3. Bölüm

4 0 0
                                    

Mesaja aldırış etmeden telefonu çantama atıp hızlıca sınıfa girmiştik. Ders bittikten hemen sonra -Kızım bu mesaj atan kim dedi Elisa.

-Ne bileyim Elisa.

-Yanlışlıkla attı desem birisi niye böyle bir mesaj atsın.

-Off! Varya eğer eşek şakası tarzı bir şey ise valla bozuşuruz bak dedim işaret parmağımı ona doğru kaldırarak.

O sıra da telefonuma bir mesaj daha geldi. Birden irkildim.

-Korkma! Sana bir şey yapacak değilim. Sadece küçük bir uyarı :)

-Sağol ya gerçekten çok rahatladık gerizakalı!!! diye bağırması ile ve mesajın şu ana gelmesi şaka olmadığı gerçeğine itmişti.

-Sahra, aklında birisi var mı? dedikten sonra düşünmeye başladım. Acaba dün ki Azra ile başımızdan geçen olayla ilgisi var mıydı? Sonra Elisa'ya dönerek dün olan olayı her ayrıntısına kadar anlattım. 

-Bir şey diyecem ama ben bu olayın olduğundan tamamen habersizdim tamam mı? 

-Noldu yine naptın?

-O çocuk benden Azra'nın telefon numarasını istedi. İlk başta vermedim niye vereyim salak mıyım  o kadar derken saçlarını geriye attı kendine özgüvenli bir şekilde devam etti. - Kimsin? Niye istiyorsun felan derken baktım aynı sınıfta o geçen gün çağıran çocuk da yanındaydı bende verdim. Ama sakın Azra'ya söyleme beni şekilden şekile sokar ha!! 

- Kız da sabahtan beri düşünüyor ki ben bu çocuğa numaramı vermedim nasıl buldu diye. Eee şimdi sen söylemeden senin verdiğini öğrenirse ne yapacaksın işte orasını çok merak ediyorum.

- Ben O kısmını öyle böyle hallederim de sen ne yapacaksın bu çocuk kim onu bilmiyoruz ya yarın bir gün karşına bir çıkarsa ne olacak? acaba o dediğin arkada bir çocuk oturuyordu diye o mu ki?

-O olabilir mi ki? Bilemedim ya başkasıysa? Gidip hesap sorsam o çıkmazsa ya da bir şekilde öğrenmeye çalıştığımız da yakalanırsak rezil olurum yaa!!!

-İki bakış da bütün senaryo'yu yazdın bravo diyerek alkışladı. Ben ise onu aldırmadan pencereye doğru dönüp hem de futbol sahasını izliyordum. Küçüklüğümden beri çok severim. Oynayanları görünce diğer düşüncelerim birden uçuverdi.

...

Ders bittikten sonra ikimiz de çantamızı toparlayıp bahçeye çıktık. Konferans salonun da bir sempozyum olacakmış, hiç dinleyesimiz yok ama hoca ek puan için katılın dedi. Puan için her şey yapılır. Boş bank bulup oturduk.

-Kantinden içecek bir şeyler al da gel bende Azra'yı arayayım yanımıza gelsin.

-Peki tatlım kafama göre alıyorum dedi. Kafamı salladım evet der şekilde. Sonra Azra'yı yanımıza çağırdım. Onları beklerken bir daha telefonda ki mesaja odaklandım. Hayır yani tanıdık da olsan sanane ne giydiğimden.. 

-Ne düşünuyorsun? Azra'nın sesiyle irkildim. Bende mesaj olayına kadar düşüncelerime dahi anlattım.

-Şimdi o çocuk olduğunu düşünüp gidip hesap sorsan o çıkmazsa iyice ortalık çorbaya döner ha ben sana söyleyim.

-Onun ben de farkındayım ama kim olduğunu bilemezsem daha tehlike de olmaz mıyız? Beraber gidip geliyoruz fakat bir gün oldu da ders saatlerimiz farklı oldu ya da işimiz çıktı sen başka yere gittin o zaman napacam ben ?

-Haklısın da sadece bir mesaj ve ön sezgilerin ile nasıl hesap sorabiliriz onu da düşün dedikten sonra Elisa içecekler ile geldi. İçecekleri yudumlarken gözüm yine futbol sahasına takıldı sanki hiç bir derdim yokmuş gibi.

SAHRA DENİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin