Yeji, henüz yedi yaşındaydı. Her gün duvarın arkasından vurma sesleri duyardı. Bazen bu sesler tırmalama sesleri olurdu. O korkmazdı, seslere karşılık verirdi. Bunun üzerine sesler daha güçlü bir şekilde çıkardı. Bir süre böyle devam etti ama Yeji büyüdükçe tedirginleşmeye başladı. Sesler artık onu rahatsız ediyordu, on altı yaşına geldiğinde arkadaşlarını pijama partisine davet etti. Beş kız başta çok eğleniyordu, ta ki duvardaki sesleri duyana kadar. Arkadaşı Jisu merakla "Bu sesler de ne?" diye sordu. "O sesler çocukluğumdan beri beni bırakmıyor." diye yanıtladı Yeji. Bu kızları o kadar çok ürkütmüştü ki Yeji'nin babasından onları evlerine bırakmasını istediler. Yeji çok üzülmüştü, babası Yeji'ye her zaman destek olmuştu fakat annesi Yeji'yi asla umursamazdı. Zaten annesiyle babası boşanmıştı. Babası arkadaşlarını bırakmak için evden çıktığında Yeji evde tek başına kalmıştı ve sesler daha net bir şekilde duyulur hâle gelmişti. Çocukluğundan beri duvarın içinde kötü niyetli bir yaratığın yaşadığını, duvarı aşıp kendisini öldürmek istediğini düşünürdü. Yeji korkudan ağlıyordu, artık işler çok ciddileşmişti. Babası eve döndüğünde Yeji'yi ağlarken görünce duvara doğru dönüp "Dur orada!" diye bağırıp yumruk atınca sesler kesilmişti. Yeji çok mutlu olmuştu, babası onun gerçekten kahramanıydı. Yeji ne zaman sesler duysa babasına seslenir ve babası da "Dur orada!" diye bağırıp duvara vururdu, bu sayede sesler kesilirdi. Babası Yeji'ye her zaman "Merak etme, duvarların arkasında kimse yaşayamaz." diyerek teselli etmeye çalışıyordu. Yeji babasına bu konuda güveniyordu. Çünkü babası bu evin inşaatında çalışmıştı.
Sesler hiç durmaksızın devam ediyordu. Yeji, geceleri bu sesler yüzünden uyanıyordu. Yastıkla kulaklarını kapatıp küçük bir çocuk gibi bacaklarını kendine çekip ağlıyordu. Tırmalama seslerini duydukça çıldıracakmış gibi hissediyordu. "Dur orada!" deyip duvara vurdu Yeji. Sesler kesilmişti, buna çok şaşırmıştı. Eğer her zaman böyle yaparsa sesler kesilir diye umutlandı. Ne zaman ses duysa hep böyle yaptı, tıpkı babasının yaptığı gibi. Bir gün okuldan eve dönerken evin önünde polisler olduğunu gördü. Çok korkmuştu, babasına bir şey olduğunu sandı. Polis şeritlerinden hızlıca geçti, arkasından bir polis koşsa da onu durduramadı. Koşarak odasına girdi, her zaman tıkırtılar duyduğu o duvarın içine açılan bir kapı gördü, içeride çeşitli işkence araçları ve duvarlarda bir sürü yazı vardı.
"Seni özledim kızım."
"Seni seviyorum Eunwoo."
"Beni unutma Jennie!"
Polisler duvarlarda yaklaşık altı yüz yirmi beş yazı olduğunu ve tam on iki yıl boyunca burada on beş kişiye işkenceler yapıldığı tespit edildi. Bu işkenceleri yapan kişi Bay Hwang, Yeji'nin babasıydı, Yeji büyük bir sarsıntı yaşamıştı. "Kahramanım" dediği babası aslında bir manyağın tekiydi. O olaydan sonra Yeji bir daha kendine gelemedi, akıl hastahanesine yatırıldı. Gündüzleri babasının mahkemesi hakkında bilgiler öğrenebilmek için haberleri izliyor, geceleri ise boş boş tavanı izliyordu. Doktor, eğer daha fazla uyumazsan öleceksin, demişti fakat bu umrunda değildi. Babası hakkında karar gelmişti, asla hapishaneden çıkamayacaktı. Yeji daha fazla dayanamadı ve çektiği uzun süreli uykusuzluğu yüzünden hayatını kaybetti. Bay Hwang asla hapishaneden çıkmayacaktı, Yeji de asla uyanamayacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUVARIN ARKASINDA (Oneshot)
FanfictionYeji, çocukluğundan beri odasındaki duvarın içinden tırmalama ve vurma sesleri duyardı...