Lanet alarmımın sesiyle uyandım. Tam küfür etcekken yeni bir okula nakil okduğumu hatırladım ve hemen hazırlanmaya başladım. Dağınık topuzumu yapmak isterdim ama saçım kısa. Çok hafif makyaj yapıp maid kıyafetimi giydim. Saate bakınca geç kalmak üzere olduğumu görüp bir dilim ekmek alıp koşmaya başladım.
Topuklu giymemeliydim ama boyum çok kısa utanıyorum.Okulun önüne gelmişken supra araba gördüm ve şok geçirdim. Hayallerim de ki araba hem de cırtlak pembeydi. Arabadan kimin inceğine bakarken çok yakışıklı uzun kaslı bir meteor indi uwuuu. Kürte benziyor tam benim tipim. 53 numara terlikli seksi ayaklarını görmem ise bitirici hamle oldu. Neyse okula gidiyim geç kalıcam aşka inanmam zaten. Saçımı savurarak kürt bakışlımın önünden geçtim. Arkamdan garip yani seksi bir şekilde bakıyordu. Merdivenleri koşarak çıkıp sınıfa girdim.
Neyseki daha hoca gelmemişti. Kapı da çok uzun dikilmiş olcam ki herkesin yüzü bana döndü ve fısırdaşmaya başladılar. Ben de kendimden emin bir şekilde boş olan(cam kenarı) en arka sıraya geçtim. Sınıftakileri incelemeye başladım. Önümdeki kız arkasını dönüp "Merhaba! Ben fischl." dedi. Ben de gülümseyerek karşılık verdim çok şirin kızdı. Neyse incelemeye devam. Duvar kenarında ki iki erkek gözüme takıldı. İkisi de aşırı yakışıklıydı ama çift gibi duruyorlardı. Birinin turuncu saçları masmavi gözleri vardı. diğerininse açık kahverengi gözleri vardı. uzun saçları ona asil bir görünüm katmıştı. Tam diğerlerine bakarken kapı açıldı ve bilin bakalım kim geldi. Kürt bakışlımmm. Ne tesadüf başka boş yer yoktu ve gelip benim yanıma oturdu. "Ş-ş-şey s-s-selam" dedim tüm cesaretimi toplayıp ama takmadı bile. "Hey sana diyorum!" "Ha"
"Uf boşver"İlkokul bebesi gibi kendimizi tanıttık ama bahaneyle yanımdaki yanan odunun isminin Razor olduğunu öğrendim. Ders boyunca onu düşündüğüm için de hiç birşey anlamadım. Tenefüs zili çalınca da ayrı sınıflara düştüğümüz bestiemi bulmaya gittim. "Duru-channn bir bilsen neler oldu" dedim ve olanları anlattım. "Baya hoşlanmışsın bakıyorum beni aldatacak mısın yoksa" dedi "Neee! Hayır seni asla bırakmam Duru-chan" dedim ve sımsıkı sarıldım(Ne yaşıyolar bende bilmiyom çok şeyapmayın)
Ders zili çaldı ve üzülerek vedalaştık. Onu tekrardan görmek istemiyorum ama mecburum ühüü. Gün sonuna kadar böyle geçti ama biraz alıştım. Dıru-chanla eve giderken fischlı da davet ettim ve çok iyi anlaştılar hatta beni satıp önden gittiler. O ikisinin evi daha yakın.
Birden yağmur yapmaya başladı ve bi marketin içine girdim. Bir baktım Razor da orda. Oda beni farketti ve el salladı. Kalbim çok hızlı atıyordu. Geciktirmeden karşılık verdim. Yanıma geldi ıslandığımı görmüş olacak ki "Arabamla bırakmamı ister misin?" dedi. Mal olduğum için hemen kabul ettim. Evimi de öğrendi. Arabadan indim tam kapıyı kapatıyordum ki "İyi geceler güzellik" dedi. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki onun da duyup duymadığını merak ettim. Yüzümün domates gibi kızardığını hissedebiliyordum. "İ-i-iyi g-g-geceler" deyip hızlıca kapıyı kapatıp eve koştum. Girer girmez seslenen annemi takmayıp odama girdim ve yatağa atladım, olanları düşündüm. Y-yoksa ben-