koşarak kabinlere ulaştı ve boş olanlardan birine girdi. Ve küçük yan çantasından fırlayan Tikki sessizce ona bağırdı.

"Bunu yaptığına inanamıyorum Marinette, sinirlerine hakim olmalısın, yoksa Akumalardan birine yakalanabilirsin. Üstelik az kalsın o sinirle sırrını söylüyordun! Unutma bunu kimse bilmemeli, sen bile." Tikki konuştu.

Marinette dişlerini sıkarak ellerini yumruk haline getirdi ve birkaç kez zıplayarak sinirini sessizce dindirmeye çalıştı. Ardından birkaç derin nefes alarak sakinleşti.

Tikki çantasının içine girdi ve saklanmayı sürdürdü. Marinette kapıyı açtığı gibi biri ile çarpışmış ve üstüne üstlük o kişi ile birlikte yere devrilmişti, üstüne.

Marinette yavaşça gözlerini açtı ve bir anda telaşa kapıldı, çünkü üstünde durduğu çocuk Adrien'dı!

Marinette hızlıca doğruldu ve elini başının arkasına koyarak :

"Aman Tanrım b-ben çok üzgünüm gerçekten! İ-is-isteyerek yapmadım. Gerçekten. "

Adrien anlayışla gülümsedi, ve oda doğruldu. Şu an Adrien bacaklarını aralamış ve ellerini bacaklarının arkasına koyarak destek alıyordu ve Marinette bacaklarını altına almış bir şekilde Adrien'in bacaklarının arasında oturuyordu.

"Gerçekten özür dilerim, Adrien. İsteyerek yapmadım. "

"Sorun yok Marinette. Bende tam bu kabin boşmu diye bakacaktım. Ama sanırım gerek kalmadı. " Adrien kıkırdayarak konuştu.

Marinette al al olmuş yanaklarını gizlemek adına başını eğdi ve o da kıkırdadı. Bu hareketi Adrien'a birini anımsattı. Ama Adrien bunu es geçerek Mari'ye bakmaya başladı. Ardından elini çenesine koyarak Marinette'in başını kaldırdı.

Marinette iyice kızararak gözlerini kapattı ve ellerini Adrien'in dizlerinin üzerine koydu.

Adrien Marinette'in çenesini kendine yaklaştırıp dudaklarına bakmaya başladı. Dudakları dolgun ve yumuşacık gözüküyordu.

"Marinette."

Kendini tutamadı ve inlemeye benzer bir ses çıkardı Adrien.

Marinette resmen domates gibi olmuştu! Derin bir nefes almak için dudaklarını araladığında, dudaklarının arasına girecek keskin hava yerine dudaklarının üstünde ki dudaklar yüzünden gözlerini kocaman açtı ve göğsünün içinde çırpınan kalbini göz ardı ederek dudaklarını iyice araladı, ve kendini öpüşe bıraktı.

Hafif dudaklarını araladı ve diline değen dili hissetti. Yanakları daha çok kızarırken alt dudağını emen dudakta dilini gezdirdi. Adrien yavaşça başını yana eğdi ve öpüşü derinleştirdi.

Fakat daha sonra gözlerini açtı ve ne yaptığının farkına vardı.

O arka sırasında oturan dostu gördüğü Marinette'i bir anlık zevki için öpmüştü! Bir anda geri çekildi. Marinette dudaklarına değen hava ile ne zaman kapadığını hatırlamadığı gözlerini araladı ve Adrien'a baktı.

Başını iki yana sallıyordu ve kaşlarını çatmıştı.

"Marinette," ismi bu sefer ağzından pişmanlıkla çıkmıştı.

"Üzgünüm bunu yapmamalıydım, bu bir hataydı, unut bunu lütfen. Sana umut vermek istemem."

Marinette'in dizlerinde duran ellerini çekerek doğruldu.

"Gerçekten özür dilerim." Arkasını döndü ve soyunma odasının çıkışına adımladı, arkasında bıraktığı enkazı düşünmeden.

Upsss, ilk bölümden bunu yaptığıma inanamıyorum! Sizce olmuşmu? 😥😱

Debris | Miraculous |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin