Bugün okulda bir tuhaflık vardı müdür kavgalarla çok ilgilenmiyor öğretmenler laptop ya da telefon ile ilgileniyordu Aleyna bu durumdan fazlasıyla memun du fakat telefonsuz sıkılıyordu ben ise kütüphaneden aldığım kitabı okuyordum kitap yıldızlar hakkında bilgi veriyordu. İlk öğrendiğim yıldız Lyran takımyıldızını inceliyordum. Şeklini sonsuzluk işaretine benzetiyordum ama bir tarfın sonu gelmiş gibi. Kitapta hikayesi böyle yazıyordu.
"Yeryüzüne döndüğünde kendisine aşık kadınları reddeden Orpheus ise bu öfkeli kadınlar tarafından parçalanarak başı nehre atılır. Kendisini bulan periler onu gömdükten sonra lirini gökyüzüne yerleştirerek Lyra takımyıldızını oluşturur."Orpheus hiç bir kadını sevmemiş fakat kadınlar onu çok sevmiş. Orpheus'u bu denli sevgiyle severken nasılda bu kadar sinirlenip kellesini almışlar ve nehre atmışlar hiçbir şekilde anlamıyordum. Peki periler Orpheus'u nasıl nulmuşlar seslerden mi? Yosa Orpheus'un kellesinden gelen seslerden mi?
2 saat sonra*
Okulun 3 tane çıkışı 2 tane de bahçesi vardı tüm çıkış kapılarını denedik fakat hepsi kilitliydi açılmıyordu müdürün çelik kapısını herkes yumrukladı o da açılmadı bahçe kapılarını açabilseydik tellerden kaçabildik ama o da kilitliydi telefonlarımızda ilk ders sınav var bahanesiyle tüm öğrencilerden zorlada olsa toplanmıştı koridorda bir yığın oluşmıştu sınıftan çıkıp telefonunu almaya giden kişiler şaşkına uğrayanlar ağlayanlar bayılanlar ne olduğunu arkadaşına soran bir sürü insanlar biz Aleynayla telefonumuzu almaya giderken bu durumun farkına varmıştık sınıfa çıkıp montumuzu ve çantamızı alıp çıkış koridorunda peteğin yanında ısınıyorduk sınıfa çıkıp otursam çok fazla merak eder sıkılırdım burda olmak iyiydi koridorlarda öğrencilerden başka hiç kimse yoktu bizim yanında durduğumuz peteğin etrafını birkaç kişi sardı ilk esmer bir çocuk konuştu
"Ne yapacağımız hakkında bir fikriniz var mı?" diye sorup hepimize tek tek baktı.
kız konuştu "Bence ilk tanışalım, ben Alin."
Başka bir kız konuştu "Ben Işıl." dedi mavi gözleriyle etragçfa korku salıyordu
"Anıl" dedi gözleri yeşili çocuk o sanki bu durum fazla normelmiş gibi davranıyordu ben niçin herkese şüphe ile yaklaşıyordum
Esmer çocuk konuştu "Ben Ateş" dedi o çocuk
Aleyna kendini tanıtı ve o herkese bakıp daha da korkuyordu
"Bende Pina tanıştığımıza göre peki şuan ne yapıcaz"
"Kurtulucaz." dedi Ateş niye bu kadar basit bir durumuş gibi kınuşuyor ve beni deli ediyordu ayrıca niye bizim yanımıza geliyordu
"Vayy ne kadar zeki bir çocuksun ya." Allah Allah ya, çatık zaten esirim birde aptal bir ateşle mi uğraşcam" herkes niye bu kadar gergin olduğuma bakıyodu. Bunlar deli kaç helin Aleyi de bırak KAÇÇÇÇ!
"Ya kız haklı konuşsana Ateş niye susuyorsun" dedi Işıl yani bence Işıl ve ben haklıydık
"Madem ben bu kadar aptalım konuş o zaman zeki nasıl Kurtulucaz" üsten bir bakış atıp konuşmaya başladım
"Eğer bir fikrim olsaydı zaten bunu söylerdim zeki"
"Peki o zaman aklımıza fikir gelene kadar bekleyelim bu mudur?" dedi Alin
"Tamam ben bizim gurubun özetini geçiyorum o zaman" dedi Anıl, zahmet olacaktı ya "Bak şimdi biz çok yakın arka-"
Aleyna Anılın sözünü kesip "Bakın saatlerdir okulda esirmişiz haberimiz yok birde sizin arkadaş muhabetinizi dinlemek istemiyorum" wow aleyden sert çıkış
Anıl aleye baka kaldı ve Alin konuşmaya başladı "Tamam eğer birlik olursak birşeyleri çözebiliriz diye düşünmüştük."
