Hyunjin çantasını alıp hızlıca binadan çıktı. Soobin onun küçüklüğünden beri en yakın arkadaşıydı. Her şeyini bilen tek arkadaşıydı. İlk aşkını Soobine anlatmıştı. Ondan sonra hoşlandığı herkesten ilk Soobine bahsetmişti. Ama karşılığında koca bir pişmanlıktan başka bir şey hissetmemişti. Yine de bunlara rağmen Soobinle arkadaş kalmıştı. Ama son yaptığı şeyle Hyunjin tamamen Soobine karşı bir nefret beslemeye başlamıştı. Ne yaparsa yapsın sinirinin geçmeyeceğini bildiğinden başka yollara başvurmuştu. Bu durumun da doğru olmadığını biliyordu. Bir süre vazgeçmek istemiş hatta vazgeçmişti. Ama siniri asla geçmiyordu ve gün geçtikçe büyüyordu. En sonunda doğruyu ve yanlışı ayırt edemeyecek bir duruma gelmiş, bu işe kalkışmıştı. Sonucu ne olursa olsun yapmaya karar vermişti.
Bahçeden içeri girip kapıya yaklaştığında hızlıca zile basmıştı. Birkaç saniye sonra Soobin kapıyı açıp gülümsemişti. Hyunjin içeri geçerken Soobin de arkasından salona ilerlemişti. Hyunjin daha önce Soobinin yanında bu kadar gerildiğini hatırlamıyordu. Oysa birkaç ay önce yanında rahat olabildiği tek kişiydi.
Soobin mutfaktan birkaç tabak getirdi. Ardından birkaç çikolata ve patlamış mısırı tabaklara döktü. Hyunjin Soobini tabi ki çok iyi tanıyordu. Bir derdi olduğunda tam bir yavru kediye dönerdi. Çikolatasını alıp bir köşeye otururdu. Bu durumdan sıkıldığı anda ise en yakın arkadaşı olduğunu düşündüğü Hyunjini çağırırdı. Çünkü biliyordu, Hyunjin her zaman bir şekilde onu güldürürdü.
Bir süre okuldan konuştular. Hyunjin gerginliğini biraz olsun atmıştı. Sahte gülümsemelerle Soobine ayak uyduruyordu. Aynı zamanda Soobinin bu aşırı rahat ve kaba tavrı sinirini bozuyordu.
Hyunjin masadaki içeceğini alıp içerken sonunda Soobin söylemek istediği şeyi söyleyebilme cesaretini bulmuştu.
"Sanırım Felix beni aldatıyor ya" Soobin üzgün bir tavırla söylediğinde Hyunjinin az önce içmek için aldığı içecek boğazında kalmıştı. Hem dediği şeye şaşırırken bir yandan da bunu nasıl söyleyebildiğini düşünüyordu. Sonuçta aynı şeyi sürekli olarak kendisi de yapıyordu. Ama Felixin bunu anlayabileceğini düşünemeyecek kadar aptal mıydı?
"Hım?" Hyunjin bir yandan öksürürken gülümsemeye çalışıyordu. Soobin bardağı Hyunjinin elinden alıp masaya koymuştu.
"Nerden çıkarttın şimdi?" Hyunjin sahte bir kahkaha ile söylediğinde Soobin şaşkınca Hyunjine bakmış ve neden güldüğünü anlamaya çalışmıştı.
"Bilmiyorum garip davranıyor" Soobin düşünceli bir şekilde söylemişti. Hyunjin ne dediğini anlamaya çalışırken kapı sesiyle dikkati dağılmıştı. Soobin merakla kapiya doğru ilerlerken Hyunjin gergince tırnaklarını yemeye başlamıştı. Ayağını hızlı hızlı yere vuruyordu. Bugün neden bu kadar gergin olduğunu o da anlayamamıştı.
"Ah öyle mi kim?" Hyunjin duyduğu sesle aniden kapıya baktı. Şuan daha fazla gerilmesine sebep olabilecek tek şey de olmuştu. Felix gelmişti.
Felix gülümseyerek kapıdan kafasını uzatıp bakmıştı. Hyunjini görmesiyle dengesini kaybetmiş ve Soobinin üzerine doğru düşmüştü. Soobin son anda Felixi tutup yere düşmelerini engellemişti. Hyunjin saçlarını karıştırmış ve ayağa kalkmıştı.
"Ben gidiyordum" Sahte bir gülümsemeyle konuştuğunda Soobin karşı çıkmıştı.
