BENİM OLACAK!

10 0 0
                                    

Yıl: 17NX
Astra Akademisi (Alt 1)

Güneşli bir günün öğle vaktiydi. Güneş tepemizde bizi kızartıyordu. Stresten oluşan terlerimiz de kızaran cildimize domates sosu* oluyordu…

Bu sıcaklıkta yaşadıklarımız ve hatta yaşayacaklarımız en az benim kadar diğerlerini de endişelendiriyordu.

Az önce müdire nitron seçimleri için kurallardan bahsetmişti.

Öldürmek serbestti. 15 nitron vardı ve 32 kişiydik. Eğer müdirenin bize sunduğu boşluktan kaçmış olsaydım bir daha geri dönmezdim.
Öyle bir anlatıyorum ki sanki kalmamız iyi olmuş gibi…

Alana sonradan giriş yapamayacağımız gibi, burdan da çıkamayız. Çıkabilmemiz için bir nitron sahibi olarak çıkmalıyız.
15 nitron 32 kişiye bölüştürüldüğün de her nitronda en az iki kişi hak talep eder, tabi ki bu her nitron dolu olarak hesaplandığında hali. Kalan 2 kişi de birer nitron seçerse 1 nitronda 4 hak talebi ya da 2 nitronda 3'er hak talebi olmuş olacak.

Böylece basit bir şekilde ihtimal veriyorum fakat 1,307,674,368,000 ihtimal var… Bu kadar fazla ihtimal içerisinden hangisi gerçek olacaktı, hangi nitron istediğim olacaktı ve ben nasıl başarılı çıkacaktım…

Erisin bulmamı istediği nitronu nasıl bulabilirim acaba… Nitronları analiz etmede ve hissetmekte ustalaşmıştım gerçi -hayatın gerekleri diyelim-...

.
.
.

Klees hanım etrafa bakıyor gibi gözüküyordu. Üzerindeki siyah ve kapşonlu kıyafeti yüzünden ne yüzünü ne de nitronunu görebiliyordum. Fakat aramızdaki 100 metrelik mesafeden bile güçlü olduğunu anlamam zor değildi.
Anlatacakları bitmiş olacak ki, buyrun anlamında iki elini yanlara açtı.

"Eh, bundan sonrası sizde. Ölecek misiniz? Öldürecek misiniz? Her iki seçenek de tamamen sizin vicdanınıza bağlı."

Kurallar açıklandıktan sonra deponun içerisinden bir muhafız çıktı. Mızrak seviyesinde gözüküyordu. Nitronun yaydığı enerji tanıdıktı ama hangi tipte olduğunu kestirememiştim.
Nitronu gri ve üzerindeki kıyafetin rengi de beyaz ve sarı renk lerdeydi. Sanırım kıyafetlerin renkleri akademi tarafından belirleniyordu.

Yavaşça dışarı doğru yürümeye başladı. Adımları görülür seviyeye ulaştığında arkasından gelen sürüyle nitronun sesi duyuluyordu.

Depo ve kolezyumun birleştiği alana çıktıktan bir süre sonra elindeki kağıt ve kalemi hazırladı.

Arkasından da 5 ana silah için nitronlar getirilmişti. Barutlu silah, kalkan, hançer, kılıç, mızrak olmak üzere her bir silah için 32'şer nitron vardı. Seviyeleri berbattı. Gerçekten yaymış olduğu enerjiler acınası türdendi.

Böylesi kötü seviyelerde de olsa seçmemiz gerekiyordu.

Topluluk kendini düzenleyip yarı çember şeklini aldı. Ben de topluluğa uydum ve grubun arkasında bir yerlere geçtim.

Fakat bir şeye takılmıştım.

Gözüme güzel kızın yokluğu ilişti. Nedense o gerginlikten sonra nereye gittiğini de merak etmiştim. Etrafa bakındığımda kolezyumun merdivenlerinin birinde oturduğunu gördüm. Beni tehdit eden mızrakla el ele tutuşuyorlar gibi gözüküyor. Fakat nedense bir şeyler ters gibiydi. Kızın yüzü ekşimiş, iğreniyormuş gibi. Özellikle mızrak konuşmaya başladığında yüzündeki hüzün ve iğrenme daha da belli oluyordu. Gerçekten de bir şeyler ters gibi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 07, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kaos'un DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin