"Of gerçekten o kadar aptalım ki!"
Oturup ağlamamak için zor duruyordum. Üniversitenin ilk günü, bambaşka bir şehir, kendim her şeyi hallederim diyerek çıktığım yolda hemen dolandırmayı başarmıştım. Tuttum sandığım evin zaten çoktan dolu olması sayesinde misler gibi sokakta kalmıştım.
Keşke şu an hüngür hüngür ağlamak her şeyi çözebilseydi.
Aileme ne diyeceğim meselesine girmiyorum bile, onlara göre kızlarına ayakları üzerinde durabilir diye güvenip başka bir şehire yollamak zaten başlı başına büyük riskti. Bir de o kız ben olunca apayrı bir boyut kazanıyordu.
Derin bir nefes alarak ayağa kalktım ve cevap beklemek dışında yapabileceğim hiçbir şey olmadığı için karakoldan ayrıldım. Elimde iki kocaman valiz, asfalta sürterek etrafa derin bir rahatsızlık veren o sesler...
Ağlamaktan şişmiş suratımın yanında bu kadar dikkat çekmem beni daha da geriyordu. Kendi şehrime dönüp evde ağlamak istiyordum tam şu an.
En sonunda sürükleme sesine kulaklarım dayanamadı ve gördüğüm ilk banka yerleştim. Tüm yakın arkadaşlarım da farklı şehirlerdeydi, resmen kimsesizdim burada. Ne yapacağımı bilemeyip panikten düşünme işlevimin tümünü yitirdiğim için yakın arkadaşlarımdan birini, Melisa'yı aradım.
"Ayy iyi ki aradın aşırı merak ediyodum neler yaptığını!" diyerek selamladı beni.
"Kanka, dolandırıldım öncelikle, ev başkasınınmış." Derin bir nefes alıp devam ettim. "On bin saattir ağlıyorum, sinirim bozuldu babamları da arayamadım kızacaklar filan diye KİMSEYİ DE TANIMIYORUM NE YAPACAĞIM BEN? NE VARDI DA BURAYA GELDİM AL SANA ÖZGÜRLÜK YA!"
"Polise filan gittin mi nasıl dolandırıldın ya? İnanmıyorum ne kadar kötü insanlar var!" O da olayın şokunu yaşıyordu hâliyle.
"Gittim işte bildiğim her şeyi anlattım, baya yaygın bir şeymiş saçma sapan. Üç çocukla ortada kalmış gibi bavullarımla ortada kaldım resmen ne yapacağım ben? Of şimdiden nefret ediyorum üniversite hayatından ya beni liseye geri alsınlar nolur!"
"Ya bence okulda panoya filan bak bir yerlerde ev arkadaşı ilanı vardır illaki bulursun birilerini. İstersen internetten biraz bakayım ilan var mı diye, sana ona göre yazayım bir yolunu buluruz merak etme."
"Of kimseye güvenemiyorum şu anda ben. Ev arkadaşım olacak dediğim kişi de dolandırıcı çıktı zaten cidden ikincisini kaldıramam şu an."
Mutsuzken verilen tüm önerileri bloke etmek gibi bir huyum vardı, bir türlü çözüm beğenemiyordum. Çevremdeki herkesi yıpratsa da elimde olmuyordu. Her şeyden nefret ediyordum şu anda, asık suratımla kös kös oturup negatiflik yaymak dışında bir planım yoktu.
"Ne kadar paran var şu an peki? Yani bir pansiyon filan tutabilir gibi misin birkaç günlüğüne?" İşte o kahreden soru geldi.
"Fiyatları hakkında gram fikrim yok ama aç kalırsam filan yeter diye düşünüyorum, umarım yani." Derin bir of çektim. "Melisa gel kurtar beni buradan nolur ya kimseyi tanımıyorum kaldım bir başıma!"
Bir süre sessizlik oldu telefonun diğer ucunda.
"Ya kuzucum aslında benim bir tanıdığım yaşıyordu orada, hâlâ orada mıdır bilmiyorum, yani çok da yakın değiliz ama aşırı berbat bir durumdaysan %99 reddedilme ve bana girebilecek ekstradan terapi masrafı gibi riskleri göze alarak onu arayabilirim."
"Kim ki o?" dedim tekrar ağlamaya başlamayayım diye gökyüzüne bakarak. Hava da o kadar kötüydü ki şansıma, inanılmaz...
"Ablam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Partide Yalnızsın | girlxgirl
Подростковая литератураBelki konuşmam kimseyle, yalnız otururum. Belki birazcık hüzün ve senle buluşurum. Neden ben değilim? Neden sensin? Neden beni seçmedin? Neden geldin? (Lin Pesto - Bu Partide Yalnızsın) *** Üniversitenin ilk gününde dolandırılıp evsiz kalan Beren'in...