"Lan durun kaldık böyle zaten geç Hyunjin nereye amına koyayım" Soobin gülümseyerek konuştuğunda Hyunjin dudaklarını yemeye başlamıştı. Geri adım atıp kalktığı koltuğa geri oturmuştu.
"Geçsene bebeğim" Soobin kapıda kalan Felixin yanağından öpmüş ve elini tutup salona geçirmişti. Hyunjin yüzünü buruşturup önündeki içeceği tekrar içmeye başlamıştı. Salonda sessizlik oluşmuştu.
"Konuşmayacak mısınız?" Soobin sessizliği bozduğunda Felix Soobine dönüp gülümsemişti.
"Teksin sanmıştım" Felix Soobine daha çok yaklaşırken konuşmuştu. Soobin Felixin bu sözüne gülümsemiş ve dudaklarına minik bir öpücük bırakıp geri çekilmişti. Hyunjin sadece yüzünü buruşturup içeceğini içiyor ve bakmamaya çalışıyordu.
"Hyunjini tanıyorsun zaten. Biraz takılırız diye çağırmıştım" Soobin Hyunjine dönüp konuştuğunda Felix başını sallamıştı.
"Tabii ki tanıyorum" Felix gülerek Hyunjine dönüp kafasını hafifçe yana çevirirken konuşmuştu. Hyunjin yutkunmuş ve elindeki bardağı kafasına dikmişti.
"Sana da içecek bir şeyler getireyim mi bebeğim" Soobin tatlı bir ifadeyle Felixe sorduğunda Felix gülümsemiş ve kafa sallamıştı. Soobin kalkıp mutfağa doğru ilerlerken Hyunjin rahat bir nefes almış ve arkasına yaslanmıştı. Felix gülerek Hyunjine doğru eğilmişti.
"Gergin misin sen?" Felix alaycı bir şekilde gülmüş ve dudaklarını ısırmıştı. Hyunjin gözlerini kısmış ve yüzünü buruşturarak Felixe bakmıştı.
"Hah kendine bak sen kıpkırmızı oldun! Benden etkilendiğini bu kadar belli etme!" Hyunjin parmağını Felixin yüzüne doğru tuttuğunda Felix geri çekilmişti.
"Yine saçmalamaya başladın Hwang" Felix koltuğa rahatça yaslanırken aynı rahatlıkla konuşmuştu. Hyunjin göz devirip önüne dönmüştü.
"Benden etkilendiğini kabul ettiğini unutma Felix" Hyunjin hafif sırıtarak konuştu.
"Öyle bir şey demedim!" Felix sinirle söylediğinde Hyunjin kahkaha atmaya başlamıştı. Felix tekrar sinirle konuşacağı sırada Soobin elinde bardakla geri gelmişti. Felixe bardağı uzattığında Felix gülümseyerek bardağı almış ve Soobini öpüp geri çekilmişti. Hyunjin en sonunda oflayarak ayaklanmıştı.
"Benim acil gitmem gerek" Soobine bakarak açıklama yaptığında Soobin de ayağa kalkmıştı.
"Nereye ya" Soobin sahte bir kızgınlıkla sorduğunda Hyunjin Soobinin omzuna kolunu atmıştı.
"Yine gelirim ben merak etme hallederiz" Hyunjin Soobinin kulağına fısıldarken Felixe yandan bir bakış atmıştı. Tekrar Soobine dönüp göz kırptığında Soobin anlamamış bir şekilde Hyunjine bakıyordu. Hyunjin kapıya doğru yöneldi.
"Görüşürüz Felix" Hyunjin gülerek Felixe el salladığında Felix şaşırmış ve gülümsemeye çalışmıştı. Hyunjin en sonunda eliyle Soobine öpücük atmış ve hızlıca evden çıkmıştı. Arkasında az önce ne olduğunu anlamayan iki kişi bırakmıştı.
Kapıdan çıktığı anda derin bir nefes alıp rahatladı. Ellerini cebine koyup keyifle yürümeye başladı. Artık neyi nasıl yapacağını daha iyi anlamıştı. Daha kolay olacağını düşünerek gülümsedi ve yavaş adımlarla yoluna devam etti.
-soobini her fice bir sekilde kattigimi artik zaten anladiniz. kotu karakter yapinca vicdan azabi cekiyorum valla amk😔😔 duzelticem ama insallah
fikirleriniz fln var mi olanlarla ilgili?
olacaklari tahmin eden olur mu acaba merak ediyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cat ears | hyunlix
Fanfiction"bana sürekli kedi kulaklarıyla fotoğraf atmaktan vazgeç hwang." "hayır, vazgeçmeyeceğim."