birinci ve sonuncu

366 26 94
                                    

"bir varmış bir yokmuş.. evel zaman icinde kalbur zaman içinde, yedi diyarda yaşayan iki prens varmış.."

küçük çocuk annesinin göğüsüne gömmüş olduğu kafasını kaldırıp lafını genç kadının lafını kesmişti.

"prens ve prenses olması gerekmiyor mu?"

şaşkın şaşkın sorusunu soran çocuğa annesi ufak bir tebessüm sunmuştu.

"bu alışa gelmiş hikayelerden farklı bir hikaye demiştim sana. şimdi kafanı tekrar koy bakalım.. işte aferin ve lütfen hikaye bitene kadar bölme olur mu?"

çocuk annesinin nazik ricasına olumlu şekilde kafasını salladı sadece.

"nerdeydik.. hmm işte buldum! tamam... iki prens varmış. bu iki prens cok yakın iki arkadaş olmaktan öte..
.
.
.
.
"taehyung! in şu attan artık sıkılmaya başlıyorum!"

atının üstünde bir o yana bir bu yana, dolaşan çocuğa mızmızlanarak seslenmişti jeongguk.

"amma sabırsın jeongguk. tamam bekle iki dakika daha leydiyi yerine bırakıp geleceğim."

taehyung atını ağıla doğru sürerken Jeongguk da yavaş adımlarla onun peşinden gitmeye başlamıştı.

genç çocuk çoktan atıyla ağıla girmiş ve atını çoktan tavlaya konuşmuştu.

tek yapması gereken sevgilisinin buraya gelmesini beklemekti...

elinde yavru bir kuzuyla gelen jeongguk'u görünce dudaklarından küçük bir kıkırtı kaçmıştı taehyung'un.

"nerden buldun bunu?" taehyung'un neşeli sesi jeongguk'un kulaklarını doldurduğunda neşeyle kafasını kaldırıp, "gelirken paytak paytak yürüyordu, ben de biraz dolaştırayım dedim. nasıl? iyi yapmış mıyım?" demişti parlayan gözleriyle.

"iyi yapmışsın." taehyung, jeongguk'un yanına doğru ilerlerken cevap vermişti.

genç çocuğun kucağında uyuklayan kuzunun başını okşayıp sevgilisinin saçlarına bir öpücük kondurmuştu.

.
.
.

"prenses ve prens yok mu bu hikayede yani?" küçük çocuk çoktan verdiği sözü unutmuş tekrar annesinin lafını bölmüştü.

"hayır tatlım, bu masalda prens jeon ve prens kim'in sevgisini öğreneceğiz."

çocuk kafasını olumlu sallayıp kadının devam etmesini söylemişti.

"hm.. genç prens taehyung sevgilisinin saçlarına bir öpücük kondurmuştu gülümseyerek..."
.
.
.

"taehyung." iki prens ağıldan çıkmış küçük kuzuyu aldıkları yere bırakmak için yürürken jeongguk aralarında oluşan sessizliği bozmuştu.

"söyle bir tanem." taehyung'un söylediği hitapla kalbi hızlanmıştı yine.

bu yüzden iki eliyle tuttuşu kuzuyu tek koluna almış, diğer elini yanında yürüyen taehyung'un eline sürtmüştü.

taehyung sadece küçüğün yaptığı şeye gülümsemiş etrafa kimsenin olmadığından emin olduğunda kendisine sürtünen eli avucunun içine alıp el ele yürümeye başlamışlardı.

"sence ne zaman rahat rahat istediğimiz şeyi yapabiliriz?" jeongguk'un sorduğu soruyla taehyung iç çekip, 'bilmiyorum.' manasında kafasını sallamıştı.

jeongguk konuşmaya devam edip, "belki sen veya ven tahta geçerdek bu cahil düşünceyi ortadan kaldırabiliriz." demişti umula.

ama taehyung onun gibi bu konuda pek emin değildi. yine de sesini çıkartmadı...
.
.
.

a little fairytale / taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin