Zeki canlıların en büyük sorunu nedir?Bana sorarsanız kibirdir. Bu tabi ki en büyük tek sorunu değil, en büyük sorunlarından birisidir. Kibirleri yüzünden en iyisi olmaya çalışırlar. Diğer insanları düşünmezler. Böyle diyorum diye peygamberleri, havarileri, Dünyadaki insanların bir kısmını basit bir genellemeyle silip atamam sonuçta. Ancak günümüz problemlerinden birisi olduğu kesin.
Peki hiç düşündünüz mü, diğer evrenlerde de zeki yaşam formları var mı?
Siz düşünmediyseniz bile bazı bilim insanları bunu düşünmüşler. Cevap vahiy inmeyeceği kesin. Bunun için araştırmalar düzenlendi. Yaptıklarımız yeterli olmasa gerek, geçmişte bunun cevaplarını verememiştik.
Fakat günümüzde işler değişti....
.
.• YIL 17NX
• Astra Akademisi (Alt 1)Bulutlu bir havada yağan o hafif yağmur, bulunmaz bir nimetti. Açık konuşmak gerekirse bu havada yavaşça, ıslanarak yürümeyi çok seviyorum. Rahatsız edici bir ıslaklığa ulaşmıyor ve aynı zamanda serinliğiyle bana yaşadığımı hissettiriyor. Gerçekten bulunmaz bir nimet...
Bu yağmurlu havada nerden nereye yürüdüğümü merak ediyorsunuzdur muhtemelen. Kısaca, depoya... fazla kısa oldu değil mi?Eh, bu akademiye yeni gelmeme rağmen pek de misafirperver olmadıklarını söyleyebilirim. Okulun girişinde yaşadığım talihsizlikler... Tamamen rezaletti. Şu anda biraz daha modern, en azından kirlenmeyeceğim bir alanda yürüyordum.
Yürüdüğüm yol eğitim merkezinin deposuna çıkıyordu. Yolun zemininde; solunda ve sağında birbirlerine uyumlu beyaz mermer taşlar vardı. Genişlikleri nerden baksanız birer metre civarındaydı. Mermerlerin amacı süs olması değildi, yağan yağmurda eğimli mimarisi ve kaygan yüzeyi sayesinde rahatça yağmur tahliye kanalizasyonuna iletiliyordu. Eğim dediğime de bakmayın. O kadar yumuşak bir eğim ki fark etmek neredeyse imkansız. Asıl yürüme amacıyla tasarlanan alan ise buz tutmama özelliğiyle bilinen, meteorlardan elde edilen bir taş. Desenleri yok denecek kadar az olsa da ışık vurduğunda, mükemmel gölgeler yaratıyordu. Gerçekten harika işlenmişti. Yolun üstünde de yerden yaklaşık on metre civarında bir yüksekliğe sahip mermer bloklar vardı. Yuvarlak, hafif kalın, sarı ve beyaz temalı özel bloklar akademinin ana temasını yansıtıyordu. Mermer bloklar da öylesine konulmuş değildi; gayet şık gözüken muhtemelen eski yunan mimarisine özenilerek yapılmış bir çatı vardı. Bloklar gibi çatı da yolun sonuna kadar uzanıyor ve benim ıslanmamı engelliyor gibi gözüküyor. Gayet ihtişamlı olan bu yol depoya çıkıyor olması, yeni geldiğim bu akademiye karşı önyargılarımı yıkmam için bağırıyor gibiydi.
Ne vardı sanki girişinde de biraz ihtişam yapsanız... Basit bazalt taşlarını aralarındaki mesafeyi açarak, çok yağmur alan bir yere kurmuşlardı. Üstelik suyu tahliye edemeyecek kadar acizdi bu alan. Ağaçların yüksekliği, bu ağaçlarda yaşayan hayvanların dışkıları... Hiç temizlenmemiş ve özen gösterilmemiş gibiydi. Hatta "gibiydi" değil, bizzat öyleydi! Sırf bu yüzden her yerim çamur oldu... Şaka gibi. Gelir gelmez sövmemi falan mı istiyorlar acaba...
.
.
.Uzun bir yol, fakat yürümesi gayet kolay ve zevkli. Bu yol sinirimi alıp, sakinleşmem için yapılmıştı. Gerçekten ilk eğitim merkezleri gibi değil, her detayında farklı bir anlam yüklüydü. Ne kadar bakarsanız o kadar şey fark edebilirsiniz.
Yine de sakinleşmek o kadar kolay değil. Ne de olsa ailemden hatıra kalan mavi tonlarında, mükemmel bir kumaştan yapılmış, en sevdiğim kıyafetim çamurlar içerisinde kalmıştı. Belki kumaşının kalitesinden dolayı normal birisine göre çok daha az çamur tutmuştu ama yine de sinirlenmek için yeterliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos'un Dansı
Science FictionNitronların icadıyla her şey değişmişti. İnsanlar daha barışçıl ve gelişimsel hayatlar sürmek için uğraşsa da bazıları bu düzeni bozuyordu. Zeki canlıların en büyük sorunu nedir? -------------------- Buluşma (Önizleme) Eris: "Haha! Biliyordum. Bunu...