"Daha ne kadar kaçmayı düşünüyorsun?"
Rose başımda dikilmiş, Jungkook'tan mesajlar yağan telefonuma bakıyordu.
"Kaçmıyorum."
"Görmezden gelmekte bir kaçış yolu değil mi? Çocuk konuşmak istiyor. Git konuş. Neye bu kadar kızdın anlamıyorum ki."
Islak saçlarımı havluya bir kaç kez sürttüm ve dün yaptığımız konuşmanın saçmalığı ile birleşen öfkeme göz devirdim.
"Onu yanlış anladım ve bir anda patladım. Tek isteğim benden önce bir şeyleri düşünüp adım atması ama bunu yapmıyor. Benim itmemle bir yerlere geliyor gibiydik. Buna tepki vermem normal değil mi? Amacım onu üzmek değildi."
"Konuşmalarınızı okumadığım için bunu bilemem. Sen daha atılgan ve ne istediğini bilen biri olabilirsin Jungkook'a göre. Yıllardır sana olan aşkını saklayan biri o, nasıl bir anda çıkıp seninle bu konuşmayı yapmasını bekliyorsun?"
Soyunma odasının kapısı sert bir şekilde açıldığında Rose ile kapıya döndük. Görmeyi asla düşünmediğim Jungkook ne hissettiğini anlayamadığım bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu. Rose olayın şaşkınlığını atlattıktan sonra sessizce soyunma odasından çıktı.
Oturduğum yerde kalakalmıştım. Jungkook ise kapıyı kilitleyerek bana doğru ilerlemeye başlamıştı. Kaçıncı yutkunuşum olduğunu bilmiyordum ama onunla soyunma odasında kilitli olma düşüncesi kalbimin iki kat daha hızlı atmasına sebep oluyordu.
Oturduğum bankın önünde durduğunda aramıza mesafe koyarak ayağa kalktım.
"Neden buradasın?"
Sorduğum soru üzerine dudaklarında alaylı bir gülümseme oluştu.
"Eğer mesajlarıma cevap verseydin şu an burada olmazdım Lisa Hanım."
Haklı bir sebepti.
Ona cevap vermediğim o kısa süre zarfında gözlerinin dudaklarıma kayışı suratımda küçük bir tebessüme sebep oldu. Ani bir hareketle elini hâlâ ıslak olan saçıma getirdiğinde derin bir nefes aldım.
Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ama temasını kesmedi.
"Sangmin'in saçına dokunduğunu gördüğümde içimde oluşan o öfkeyi tahmin edemezsin. Sadece havuza düşürmekle yetinmemin tek sebebi sensin Lisa. Aşırı tepki vermemden korkacak olman beni durduran şeydi."
Avuç içi yanağıma ulaştığında göz temasımızı kesmeden bakmaya devam ediyordu.
"Sana, 13 yaşında beni hocaya karşı savunduğundan beri aşığım Lisa. Hafife alınacak bir süre değil. Duygularımı içimde yaşamam onların açığa çıkmasından korkmamla alakalı bir mevzu da değil.
Senin aksine, hayatında yaşadığın her şeyin farkındaydım. Annesi ve babası ayrılmış o küçük kızın annesini sevindirmek ve gururlandırmak için her zaman en iyisini yapmaya çalışmasına binlerce kez şahit oldum.
Kendini o kadar sorumlu hissederken, omzunda bir sürü yük varken sana gelip duygularımı açarak kafanı karıştıramazdım.
Her gün antrenmana başlamadan önce annene verdiğin sözler hala kulağımda çınlıyor. Kendini yalnız hisseden ama asla çevresindekilere belli etmeyen küçük bir kızdan, başarılarıyla konuşulan ve takdir edilen genç bir kıza dönüşmeni an ve an izledim.
Sana hayrandım. Hala daha hayranım, değişen tek şey artık sorumluluklarımızın duygularımızın önüne geçmesine izin vermeyeceğimiz, onları dengeleyebileceğimiz bir yaşta olmamız.
Lalisa Manoban, sana tüm sevgimi vermek ve sakladığın yaraların hepsini tek tek sarmak istiyorum. Bana izin ver."
Şaşkınlığımdan konuşamıyordum, gözlerimden akan yaşlar onun elini ıslatıyordu. Benden hiç haberi olmadığını düşündüğüm Jeon Jungkook annemle babamın ayrıldığı zamanı bile biliyordu.
Gözyaşlarımı sildi ve alnını alnıma dayadı.
"Sana cevap verememem tamamen şaşkınlığımdan," diyerek burnumu çektim.
Gülümsedi ve alnıma öpücük bıraktı.
Elini yanağımdan çekeceğini hissettiğim anda elimi bileğine koyup onu durdurdum. Benden cevap beklediğini biliyordum. Ama bunu şu an konuşarak yapabileceğimden emin değildim.
"Tüm hayal kırıklıklarımı ve yaralarımı iyileştirmeni istiyorum. Ama bunu benden uzak kalarak yapamazsın değil mi?"
Yüzünde oluşan o masum gülümseme sanki gözlerine de yansımıştı. Tüm cesaretimi topladığımda gözlerimi dudaklarından çekmeyerek "Öp beni Jungkook," dedim.
Tek bir saniye beklemeden dudaklarımızı birleştirdiğinde yıllardır beklediğim bu anı gerçekleştirebildiğim için dünyanın en şanslı insanının ben olduğumu düşünüyordum.
Huuuhhhhhhh🥰
Bakalım ne diyeceksiniz🙂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my oasis | lizkook
Fanfiction"Ama konu sen olunca yapabileceğim hiçbir şey yok." Lalisa Manoban x Jeon Jungkook texting • 6.2.22