1. Bölüm

85 8 0
                                    

          

     Sonbahar,yalnızlığın mevsimidir.Sararmış yaprakların etrafı  kuşatan güzelliğidir.O canlı,ışıltılı,cıvıl cıvıl yaşanan yazın ardından tek bir rengin hakim olduğu aylardır.Sonbaharı güzelleştiren ise yağmurdur.Kimileri için yağmur yeryüzünü bütün pisliklerden arıtır,kimiler için gidenlerin ardından dökülen gözyaşıdır,kimileri için de yağmur geride kalan bunaltıcı havaların ardından gelen serinliktir.Şöyle bir gerçek var ki; sonbahar yaşanılan bütün acıların,kederlerin,ayrılıkların izlerini silen bir silgi aynı zamanda hayata yeni güzellikleri,mutlulukları yazan bir kalem...

      Ağacın altında gökyüzünü seyreden,aşkı doruğunda yaşayan iki sevgili konuşmaya dalmışlardı.Tarık Gamze'ye dönerek "Güzel bir sonbahar günü" dedi.Gamze gülümseyerek bütün içtenliğiyle "Aslında benim için bugünün güzelliği senin benim yanımda olman" dedi.Tarık da gülümsedi Gamze'ye kemiklerini kıracak kadar sımsıkı sarıldı.Bu güzel sonbahar sabahına ve bu güzel sözlere rağmen bir soğukluk vardı.Bu soğukluğun sebebi hava mıydı? Yoksa az sonra yaşanılacak olay mı? Kim bilebilir ki...

      Aradan yaklaşık bir saat geçmişti.Gamze Tarık'ın omzunda uyuyakalmıştı.Tarık etrafı kolladı,gelen geçen var mı diye bakındı.Aslında utanmıştı biraz.Bir "Oh!" çekti ve "İşte tam zamanı..."dedi.

      Polis olay yerine gelmişti.Etraftaki insanların kanı donmuştu resmen.Bu gerçekten bir intihar mıydı yoksa cinayet mi? Ceset hala olay yerindeydi.Savcının gelmesi bekleniyordu.Amir "Nerede kaldı bu savcı?" dedi sinirlenerek."Buradayım" dedi Savcı Ahu. Yine görünüşü,yürüyüşü,konuşması,bakışı asilliğini koruyordu.Rüzgar Ahu’nun sarı saçlarını havalandırıyordu.Hafif yağan yağmurun altında yüzünden akan birkaç damla yağmur ve güneşin belirgin olmayan ışığı Ahu’nun yüzünün güzelliğini ortaya çıkarıyordu. Ahu’nun keskin bakışları insanı cezp ediyor,o keskin bakışları masum hale getiren yemyeşil gözleri ise insanı mest ediyordu.Aslında bakışları gibi sert bir insan değildi fakat sadece nefret ettiği herkese ve her şeye karşı tavrı sertti.Amir ise bunlardan birisiydi.Amirin her zaman bağırması ve öfkelenmesi Ahu’yu sinir ediyordu.Bir de sürekli çatık kaşlı bakışı Ahu’yu çileden çıkarıyordu.Amir,Savcı Ahu'ya "Neden her vakada bu kadar geç kalıyorsunuz? Bir sürü insan sizin yüzünüzden olay yerinin etrafına toplaştı." dedi.Savcı Ahu sinirlenerek:

-Neden benim yüzümden?

-Çünkü siz gelmediğiniz için ceset olay yerinde kaldı.İnsanların ne kadar meraklı olduğunu siz de tahmin edebiliyorsunuz.Eğer mesleğinizi doğru düzgün yapamayacaksınız istifanızı verin.

-Bakın Amirim ben mesleğimi gayet düzgün yapıyorum.Olay yerine gelmeden önce olay yeri incelemeden ölen kişi hakkında bilgi alıyorum.Lütfen bundan sonra laflarınıza dikkat edin.

-Peki Savcı Hanım.Konumuza geri dönelim.

-Birkaç inceleme yapacağım daha sonra cesedi otopsiye gönderin.

    Ahu ve amir arasında geçen bu gerginlik ortamı daha da bozmuştu.Ahu kendini yatıştırdı,ağaçta asılı cesede baktı.Olay yeri incelemeden birine sordu:

-Bu ağaç bu civardaki en uzun ağaçmış duyduğum kadarıyla.

-Evet Savcı Hanım.Neredeyse bütün İstanbul'u görüyor.

    Ahu içinden düşündü;bir insan neden böyle bir ağaçta kendini asar ki? Güzel bir manzaranın önünde mi ölmek istemiş acaba...

    Savcı Ahu düşünceli bakışlarla “Bu ağaçtan görülen bütün açıların fotoğrafını çekin.Daha sonra bana gönderin lütfen.” dedi.Ahu hızlı bir şekilde arabasına doğru yürüdü.Arabasına bindi.Amir'in dedikleri de aklındaydı Ahu'nun; gururuna dokunmuştu aslında.Gerçekten işini düzgün yapmayan bir savcı gibi mi görünüyordu? Zaten hayatı mahvolmuştu.Annesini kaybetmişti ve babasıyla da arası iyi sayılmazdı.Hayatında onu seven biri ya da bir arkadaşı yoktu.Eğer işini de doğru yapmazsa bu Ahu için ölümden farksız olurdu.Ahu bütün bu düşünceleri kafasından sildi.Aklını işine verdi.Bu olayın bir intihar olamayacağını düşündü.Ahu arabadan indi,otopsi yerine geldi.İçeri girdi ve Miraç Bey'e "Kolay gelsin" dedi.Miraç uzun boylu,30 yaşlarında gibiydi.Gergin ve pürüzsüz bir yüzü vardı.Miraç’ın geniş omuzları,yüzü,boyu her şeyi bir kadını etkileyebilecek düzeydeydi.Ahu da Miraç’ın bu etkileyici cazibesine kapılıyordu.Ahu yavaş adımlarla Miraç’a yaklaştı.Ardından hemen masanın üstündeki cesede baktı.Miraç:

-Gamze Araz,22 yaşında üniversite öğrencisiymiş.En son erkek arkadaşı Tarık Güney ile olay yerinde buluşmuşlar.Ve bundan sonra bu olayımız yaşanıyor.            -Herhangi bir ipucu var mı?            

-Vücuduna ağır darbeler almış.Vücudunun neredeyse her bölgesinde,bacaklarında,kollarında,sırtında morluklar ve darp izleri var.Ama yüzünde tek bir çizik bile yok. 

-Siz de bu olayın intihar süsü verilmiş bir cinayet olduğunu düşünmüyor musunuz?

-Olabilir.Cinayet de diyemeyiz intihar da.Şu an hiçbir şey kesin değil.

-Haklısınız bunu söyleyebilmek biraz zor.                                          

     Bir görevli içeri girdi ve konuşmalarını böldü:      

-Ahu Hanım olay yeri incelemeden size bazı fotoğraflar gönderilmiş.

-Alayım ,teşekkürler.

     Miraç Bey ve Ahu fotoğrafları incelediler.Ahu kafasını fotoğraflardan kaldırmadan:

-Bakın buradan nerdeyse bütün İstanbul görünüyor.Diğer açılarla bakınca aynı görüntüler oluşuyor. Peki size soruyorum bir insan neden böyle bir amaçla kendini asar? Ya da bir insan nasıl bu yükseklikten kendini asabilir?

     Miraç gülümseyerek yanıtladı:     -Bu soruların cevaplarını bulmak da size düşer Savcım.Ben size sadece ipucu verebilirim.

     Ahu ilk afalladı fakat hiç belli etmeden gülümseyerek şöyle dedi:

-Sanırım siz de benim işimi düzgün yapamadığımı düşünüyorsunuz.

-Hayır öyle düşünmüyorum.Bu arada "Siz de" derken ne kastetmiştiniz?Biri size böyle bir şey mi söyledi? 

-Boş verin.Tatsız bir konu.

-Peki.

-Ben çıkıyorum.Önce eve uğrayacağım daha sonra Tarık Güney ile görüşmeye gideceğim.Görüşmek üzere.  

-Görüşürüz.                                                                                                                                                                                                                                                                                                   Devamı gelecek...

Bir Sonbahar DavasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin