somnium: yorum gerektiren sembolik rüyalar.
+×+×
"Beni çok üzdü!" Jimin elindeki peçeteyi avucunda buruşturdu. Her kelimesinden önce durup koca bir nefes çekmesi gerekiyordu ciğerlerine, ağlamaktan kızaran gözlerine iğneler batırıyorlarmış gibi hissediyordu. "Beni çok kırdı Taehyung!"
Taehyung Jimin'i kucağına çekti, başını omzuna yaslamasını sağladı ve güzel arkadaşının hıçkırıklarına bir nebze iyi gelebilmeyi diledi. Jimin saatlerdir ciğeri çıkarcasına ağlıyordu.
"Biliyorum Jimin. Geçecek, hepsi geçecek-"
"Ona sorun etmediğimi söyledim, onun yanında olmak istediğimi söyledim, o ne dedi? O bana beni görmek istemediğini söyledi!" Cümlelerini yüksek sesle tamamladığında Taehyung'un bedenine daha sıkı sarıldı. Sanki arkadaşı onu tutmayı bıraksa düşecek gibiydi, berbat hissediyordu.
Taehyung hemen yanı başındaki telefonundan saati kontrol etti: Saat çoktan gecenin üçü olmuştu ama Jimin iyi değildi. Bir önceki gece de çok az uyumuştu ve kesinlikle çok yorgundu ama öyle çok düşünüp kendini yıpratıyordu ki kendini saatlerdir, Taehyung ne yapacağını bilemiyordu. Üstelik kendisi de yorgundu, yatak başlığına dayalı başı kayıyordu, arada bir Jimin'in söylenmeleri yükselmese gecenin karanlığında deliksiz uyuyabileceğine emindi.
En sonunda elini kaldırdı ve Jimin'in pembe boyası iyice solmuş saç tutamları arasına koydu, uzun parmakları arkadaşının başını kibarca okşamaya başladı. Bunun Jimin'e iyi geleceği konusunda pek umutlu değildi ama şaşırtıcı bir şekilde Jimin sakinleşti, kısa süre içinde de uykuya daldı.
+×+×