Six - Mr. Alegron

1K 76 116
                                    

Sevgili okurlar, önce ki bölümün son kısmında kağıtta yazan şeyi değiştim.

Çok kötü şeyler yaşadım Allah'a şükür atlattım. Ama hala moralim bozuk bu bölümü zor bir şekilde yazdım.

Her satıra yorum atın lütfen, umarım affedersiniz.

Marinette gözlerini araladı ve başını hafif doğrultarak yastıkla olan temasını kesti. Birkaç anlamadığı mırıltı duydu. Etraf netleşsin diye gözlerini kırpıştırdı ve sol tarafına dönüp baktığında yanı başında namaz kılan Adrien'ı gördüğünde çığlık atarak yataktan kalktı. Son dualar olan rabbenaları okuyup selam verdi ve Marintte'e baktı.

"Selamın aleyküm." 

şaka şaka jfjkldsjbfasdıh böyle bir şeyi wattpad de ilk kez ben yapıyorum sanırım, lütfen başka hikayelerde böyle bir şey görmeyeyim :):):):):):) tm tm iyi okumalar ıjosdfbsdjhjf 


Bölüm şarkısı: Ariana Grande - Dangerous Women


Alarmımın çaldığını duyduğumda eskisi gibi huysuzluk yapıp yorganı tekmelemek veya yastığı kafama bastırmak yerine, tıpkı reklamlarda insanların yapıpta benim inanamadığım gibi tuhaf bir şekilde mutlu ve gülümseyerek uyandım. Doğruldum ve ellerimi iki yana uzatarak gerindim, ve alarmı susturdum.

"Günaydın Tikki!"

Daha hala derince bir uyku çeken Tikki, bu seslice bağırmamdan sonra sıçrayarak uyanmış ve saklnmıştı.

"Tanrı aşkına Marinette neden bağırıyorsun, ya bayan Sabina duyup yukarı gelse? Üstelik bu şekilde uyandırılmak hiçte hoş değil!"

 Sinirli ama yine de sevimli surat ifadesiyle konuşurken çoktan kıyafetlerimi hızla üzerime geçirmiştim. Sevinçle oradan oraya zıplayarak çantamı da gereken eşyalarla doldururken aklıma gelen ilk şarkı olan Indila - Derniere Danse'yi mırıldanıyordum. 

Çantamı da omzuma takıp merdivenlerin korkuluklarından kayarak indim ve hızlı adımlarla annemin yanına gidip yanaklarına öpücük kondurdum.

"GÜNAYDIN." Fazla bağırmış olmalıyım ki babam odasından koşarak çıktı -ki neredeyse yere düşecekti.- 

"NE OLDU?" O da telaştan bağırarak sorduğu soruyu annem de bağırarak cevap verdi. 

"NİYE BAĞIRIYORSUNUZ!?"  Babam içine derin bir nefes çekerek rahatladığını belirtti.

"Tanrım bir şey oldu sandım, deli kızım benim." Babam ellerini önlüğüne silerken bağırma faslını bitirdiğinde annem ve benim kıkırdamalarım çoktan kahkahaya dönüşmüştü bile. 

--------

Çantamı sırama koyup yerime oturdum. Alya'ya selam verdim fakat anlatmak için sabırsızlandığım şeyler için yerimde duramıyordum, biraz daha kıpırdandım. 

"Anlat hadi." Dedi Alya, anlatacak bir şeylerim olduğunu anlamıştı sanırım.

Olmaz anlamına gelecek şekilde, kaşlarımı kaldırıp indirirken başımı iki yöne doğru salladım ve gözlerimle Adrien'ı işaret ettim. Anlatacak şeylerimin baş rolü olan çocuk tam önümde oturuyordu ve beni duymaması imkansızdı. 

"Tuvalete gidelim." Bileğimden tuttu ve birlikte ayağa kalktık, fakat tam o sırada kapı açıldı ve hiç görmediğim bir öğretmen içeri girdi. Kaşları çatık bir biçimde ve huzursuzca sınıfa adımı attı ve etrafına baktı, öyle bir ifade vardı ki yüzünde; Sanki işini yapmaktan hoşnutsuzdu.

 Oturun dedikten sonra tekrar yerimize oturduk. Bıyıklarından göremediğim için olmadığını düşündüğüm ağzıyla konuşmaya başladı. 

Bu düşünceme güldüm.

"Bu okula yeni geldim, adım Alegron-" Sözünü kesen tüm sınıftı, herkes gülüyordu. Çünkü isminin anlamı Sakallı'ydı, gerçekten fiziksel görünüşü ile çok uyumluydu, bende gülmeye başladım. 

