4

826 68 92
                                    

sunghoon'dan

heeseung bana baktığı için telefonu kitleyip ben de ona bir kaşımı kaldırıp bakmıştım.

sunghoon: ne oldu?

heeseung: ha? şey sadece dalmışım bir şey düşünüyordum.

sunghoon: ben de bakabilir miyim ne üstünde çalışıyorsun?

heeseung: bir evin çatı katını restore edicektim onun planları

beraber planı düzenlemiştik. eksikleri ben çizmiştim. başta gergin olsam da, sonrasında beraber çalışmaktan zevk almıştım. en sonunda çok geç olduğunu fark ettiğimde gösterdiği odaya gidecektim.

heeseung: bekle sana kıyafet vereyim.

heeseung'dan

kendim giyindikten kıyafetlerim arasında ona uygun bir şeyler arıyordum. bana göre minicikti ve bembeyaz tenini belli edecek bir şekilde şort giymişti. ablamın siyah bir crop ve siyah bir şortunu bulunca gülümsemiştim iyi ki burada birkaç eşyası vardı.

heeseung: bunlar sana olur herhalde

sunghoon: bunlar kadın kıyafeti değil mi

heeseung: evet ama rahatsız olucaksan kendimden de verebilirim. benimkiler bol olur diye düşünmüştüm.

sunghoon: sorun değil sadece şaşırdım yalnız yaşıyorsun sanmıştım.

cevap vereceğim sırada arkasına dönmüş giyinme odasına girmişti.

burası benden artık

heeseung omuz silkip odasından pike ve çarşaf almış yatağındaki diğer yastığı alıp çıkmıştı.

sunghoon: nereye gidiyorsun bunlarla

heeseung: oturma odasına

sunghoon: neden peki

heeseung: beraber mi yatalım?

sunghoon:NE- yanlış anladın beni. seni yatağından etmek istemiyorum sen geç manasında demek istemiştim

ortam gerilince sunghoon hemen heeseung'un bir şey demesini beklemeden elindekileri alıp salona gitmişti. heeseung elini alnına yapıştırmış ama ısrar etse de kabul etmeyeceğini bildiği için odasına girmişti.
__________
heeseung sabah her zamanki gibi 6da kalkmış. kahvaltı hazırlamıştı.

heeseung: sunghoon.. sunghoon.

sunghoon:hı

heeseung: hadi kalk

sunghoon: neden

heeseung: ya nedeni mi var kalksana

sunghoon: saat kaç

heeseung: altı buçuk

sunghoon: of daha gün aymamış ne uyandırması gitsene

heeseung: kahvaltı hazırladım ama

sunghoon: tamam aç kalırım ben afiyet olsuun

uyku sersemi konuşması komiğine gitmişti. gülümsediğini fark ettiğinde kendini toplamıştı.

"kalkmıyorsun değil mi"

"iyi sen istedin" diyip sunghoon'u kucağına alıp kaldırmış sonra da ayakta duracak şekilde bırakmıştı.

"AAAAAA YA NE YAPIYORSUN MANYAK"

"kalk demiştim ben sana"

sunghoon eline telefonunu alıp saate bakmıştı.

sunghoon: öldürücem seni BU SAAT NE! LEE HEESEUNG KAÇMA

heeseung: kaçarsam ne olur

sunghoon: döverim

heeseung: emin misin

sunghoon sırıtan heeseung ile sinirlenmiş. yanına gitmişti.

sunghoon: dövemesem de saçlarını yolmak zor olmayacaktır eminim ki ama bir süre evli kalacağım insana ilk günden rezil olamam merak etme

heeseung 'bir süre evli kalacağım insan' lafını duyduktan sonra sırıtmasını kesip mutfağa gitmiş. sunghoon ise birden umursanmadığı için şaşırmış ama sonrasında geri yatmaya dönmüştü.

heeseung: YAH PARK SUNGHOON BURAYA GEL.

sunghoon: of bir uyutmadın gerçekten geliyorum ya demiş daha yatamadığı koltuğa ağlarmış gibi bakıp mutfağa gitmişti.
__________
heeseung: sunghoon bir dakika şu belgeye- sen yine mi uyudun ya

heeseung başta sunghoon'un neden uyuduğunu düşünürken aklına yakında kızgınlığa gireceğini hatırladı. sabaha göre etraftaki daha tatlı kokuyla alfasının mayıştığını fark ettiğinde korkuyla gözlerini açtı.

heeseung: şu an beraber kalırken kızgınlığa girmedim de nolur

alfasını tutamazsa ne olur diye düşünürken birden sunghoon'un omegası benimsediği alfanın feromonuyla uyanmıştı. çektiği acı yüzünden alfasının kokusuyla rahatlamak için koluyla kendisini koltuğa çekmiş ve ona sarılmıştı. boynuna gömülmüş sunghoon ile alfası zaten heeseung üstünde dominantlığını kurmuştu. ve heeseung sonrasında ne olduğunu hatırlamıyordu.
__________
sunghoon en son baş ağrısı ve karın ağrısı ile uyumuştu -daha doğrusu bilinci gitmişti- . ama şu an kötü hissetmiyor uyudukça uyuyası geliyordu. tabii heeseung'un evinde olduğunu hatırlayınca ve yanında sarıldığı şey yastığı değil kokusundan heeseung olduğunu anladığında gözlerini büyültmesi için çok geçti.

sunghoon: aish sikicem ama ah-

kasıklarında olan ağrıyla dikelememişti bile.

sunghoon: of bu neden burada ve ben bir şey hatırlamıyorum şu an diyip heeseung'a dönmüştü.

omegası alfasının çıplak göğsüne ve kol kaslarına bakarken kendisi gerginlikten ve kasığının ağrısından ölecekti.

sunghoon: koltukta yapmış olamayız değil mi ya- ama çıplağız...

saçlarını karıştırıp heeseung'un göğsünden kalkmıştı.

tabii şu an en son isteyeceği şey -heeseung'un uyanması- olmuştu.

heeseung: başım ağrıyor ya

sunghoon: tabii ağrır

sunghoon'un sesini duyunca gözlerini ovalamayı bırakıp gözlerini açmıştı. şokla yanındakine bakarken boynunu gördüğünde daha da gözleri büyümüştü.

elini boynuna götürdüğü an sunghoon'un gözlerinin rengi değişmişti. elini çektiği an ikisi de bunu beklemiyormuş gibi şaşırmışlardı.
__________
kendim için aşırı hızlı giden bir kitap oldu. ilk günden mühürlendiler bu ne çüş
bir sorun varsa belirtmekten kaçınmayın
iyi okumalar~

workaholic, heehoon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin