Sus! diyorum. "Lütfen. Şu an, dünya üzerinde konuşanları düşün. En az altı milyar insanın yarısı konuşuyor. Bir şeyler anlatıyor. Ne büyük bir ses! Ne büyük bir gürültü! Dinle! Çin'de üçüncü çocuğunu aldırmak için doktora yalvaran kadını, Macaristan'da dilenen adamı, Kanada'da karşısındaki erkeğe kur yapan erkeği. Duy bunların hepsini. O milyarlarca insanın hep birlikte konuşarak yarattıkları korkunç gürültüyü dinle!"
Duymaya, dinlemeye çalışıyor. Ama daha bir milyon insanı bile gözünün önüne getiremediğinden, milyarlarcasının çıkartabileceği gürültüyü de hayal edemiyor. İyi niyetli, ama yetmez.
"Lütfen, sen de katılma bu gürülüye" diyorum. Çıkıp gidiyor deli olduğumu düşünerek on sekiz yılın verdiği bütün saf kibiriyle...