1. Gökyüzünün beni götürdüğü yere

414 70 49
                                    

Ellerinde ağır oldukları belli olan bavullarla birlikte adeta kendilerini kovalamaca oyununda hissettikleri bedenlerin arasından yavaş adımlarla ve sakin ifadesiyle ilerliyordu.

İleride bilet ve bagaj işlemlerinin yapıldığı kontuarı gördüğünde vakit kaybetmeden o yöne ilerledi ve görevliye sordu. "En yakın uçuş saat kaçta?"

Görevli bey para kaynağı olarak gördüğü insanlara karşı sahte gülümsemesini yüzüne yerleştirirken karşısındaki kişi yer adını belirtmediği için soruya soruyla karşılık verdi. "Nereye gidecektiniz bayım?"

Siyah saçlı adam küçük bir kıkırtı çıkartıp masaya eğildi ve çalışan görevliye yüzünü yaklaştırdı. "Neresi olduğu önemli değil, sadece kalkacak ilk uçağın saatini söyle." Siyah saçlı yüz ifadesini ciddileştirdiğinde görevli anlamlandıramadığı basık havayla yutkunup geri çekildi ve başını salladı. "Hemen efendim."

Görevli bilgisayardaki işlemleri hallederken siyah saçlı beden sıkılmış bir şekilde nefesini dışarı vermiş, damarlı ellerini siyah ve dar olan pantolonunun ceplerine sıkıştırarak etrafta koşuşturan bedenlerde göz gezdirmeye başlamıştı.

Gözüne ilişen bedenle odağını o kişiye vermeye karar verirken yavaşça bedeni süzdü. Sarı ve uzun denebilecek saçlarını arkadan gelişi güzel toplamış, elindeki koca valizi sürüyerek taşımaya çalışıyordu. Uzakta olmasına rağmen çocuğun terleyen alnını görebilmişti siyah saçlı. Aklından geçen ile yüzüne yan bir gülüş yerleştirdi, sarı saç her zaman favorisi olmuştu.

Bakışları sarı saçlı çocukta fazla takılı kaldığında kendi kendine tanımadığı yabancı insanlara karşı bu tarz düşünceleri zihninde beslemenin etik olmadığını düşünerek yüzünü buruşturdu ve yalan bir öksürük bıraktı. En son ne yapıyordu? Evet, o çocuğun nasıl bir hayatı olabileceğini düşünüyordu. İnsanlar hakkında bilgi sahibi olmadan, sadece görünüşlerinden yola çıkarak, onlar hakkında tahmin yürütmeyi severdi. Ve tahminine göre az önce incelediği sarı saçlı beden yaklaşık on sekiz yaşlarında, yaz tatilini değerlendirmek için yurt dışına çıkacak olan bir gençti.

"Öğrendim efendim."

Daha fazla düşünme fırsatı edinemeden duyduğu sesle tekrar görevliye döndü. "Ne zamanaymış?" Tek kaşını kaldırarak sorduğu soruyla görevli cevapladı. "En yakın saat ikide Amerika'ya Washington uçuşu görünüyor."

Siyah saçlı dilini alt dudağında gezdirirken kolundaki saate bakındı. Saat ikiye yarım saat kadar bir süre vardı. Tatmin olmuş şekilde bakışlarını saatten çekti ve görevliye döndü. "Bu uçuşa dahil olmak istiyorum. Benim için bir şeyler ayarlayabilir misin?"

Görevli konuşmaktan çekinir gibi yavaş ve sessiz tonda konuştu. "Bir şeyler yapabilirim gibi görünüyor ama bu biraz pahalı olabilir çünkü.." görevlinin konuşmasını böldü. "Fiyat sıkıntı değil, ne kadar isterseniz öderim. Siz sadece bu uçuşa binmemi sağlayın." Görevli gülümseyip başını salladı ve bilet işlemlerini ayarlarken neler yapabileceğini görmek için oradan ayrıldı.

Yaklaşık bir on dakikanın ardından görevli gelip siyah saçlıyı bilgilendirdi. "Uçak çok dolu olmadığından sizi alabiliriz ama uçuş neredeyse gerçekleşmek üzere olduğundan bilet işlemlerini gerçekleştiremiyoruz. Uçaktaki hostes arkadaşımla konuştum, yakın olduğumuz için kabul etti ve sizi biletsiz alacak ama ücreti de bir şekilde almamız lazım." Siyah saçlı sonlara doğru ne demek istediğini anlarken arsızca gülümsedi ve telefonunu çıkardı. "İbanını gir."

Görevli yakalanma içgüdüsüyle önce etrafına bakındı, güvenli olduğunu fark ettiğinde beklemeden telefona iban numarasını girdi ve telefonu tekrar siyah saçlıya uzattı. "Sen ve arkadaşın ne kadar istiyorsunuz?" Duygu ifadesi olmayan yüzüyle sorduğunda görevli yanıtladı. "Yirmi bin kadar yeterli olur efendim." Siyah saçlı tepki vermeden hızlıca parayı ibana gönderip telefonu cebine yerleştirdi.

"Paranızı aldığınıza göre beni uçağa götür artık." Görevli onaylayıp önden yürümeye başladığında siyah saçlı da peşinden ilerledi.

Uçağa yaklaştıkları sırada görevli bir şey unutmuş gibi kaşlarını çatıp arkasına döndü. "Bavulunuz yok mu?" Siyah saçlı soruyla güldü ve kemikli parmaklarını saçlarından geçirdi. "Hayır." Kısaca cevapladığında görevli şaşırmıştı lakin tepki vermemeyi tercih etti ve uçağın önünde görünen hostes arkadaşının yanına ilerledi. "Sana bahsettiğim kişi bu işte." Hostes kadın hafifçe eğilerek selamladı. "Uçak az sonra kalkacak, buyurun efendim."

Siyah saçlının ikisi tarafından aldığı özel muamele hoşuna giderken konuştu. "Siz burada yeni çalışmaya başladınız sanırım, yıllardır uçuşlarım için bu havaalanını kullanıyorum ama sizinle ilk defa karşılaştım." İkili onayladı. "Evet, buraya geleli iki ay kadar oldu. Normalde Seul'daki havaalanında çalışıyorduk sonradan burada kalmak istediğimizden buraya transfer olduk."

Siyah saçlı anladığına dair başını salladıktan sonra elini görevli beyin omzuna koydu ve hafifçe sıktı. "Anlaşılan bundan sonra uçuşlar için sizin yanınıza geleceğim." Görevli ve hostes için para kaynağı olan bu adamın teklifi gayet tatmin ediciyken görevli güldü ve başını salladı. "Elbette efendim, elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsiniz."

Siyah saçlı da gülümsedi ve son kez karşısındaki ikilinin ellerine bakındı. Gördüğü nişan yüzükleri yüzünde küçük bir tebessüm oluşturmuştu. "Yakışıyorsunuz." Siyah saçlının iltifatı hostes kadının fazlaca hoşuna giderken uçağı gösterdi. "Buyrun geçelim."

İkili uçağa binerken hostes siyah saçlıyı arka bölümlerden birine oturttu. "Herhangi bir isteğiniz var mı?" Siyah saçlı gülümsedi ve başını salladı. "Hayır, teşekkür ederim."

Hostes kendisinin burada olduğunu ve bir sorun olduğunda kendisini çağırabileceğini söylediği birkaç cümleden sonra oradan ayrılırken siyah saçlı derin bir nefes verdi. Bu tatili ayarlamak her ne kadar onun için zor olmuş olsa da sonunda iple çektiği yaz seyahatlerine bir yenisini eklemek için ilk adımı atmıştı.

Keyfi yerindeyken telefonunu uçak moduna almış, ardından uçak seyahatleri için aldığı müzik çalarını çıkarıp kulaklığını takmıştı. Son olarak sırtını koltuğa tamamen yaslayıp rahat edebileceği bir pozisyona yerleşti.

İşte şimdi saatlerce sürecek olan uçak yolculuğuna hazırdı.



















━━━━━━━━━━━━

Bölüm sonu.

Tanıtım tarzı bir şeyler bu yüzden kısa sürdü, sonraki bölümler telafi ederiz :).

Fic hakkında ön bilgi verecek olursam diğer üyeleri fice eklemeyi düşünmüyorum çünkü hyunmine odaklanmak istiyorum. Eğer adları da geçerse o anlık geçer diye tahmin ediyorum. Onun dışında eğlenceli bir fic olmasını planlıyorum kaostan vesaire uzak tutacağım fici.

Açıkçası bu fic benim için önemli çünkü ben ilk ficimi yazacakken iki konu bulmuştum biri i miss you idi diğeri de bu. İkisi arasında tercih yapmam gerekiyordu ve ben bu fici o zamanlar için yazamam, yazabileceğimin çok üzerinde diye elemiştim ama artık salma zamanı geldi. Böyle dedim diye fici büyütmeyin bu arada o zamanlar için gözümde fazla büyütmüşüm sadece yoksa klişe sayılabilecek bir konu.

Daha detaylı ve minik spoi tarzı bir şey isterseniz medyadaki şarkıya bakabilirsiniz, fici buradan esinlendim diyebilirim.

Konusunu fazlaca sevdiğim soft sahneleri bulunan pembe şeftali tonları vibe veren bir fic, umarım siz de seversiniz. Görüşmek üzere.

19.02.22 :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Livin' la vida loca | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin