Güzel bir günde evde dinlendirici bir gün geçiriyordum.
Hizmetçi: Efendim kahvenizi getirdim.
Alis: Sehpaya bıraka bilirsin.
Elimde okuduğum kitabın satırları bana huzur verirken beklenmedik bir şekilde bahçeden gelen araba sesiyle dışarıya baktım.
Yoongi gelmişti. Ama o günün bu saatlerinde eve uğramazdı... Neler oluyor?
Endişeyle kapattığım kitabı koltuğun kenarına bırakarak öfkeyle arabadan inip eve doğru gelen Yoong'yi karşılamak için kapıya yöneltmiştim adımlarımı.
Kapı açıldığında Yoongi yüz kilometre öteden duyulan bir öfkeyle içeri dalmış, yanımdan rüzgar gibi geçmişti. Kulaklarımı ise öfke dolu sesi doldurmuştu.
Yoongi: Odaya gel!
Başımı dikleştirerek Yoongi'nin peşinden odaya gitmiştim. Kapıdan içeri girdiğimde odaya sığamayan bir Yoongi vardı karşımda. Yerinde duramayan bir Min Yoongi...
Hiç tereddüt etmeden yönelltim sorumu gözlerimi gözlerinin içine dikerek.
Alis: Neler oluyor Yoongi? Bu ne hal?
Dönüp durduğu odanın tam ortasında durarak kapının yanında bulunan bana alaycı, delirmek üzere gibi bakıp gülmüştü.
Sorgulayan bakışlarım üzerinde gezinirken cebindeki telefonuna uzatmıştı elini, metanetini korumaya çalışırcasına derin nefesler alıyordu.
Ağır adımlarla alev alan gözlerini gözlerime dikerek ilerliyordu bana doğru.
Tek kelime etmeksizin durdu önümde. Açtı telefonundan bir şeyler ve benim gözlerim onun gözlerinde bir açıklama ararken telefon ekranını tuttu yüzüme.
Bir kaç saniye daha hâlâ onun gözlerine takılı kalmışken duydum yine öfkenin yönettiği sesini.
Yoongi: Bak.
Sökercesine çekip aldığımda bakışlarımı Yoongi'nin bakışlarından telefon ekranında durdurmuştum göz bebeklerimi.
Bu fotoğraf benim fotoğrafımdı. Evde kombin denerken farklı parçaları bir araya getirerek oluşturduğum bir kombindi.
Yoongi ile evlenmeden önce moda tasarımla yakından ilgiliydim ve hâlâ sosyal medyadan bu ilgimi insanlarla paylaşmaya devam ediyordum.
Daha önceki paylaşımlarıma kıyasla dün paylaştığım kombine dekolteler hakimdi. Yoongi'nin öfkesini taşıran şey kıskançlığı ola bilirmiydi?
Yoongi: Alis bana bunu açıklarmısın?
Dedi tekdüze bir sesle.
Alis: Yoongi sende biliyorsun bunun ne olduğunu.
Yoongi artık sabrı kalmamışcasına derin nefesler alıyordu.
Bir kaç saniye daha kendini zaptetmeye çalışmasının ardından başaramayacağını anlayarak hemen benden uzaklaşmış aniden elindeki telefonu duvara fırlatarak paramparça etmişti.
Alis: Sana ne oldu böyle?
Dedim titreyen sesimle. Çünkü karşımdaki Yoongi benim Yoongi'm değil gibiydi.
En başından beri onun mafya olmasının ilişkimizde ve yaşantımızda bazı sorunlara neden olacağını biliyorduk ama ilk kez onu böyle görüyorum. O ilk kez bambaşka biri gibi duruyor karşımda.
Hayretler içerisinde ona bakmaya devam ediyordum sadece, bu sırada kırılan telefonun ardından süren sessizliği bozmuş, tanıdık yabancı sesini duymamı sağlamıştı.
Yoongi: Bir daha böyle bişey görmek istemiyorum!
Yanımdan hızla geçip gitmek üzereyken kolumu kaldırarak geçişini engellemiştim. Bu kadarına sessiz kalamazdım.
Alis: İlerletmekte olduğum mesleğimi sırf senin için bırakmak zorunda olduğumun farkındasın Yoongi. En azından hobi olarak bir şeyler yapmama karışma.
Söylediği sözler, yaptığı hareketler o kadar canımı yakmıştı ki onun aşkı için vaz geçtiğim herşeye özlem duymuştum o an.
Yoongi: Yaptığın şeyin hobi olduğunu mu sanıyorsun?
Alis: Aptal bir kıskançlık yüzünden bana nasıl davrandığına bakarmısın? Bu kadarını hakettim mi cidden? Cevap ver Min Yoongi!
Öfkeye onu ittirdigim an omuzlarımdan tutarak sertçe beni duvara yaslamıştı.
Ben daha ne olduğunu anlayamadan Yoongi çoktan gözlerini gözlerime dikmişti.
Yoongi: Evet kıskandım! Lanet olsun kıskandım!! Ve bu duyguyu hiç sevmedim Alis. Lütfen bir daha böyle bir şey yapma.
Alis: Kıskanmanında sınırları var Yoongi. Sen bu sınırları aştın.
Az önce öfke nöbeti geçiren Min Yoongi şimdi karşımda eriyordu adeta.
Yoongi: Üzgünüm sevgilim. Ben... Ben kendime hakim olamadım, çok üzgünüm.
Her ne olursa olsun kalbim ritim olarak onun adını haykırıyordu. Buna istesem bile engel olmazdım.
Alis: Sevgilim...
Duvara yasladığı bedenime hafif yaklaşarak tek eliyle yüzümü kavramıştı.
Yoongi: Seni çok seviyorum Alis.
Alis: Bende seni seviyorum Yoongi.
Öfkemiz kıskançlığımızdan, kıskançlığımız aşkımızdan, aşkımız bir biriminden besleniyordu.
Biraz zor bir ilişki ola bilirdi ama bu zorluklar bir birimize temas edene kadar hüküm sürüyordu yalnızca.
Sorunlarımızın çözülme mesafesi dudaklarımızın arasındaki mesafe kadardı...
Son
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoongi (oneshot) Hikayeler
FanfictionBu kitabımda Yoongi ile sadece tek bölümlük hikayeler yayınlayacağım artık tek kitapla bir çok hikaye olucak bir bölümlük hikayeler için yeni bir kitap açmak durumunda kalmamak için böyle bir şey yapıyorum
