Evvel zaman içinde kalbur saman içinde geniş ve hoş bir
bahçede tek başına oturan küçük kız varmış. Bu kızın adı
Anna'ymış ve oldukça üzgün görünüyormuş. Çünkü yanındaki çiçeklerin üzerine yağmur damlaları düşüyormuş. Hafifçe esen rüzgar kızın yanağına okşayarak geçti. Saçlarını yüzüne doğru savurdu. Küçük kız kafasını kaldırarak gök yüzüne baktı. Güneş çok güzel görünüyordu. Ama Anna kendini yinede çok üzgün hissediyordu. Sonra küçük kızın kulağına bir fısıltı sesi geldi."Hey, küçük kız, Anna bana neden ağladığını söyle" dedi. Çocuk kafasını kaldırıp yukarı baktığında çiçeklerin arasında duran küçük bir şey gördü. Parlak saç tutamlarının arasından güzel bir yüz ona gülümsedi. Bu bir peri olabilir miydi? Beyaz elbisesinin üzerinde ışıltılı ve rengarenk kanatları vardı.
Anna gözyaşlarını silerek merakla baktı.
"Sen kimsin, sevimli küçük şey?" dedi. Küçük şey kıza yaklaşarak " Ben bir periyim, küçüğüm. Sana yardım etmeye geldim. Şimdi bana neden ağladığını söyler misin?
Seninle arkadaş olmak istiyorum."Anna meraklandı. Bu oldukça ilgisini çekti. Çünkü daha önce hiç peri görmemişti. "Peki, siz gerçekten peri misiniz? Kitaplarda olduğu gibi kelebekler üzerinde geziyor musunuz? Peki ya çiçekler sizin yatağınız mı?
Çiçekler üzerinde uyumak güzel olmalı. "Peri buna kıkırdadı." Evet, hepsi doğru. Şimdi bana neden gözyaşlarını akıttığını söyleyecek mısın?"Anna Periye yaklaştı. Kanatlarından çıkan peri tozuna baktı. "Size her şeyi anlatacağım ama beni bir daha sevmemenizden korkuyorum. Ben uslu bir çocuk değilim ve hiç bir zaman olmayacağım. Bana uslu bir çocuk olmayı öğretir misin?"
Peri kanatlarını çırptı. "Anna tabiki ögretebilirim. Ancak önce kalbinin sesini dinlemelisin. İnsanlara iyi davranmalı ve mutlu olmalısın. Şimdi sana yardım etmesi için bu peri çiçeğini veriyorum. Benden başka kimse onu senden alamaz."
Peri kanatlarından pırıl pırıl parlayan kırmızı renkli bir çiçek çıkardı.
Çok güzel kokuyordu. " Bu bir peri çiçeğidir. Senden başka onu kimse göremez. Sen iyilik yaptıkça, güzel kokular yayacak. Ancak bencilce davrandığında ise çiçek sana kızacak ve kötü kokacak. Bu yüzden dikkatli ol, kalbinin sesini dinle." Peri uzaklaşarak devam etti. "Mutlu
ol küçük Anna. Bir sonraki baharda seni görmeye geleceğim."İlkbahar ve Yaz ayları çok mutlu geçti.
Artık mevsim son bahar olmuştu. Küçük Anna boynundaki çiçeğe baktı. Güzel olması gereken çiçek artık solgun ve kokusuzdu. Demek ki Anna hala yaramazlığa devam ediyordu. Küçük kız çiçek böyle olduğu için çiçeğe yine kızdı. Onu alıp yere attı. Çiçek kötü kokular yaymaya başladı. Anna, baharda perinin gelmesini istiyordu. Çünkü ona bu işe yaramaz çiçeği iade edecekti.
Günlerden bir gün Anna periyi bulmak için aşağıya indi.
Ağaçların arasına baktı. Onu bulamayınca her yere bakmaya karar verdi. Ormana doğru gitti. Kelebeklere, kuşlara, ağaçlara ve arılara periyi sordu. Yorulunca çiçeklerle dolu bir tepede uyuya kaldı. Tüm gece ona çiçeği veren peri onun yanında durdu. Anna bunu bilmiyordu. Uyandığında etrafına baktı ve kulağına bir fısıltı sesi geldi.
"Anna, değer verdiğin şeylere bak. Çiçeğe çok kötü davranmışsın." Çiçeği elinden aldı. Küçük kıza rengarenk çiçekler'den bir elbise giydirdi. Anna kalbine mutluluk ve güç geldiğini hissetti. Sonra çiçeğe baktı. Ona kötü davrandığı için çiçekten özür diledi. Özür dileyince üzerindeki tüm çiçekler birden canlandı ve çok güzel kokmaya başladılar. Anna Periye çok teşekkür etti. Çünkü artık iyilik yaptığı her zaman bir yıldız gibi parlıyordu...