"Tamam anlaşamıcaz o zama-" Ateşin sözü yardı kesildi ve müdür konuşmaya başladı
"Sevgili öğrencilerim şimdi zemin katan çıkın yoksa hop yeri boylarsınız 2 dakika süre zemin katı boşaltın! "
"Bu da ne demek oluyo ya" dedi Işıl ama benim beynim bunu 2 dakika da açıklığa çıkaramaz Anıl Işılı alıp merdivenin en başına kadar çıktı ardından Aleynada beni oraya çekiştirdi en son Ateş zemine bakıp Alin ile yanımıza geldi hemen sonra zemin kat yuvarlak bir şekilde yere indi herkesin şaşkın bakışları sesleri o bölgeye doğruydu benim gördüğüm derin yandan ışıklandırmalar vardı duvarda bir hapörlör vardı ve 4 tane listede mantar panoya asılıydı
Hapörlerden bir ses yükseldi "Biri zemin kata insin sırayla listedeki kişileri okusun sırayla zemin kata inin!" meraklı ve ne olduğunu anlamayan bir kız okula yeni başlamıştı sanırım ve yavaşca listeyi okumaya başladı diğer listeye geçince sıranın başı karanlığa gömüldü ben Ateş ve Alin sıranın sonundaydık Aleyna ile Anıl başlarda Işıl ise ortalardaydı
Ateş hemen arkamdaydı ve Alin ile Ateşin arasında 3 kişi vardı yerinde duramıyordu buraya gelmek istiyordu ama bir ses dakika başı uyarı yapıyordu
Daha sonra sıranın başından bir çığlık yükseldi herkes geriye doğru kaçmaya başladı Ateş kolunu bana dolayıp geriye dikkatli bir şekilde gitmeye başladı Alin Ateşin üstene atladı Ateş bir yandan beni tutıyor diğer eli Alinin elindeydi duvarın dibindeyik karanlıktan üzerimize birkaç kişi gelmeye başladı kalbalığın arasına girmeye başladı hapörlerden uyarı sesleri geliyordu ama kimse dinlemiyordu birden siyahlara bürünmüş cellat gibi birkaç kişi Alini almaya çalıştılar ama Ateş Alini bırakmıyordu bende Alinin elini tutmuş bize doğru çekiyordum ama onlar Alin, Işıl ve birkaç kişiyi alıp karanlığa gittiler Tüm kalabalık onların peşinden gitmeye çalıştılar ama araya giren siyah cam bizi engelliyordu Ateş cam kapanmadan gittmeye çalıştı ama yetişemedi cam Ateşin önüne kapandı Ateş Anıl ve tüm kalabalık sanki camı kırabalirlermiş gibi dakikalarca zorladılar ama nafile en sonunda Ateş kalablığun arasından sıyrılıp yanıma geldi Ateş ağlıyordu
"Ateş tamam sakin olmalı-"
"NE NE SAKİNİ ALİNİ IŞILI ALDILAR SAKİN İNDEN BAHSEDİYORSUN"
"Ben birşey söylemedim biliyorum gördüm ve üzülüyorum sana destek çıkmaya çalışıyorum üzerime böyle kükreyemesin" dedim o ise kalabalıkta Anılı arıyordu
"Aleyna ALEYNA" diye bağırdım ama Aleynayı görmüyordum arkamdan biri beni sertçe çekti
"düşücektin" dedi Ateş ve kolunu benden çekti
Yere baktığımda yerde kafam kadar bir taş vardı sonradan fark edince birkaç yerde daha vardı bu taşlardan
O lanet ses yine yükseldi "hahha basan bir daha ordan çıkamaz haberiniz olsun çocuklaaaar" dedi o taşlardan bahsediyordu basana noluyo noluyo
"Aptal çocuklarım basanın ayağı kapana takılır ve kurtulamaz" ne yani şuan Ateşe teşekkür mü etmem gerek
Ona bakmadan ileriye gittim önümdeki taşıda kenara ittim ama dakikalarca Aleynayı arıyordum yoktu onuda mı götürmüşlerdi daha sonra Ateş karşımda belirdi ve yanında da o vardı ama ben beni duymamışmıydı
"Aleyna nerdesin noldu?" Aleyna ateşin omuzuna yaslanmıştı bana bakarak ağlıyordu Ateş bakıyordu en sonunda dayanamayıp ateşe döndüm gözleri beni ve Aleynayı izliyordu
"Ateş ne oldu niye susuyor?" Ateş bana baktı dudaklarını aralayıp kapatı bunu birkaçkez tekrar etti
"Bilmiyorum konuşmuyor Anılıda bulamadım noluyo ya niye nasıl bir şeyin içine düştük anlamıyorum sığınağ benzer bir alanda esirim"
"Bilmiyorum bilmiyorum ama esir olduğumuzu biliyorum" o ne yababilirdi ki zaten
" Anlamıyorum ya noluyo müdür niye bunu yapsın senelerdir bu okulun müdürü "
" Tamam bekleyip görücez"
🌪️🎡