Koridorda Ahu'nun asilliğini yankılayan topuklu ayakkabısının sesi duyuluyordu.Ahu topuklu ayakkabıları severdi.Sanki her adım attığında "Ben buradayım ve dimdik ayaktayım" diyordu.Kimi insana göre bu çok saçmaydı."Topuklu ayakkabıyı konuşturmakta neyin nesi?" diyorlardır belki de ama Ahu umursamıyordu,ister komik ister saçma olsun böyle düşünerek bile ayakta dimdik durabiliyordu.Hayatın zorluklarına rağmen hiç bıkmadan,usanmadan,korkmadan ayakta duruyordu.Annesizlik bir insanı böyle yaşamaya mecbur ediyordu.Ahu annesini düşünmemeye çalışıyordu.Çünkü annesinin öldürüldüğü gün aklına geliyordu.Annesinin o çığlıklarını beyninde susturmaya çalışıyordu.Aklını kaçıracak gibi oldu,nefes almakta zorluk çekiyordu.Kaza yapmamak için arabasını bir kenara çekti.Ahu bu olayı hatırlayınca bilincini kaybediyor,adeta kendinden geçiyordu.İlaç alıyor,tedavi görüyordu ama bunun pek faydası olmuyordu.Böyle zamanlarda ne yaptığını bilmeden hareket ediyordu.Ahu yine kendini kaybetmişti.Arabasını evine doğru sürdü.Evinin önüne gelince durdu ve arabasından indi.Apartmanın içerisine girdi,asansöre bindi,13. katın düğmesine bastı.Asansörün içinde bogazı dügümleniyor nefesi daralıyordu,Ahu asansörden indi.Evinin önüne geldiği gibi kapıyı sert bir şekilde yumruklamaya başladı.Ağlamaya başladı ve "Baba! Baba!" diyerek feryat etti.Tekrar bağırmaya başladı "Baba! Aç kapıyı yalvarıyorum! Baba!"
Buğra şaşkın ve sinirli bir tavırla kapıyı açtı:
-Ne oluyor ya.Bu saatte ne bağı...
Buğra kafasını eğdi ve yerde bitkin bir halde olan Ahu'ya baktı.Ahu ise karşında duran yabancı adama kafasını kaldırıp sinirle baktı.Makyajı akmış,yüzü,ruhu,bedeni felaket bir haldeydi.Tırnaklarını duvara sürterek ve duvara tutunarak ayağa kalktı.Buğra'ya çatık kaşlarının altındaki o yemyeşil gözleriyle baktı "Çekil şuradan!" diyerek itti. Buğra daha fazla sabredemedigi Ahu'ya "Hey! Nereye gidiyorsun?"diyerek bagırdı. Ahu odaları dolaşıyordu.Aynı zamanda "Anne! Baba!" diye bağırıyordu.En sonunda bir odanın önünde durdu.Can yakıcı bir çığlık attı "Anne!Annem!".Buğra koşarak Ahu'nun yanına gitti. Odanın kapısında olayın şaşkınlıgıyla duruyordu Buğra.Ahu "Baba annem ölüyor ambulans çağır!Yardım et! Annem ölüyor baba!Gitme baba!" diyerek sürekli kendi kendine bağırıyordu.Arkasına döndü.Buğra'ya "Annem ölüyor! Yardım et! Annem! Annem!" dedi.Buğra artık bu saçmalığa bir son vermek istiyordu.Ahu'ya yaklaştı;omuzlarından sıkıca tuttu ve Ahu'ya "Kendine gel!Annen yok burada!" diye bağırdı.Ahu da onun üstüne bağırmaya başladı "Annem ölüyor! Annem ölüyor!".Sonra ikisi de sustu. Ahu son kez ağlayarak sessizce "Annem öldü! Sizin yüzünüzden! Senin yüzünden annem öldü!" dedi ve yere yığıldı. Buğra kollarında baygın halde duran Ahu'ya baktı.Ne yapacağını şaşırmıştı.Durup dururken başına bu gelenlerde neyin nesiydi? Ahu'yu kucağına aldı salona doğru gitti ve salondaki koltuğun üzerine bıraktı.Mutfağa gitti bir bez ve bir kap su aldı.Tekrar salona geldi.Ahu'nun sapsarı olan tenine baktı.Bezi su içindeki kapta ıslattı,iyice sıktı.Ahu'nun yüzünü silmeye başladı.Yüzünü temizledikçe,güzelliği ortaya çıkıyordu sanki.Buğra kendi kendine "Bu Kemal'in kızıymış demek ki.Kemal yüzünden neler yaşamıştır Allah bilir.Karaktersiz adam kendi ailesine bile neler çektirmiş." gibi sözler söylüyordu.Buğra Ahu'nun babasına olan öfkesini gizleyemiyordu.Sonuçta Kemal Sertkaya hem babasının hem annesinin katiliydi.Karısını bile kızının gözleri önünde ölüme terk etmiş bir babanın başka bir çocuğu annesiz babasız bırakması tuhaf görülemezdi.
Buğra Ahu'nun yüzünü, ellerini temizledi.Ayağa kalktı dolabın köşesindeki çantayı getirdi.Ahu'nun kolunu açtı ve bir iğne yaptı.Daha sonra Ahu'nun üstünü bir battaniyeyle örttü ve kendi odasına gitti.Odasına girdiği vakit anne ve babasının fotoğrafını gördü. Bu onun özlemini ve acısını ikiye katladı.Ailesini çok özlemişti.Bunun yanı sıra bir de kardeşi de evlenip gitmişti.Yalnızlığını dibine kadar yaşıyordu Buğra.Kalbi sızlıyor, bütün anıları gözünün önünde canlanıyordu.Kemal Sertkaya’nın babasını ve annesini arabayla uçurumdan atması Buğra’nın gözlerinin önüne geliyordu.Kendini ağlamamak için zor tutuyordu.Daha fazla kendini tutamadı ve sinirli bir şekilde "Bana ve aileme yaşattıklarını ağır ödeyeceksin Kemal Sertkaya.Örtbas ettiğin bu suçu gün yüzüne çıkartacağım.Cezanı kendi ellerimle vereceğim."diyerek gözlerini kapadı ve kendini uykunun şefkatli kollarına bıraktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/37091237-288-k750791.jpg)