Tzuyu
"Kim Lalisa derhal buraya gel!" Bağırtım tüm evi doldururken Mingyu -Biricik kocam- gülümseyerek yanağımı öpmüş ve sakinleşmem gerektiğini söylemişti.
Ama benim sakinleşmek gibi bir niyetim yoktu. Çünkü benim yaramaz üvey kızım mutfağı birbirine katmıştı! "Şu mutfağın haline bak Mingyu! Nasıl sakinleşmem gerektiğini söylersin!? Duvarlarda yumurta, un desen tüm mutfağı kaplamış! Aish, Lalisa gel dedim sana!"
Evin içinde cinnet geçirmeye devam ederken bir yandanda oğlum Eunwoo'yu arıyordum. Bugün Eunwoo İlkokula başlayacaktı ve annesi olarak bende onunla birlikte gidecektim.
Lalisa banyonun kapısını açarak elindeki eyelinerını gözüne sürerken konuştu. "Sadece kek yapmak istemiştim."
Banyodan çıkıp yanıma geldi ve mutfağın haline baktı. "Ortalığı biraz dağıtmış olabilirim." Duyduğum şey ile avuç içimi alnıma vururken Mingyu bizim bu halimize gülüyordu.
Gözüme sağ tarafta duvara asılı duran saat iliştiğinde gözlerim pörtlemişti. Geç kalıyorduk! "Eunwoo!" Evin içinde bağırarak yukarı kata çıkmaya başladığımda arkamdan konuşan Lalisa'yı takmadım.
"O iyi dimi?" demişti Mingyu'ya.
Eunwoo'nun odasını hemen açıp oyuncakları ile oynayan oğluma baktım. Hemen gardıroptan okul formalarını alıp Eunwoo'ya giydirmeye başladım. Fazla zaman yoktu ve ilk günden geç kalınmasını istemiyordum.
"Anne sen git üstünü giy. Ben Eunwoo'yu hallederim." Lalisa yanıma geldiğinde kafamı sallayıp yatak odasına gittim. Rastgele bir pantalon ve mavi gömlek çıkarıp giydiğimde saçımı sadece taramakla yetinebilmiştim. Makyaj olarak sadece ten renginde olan bir ruj, rimel ve eyeliner çekmek zorunda kalmıştım. Fazlasına zaman yoktu.
Çantamı koluma astığım zaman Mingyu geldi. "Fazla stres ve acele yapmana gerek yok. Her şey iyi olacak." Derin bir nefes alıp gülümsedim. "İlk gün diye her şey iyi olsun istiyorum."
"Olacak, merak etme." Mingyu bana gülümsediğinde kucağına Eunwoo'yu almış olan Lalisa geldi. "Küçük prensimiz hazır."
•••••
Okul koridorunda hızlı hızlı yürürken alnımda bulunan terlerin hepsi damla damla vücudumdan aşağı süzülüyordu. Hava sıcaktı ve gerginlikle beraberinde terlemiştim.
"Eunwoo rahat dur!" Elini sımsıkı tutmasam yanımdan gidip sağ tarafta bulunan resimlerle süslenmiş duvarlarla oynayacaktı. En sonunda sınıfına gelebildiğimde sınıfın kapısını çaldım. İçeriden gir sesini duyduğumda kapıyı açtım. Gördüğüm kişi ile beynimden vurulmuşa dönerken onun da beni beklemediği bariz ortadaydı.
"İçeri geçin lütfen. Bizde velilerle konuşmaya yeni başlamıştık." Sesi şaşkınlıkla çıkarken kapıyı kapatmış ve tam öğretmenler masasının karşısında olan sıra oturmak zorunda kalmıştım. Tek boş yer buradaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blessures saignantes [tzukook]
FanfictionOğlumun sınıf öğretmeni: Yıllar sonra sorduklarında birlikte her şeyin üstesinden geldik demeyi çok isterim... Oğlumun sınıf öğretmeni: Gözlerimin dolmasına sebep olup masadan kalkıp gitmeyi değil. jeon jung kook & chou tzu yu