Antik Dünya'da Anadolu'da kurulan bir uygarlık olan Hitit Devletinin Kralı Hattuşili'nin kızı Prenses Neferya yaşıyordu. Prenses Nefarya o kadar güzeldi ki ; çağlayan yeşili gözleri, kömür karası saçları ve ay beyazı, narin bir teni vardı. Prensesi bir gören tekrar bakar, adeta etkisinden çıkamazdı. Prenses büyüdükçe talipleri artmaya, taliplerin arasına seçkin kimseler girmeye başladıkça babası Kral Hattuşili bir ferman çıkardı. Fermanda kızını en rütbeli ve en zengin kimse, o kişiye gelin vereceği yazıyordu. Günler geçti, aylar geçti. Prenses 15 yaşına girdiğinde evlilik çağı gelmiş, ancak babası halen herhangi bir izdivaca razı gelmiyordu. Prensesin talipleri arasına gün geçtikçe prensler ve krallar girerken artık çoğu kişi prensese sahip olmak değil, en iyisi olduğunu ıspat etmek amacı ile talip oluyordu. Günler geçti ve Prenses Neferya'nın ünü Fırat'ın kıyısında, adını yüzyıllara sürdürecek asma bahçelere sahip Babil ve en ünlü tapınakları, ihtişamlı sarayları yapan Mısır'a kadar gitti. Babil Kralı yaşı ilerlediği ve oğlu evlilik çağında olduğu için Prens Nazef'i talip yaparken Prensin karşısında o dönemin en güçlü imparatorluğunun kralı Firavun Rayam çıkmıştı.
Hitit Kralı Hattuşili , kaideler gereği en güçlü aday olan imparator Rayam'ı seçmesi gerekirken Mısır dininde soylu kanının sürdürülmesi için yapılan kardeş evliliklerini hitit dini için uygunsuz görmüş, bu sebeple Prenses Neferya'nın Babil Prensi Nazef ile olan izdivacına onay vermişti. Bu haber Firavun Rayam'ın kulağına ulaşınca Firavun bunu Mısır Hanedanlığına yapılan büyük bir saygısızlık olarak görmüş ve Hitit devletine prensesi kaçırması için en güvenilir fedailerini göndermişti. Prensesin at gezisi için çıktığı yolculukta önleri kesilmiş, Mısır fedailerinin verdiği haşhaş ile uyutulmuş, ve günler süren yolculuk ile Mısır'a getirtilmişti. Firavun Rayam ile düğün hazırlıkları sürerken Neferya defalarca kez kaçmak istemiş, ancak defalarca kez başarısız olmuştu. Düğün günü geldiğinde prenses kutsal hançeri kalbinin ortasına saplamış ve oracıkta can vermişti.
Prensesin ölümüne kızan tanrılar prensesin ruhunu ışıklar alemine çıkarırken tanrılar Hattuşili'yi devletinin yıkılması ile lanetlerken, hitit devleti yüzyıllar sonra dahi nedeni belirlenemeyen sebeplerden dolayı yıkıldı. Tanrılar Firavun Rayam'ı ise tarihten silinmesi ile lanetledi ve Prenses Neferya öldükten sonra Firavun'un amcası 1. Seth tahta darbe yaparak Rayam'ı tahttan indirdi. Prensesin ve Firavun'un adı tarihten ve kayıtlardan silinirken halka bu isimler hakkında konuşmak yasaklanmış, konuşanlar ise acımasızca öldürülmüştü.
Tanrıların laneti sebebiyle konuşulması yasak olan ve kayıtlardan da silinen Firavun Rayam ve Prenses Neferya günler geçtikçe insanoğlunun hafızasından da silinirken Rayam idam edildi ve mumyası prensesin mumyası ile birlikte tarih boyunca hiçbir zaman bulunamaması için Mısır'ın en gizli yerine gömüldü. Lanete göre prenses her 3000 yılda bir başka bir bedende doğardı. Başka bir bedende doğan ve geçmişinden habersiz olan prenses, Firavun Rayam ve kendi mumyasının gömüldüğü yeri bulup Kutsal sözleri söylerse Firavun dirilir, prensesin ait olduğu yeni bedeni bulana kadar kutsal güçleri ile birlikte Mısır'a felaketi getirirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çölün Prensesi
FantasyEvelyn Richard 1950'li yılların kasvetli Londra'sından kendisini Mısır'ın kadim kenti Kahire'ye atmış, hedefleri ve umutları olan genç bir arkeologtur. Firavun Tutankhamun'un mumyasının keşfinden sonra dünya tarihinde bilinen bir başka büyük arkeolo...