changed for you - iwaoi

7

505: üzgünüm.

neden?

505: üzgünüm, seni mahvettim.

çok üzgünüm.

sorun değil.

biliyor musun?

seni seviyorum ve bu kesinlikle arkadaşça değil.

bu yüzden, ne yaparsan yap seni affedeceğim sanırım.

505: yapma...

olamayız ki biz birlikte, kırarım kalbini ben.

zaten kırık olan bir kalbi bir daha nasıl kırabilirsin ki?

505: sevme beni, oikawa.

yapma bunu.

hayır, asıl sen yapma.

benden her şeyi iste ama bunu asla.

istediğin her şeyi yaptım, yaparım da ama seni sevmeyi bırakamam, bunu isteme benden...

senin için değiştim ben, iwaizumi, göremiyor musun?

eski beni görebiliyor musun hâlâ bana bakınca?

insanlar bana acıyarak bakıp geçiyor artık, iwaizumi.

canımı acıtan bu değil.

senin beni görmezden gelmen.

anlatabiliyor muyum?

sırf sen sevmiyorsun diye egoistliği bıraktım.

bu iyi bir şey sanıyorsun, değil mi?

lütfen bir daha işin aslını bilmeden konuşma, insanların neler yaşadığını bilemezsin.

aynaya bakmaya katlanamıyorum bile.

kendimden o kadar çok nefret ediyorum ki, kötü yönlerimi göremesinler diye egoist bir maske takınıyor-

dum.

artık yapmıyorum.

etrafımdaki hayranlarımı sırf sen rahatsız oluyorsun diye kovdum, artık benden nefret ediyorlar.

tek eğlencem olan insanlara isim takmayı bıraktım, çocukça şakalarımı da.

çocukça şakalar içimdeki çocuğun şakalarıydı aslında, çocuksu olmamın nedeni buydu.

asla anlamadın, değil mi?

anlamak için uğraşmadın bile.

neyse,

boş ver.

görüldü