Öğretmen masasının önüne giderek elinde ki kitapları sıraya sertçe çarptı, "Sessizlik!" Öyle sert bağırmış ve aynı zamanda bakmışı ki, tüm sınıf aynı anda sesini kesti.

"Derse başlıyoruz!" Hala sert konuşmaya devam ediyordu, daha deminki gibi bağırmıyordu. Alix el kaldırdı ve Bay Alegron dönüp ona başıyla onay verdi. Tüm sınıf arkasına dönerek en arkada oturan Alix'e baktı. 

"İsimlerimizi sormayacakmısınız?" Bay Alegron kaşlarını kaldırarak cevap verdi.

"Umrumda değil, zorunda da değilim." Herkes şaşırmış bir ifade ile Bay Alegron'a bakıyordu. 

"Derse başlıyoruz." Cümlesini tekrarladı ve arkasına dönerek tahtanın üzerindeki silgiyle tahtayı silmeye başladı.

 Alya ofladı ve önüme bir not defteri ve kalem ittirdi. Bunun ne demek olduğunu tabii ki biliyordum. Yazmamı istiyordu. Derste konuşamadığımız zaman böyle anlaşırdık. 

Ona dün olan biten her şeyi anlattım. Tuvalette olanları, tabii ki ona hakkımda Adrien'a söylediği şeyler yüzünden kızmayı ihmal etmedim. Adrien'ın bana verdiği kağıttaki şeyi yazdım. Ve kağıdı ona uzattığımda, yüzünde aptal bir gülümseme ile yazdıklarımı okuyordu. En sonuna geldiğinde, hiç düşünmediğim bir şeyi yaptı.

"HATA OLARAK GÖRMÜYORMUYMUŞ!?" bağırarak konuştuğunda bütün sınıf bize döndü, Adrien kaşlarını çatmış bir bana bir Alya'ya bakıyordu. Elimi anlıma çarptırdım. EYVAH!

Adrien dönmüş bir bana bir Alya'ya bakıyordu, tabii ki ona anlattığımı anlamış olmalıydı. Gözlerinde ki ifadeden şaşırmış olduğunu seçebiliyordum, kağıdı okumadığımı sanıyordu. Yanakları kıpkırmızı oldu ve utanarak önüne döndü. Sanırım birtek; Alya, Adrien, Chloe ve ben anlamış olmalıydık. Ve belki bir de Sabrina. Çünkü kimsenin haberi yoktu.

Öğretmen elindeki tebeşiri sinirle masaya çarptı. 

"Benim dersimde bağıran kim!"  Arkasını dönerek resmen kükredi, hayatımda daha yüksek bir ses tonu duymadığıma emindim. 

Alya korkarak ayağa kalktı, "Bendim öğretmenim." 

Sağ taraflara bakınan öğretmen başını bir anda bizden tarafa çevirdi. Alya'ya bakıyordu, ama tam yanında oturuyor olduğum için bana baktığını sandım ve sırtımdan bir ürperti geçti. Bu adamdan hiç hoşlanmamıştım.

"Derhal disiplin, müdürün odasına!" Eliyle kapıyı gösterdi ve Alya ayağa kalkarken istemsizce kalkıp bağırmıştım. 

"Hayır!" Bakışları bana dönerken elimi sıraya koydum ve ayağa kalktım. Alya zaten iki tane disiplin cezası almıştı ve eğer bir kez daha alırsa uzaklaştırma alacaktı. Onun yerine şu an ben gitsem bir şey olmazdı. Yine de çevirmeye çalıştım. 

"Yani, bay Alegron daha ilk günümüz ve bence bu tatsızlığı unutalım. Sonuçta bizi uyarmadınız bile. " Bay Alegron tek kaşını kaldırdı ve düşünürmüş gibi yaptı. 

"Pekala sizi uyarıyorum. Dersimde asla bağırmayın, başka şeylerle uğtaşmayın, UYUMAYIN!" uyumayını bağırarak söylemişti çünkü en arkada Alix'in yanında oturan Kim uyuyordu. Bu yüksek sesle başını hızla sıradan kaldırdı ve etrafa bakındı. 

Devam etti, "Ve asla ama asla bana karşı gelmeyin. Yani ikinizde müdürün odasına gidiyorsunuz genç hanım." Kahretsin.

Geçiş bölümüydü. Hafta içi belki bölüm atarım by dfkjskjsnsf

Debris | Miraculous |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin