0.3

37 6 39
                                    

Lilith

"Ay çok yoruldum!" diye söylendim kendimi dünyanın en rahat koltuğu olarak ilan ettiğim koltuğa atarken.

"Bana bak seni yolarım Lily! Kalk, Darciye yardım et mutfakta." dedi Ash gözlerini devirerek. Ona kedi bakışlarıyla baktım. "Hayır, Lilith Light! Hemen mutfağa gidip Darciye yardım ediyorsun." tam adımı sinirle söylemesiyle hızla ayağa kalktım. Ne yalan söyleyeyim Ash'ten korkuyordum yolarım derken ciddi olabiliyordu psikopat.

"Emredersiniz komutanım!" dedim ciddi bir tonda. Ash gülmemek için kendini zor tuttu
'Sanki seni tanımıyorum Ashley Smith' diye mırıldanarak mutfağa gittim. "Darci, bebeğim yardıma ihtiyacın var mı? Yok mu tamam ben gidiyorum o zaman." hızla arkama döndüm ama Darci hırkamın şapkasını tuttu.

"Hiç bir yere gitmiyorsun Lily! Şu tabakları dizmeme yardım et!" sinirle ofladım. Yorulmuştum 2 gündür taşınma telaşıyla ugraşıyorduk ve hala bitmemişti küçük kalbim buna katlanamıyordu artık.

On ikili kahvaltı setini görünce şokla kalakaldım, "Biz dört kişiyiz ama evimizde on ikili takım var?" dedim şaşkınlıkla.

"Bayan Stohl göndermiş 'Rose bu gidişle evlenemeyecek bari ceyizini beraber kullanın' dedi. Ama bence ilk evlenecek kişi Rose" Darci kıkırdadı.

"Tabi flört etmekten ya da toxic ilişki yaşamaktan zaman bulup ciddi ilişki yapabilirse" dedim gözlerimi devirerek. Rose kelimenin tam anlamıyla toxic ilişkide bir numaraydı. Nasıl her seferinde o kadar insanın içinden şerefsizini buluyordu anlamıyorduk.

"Biri benim dedikodumu yapıyor! Duydum ismimi duydum" Rose zıplayarak yanımıza geldi, evet zıplayarak,

"Evet, ne kadar salak olduğundan bahsediyorduk." dedi Darci sırıtarak. İstemsizce kıkırdadım "Ağla." dedim sinir bozucu bir sesle.

"Sus yelloz seni! Her neyse bugün beraber kafa dağıtmaya gidelim! Lütfen!" dedi heycanla. Aslında bana uyardı yani taşınma telaşı beni yormuştu ve lanet vizeler geliyordu biraz kafa dağıtmaya hayır demezdim.

"Bana uyar." dedi Darci omuz silkerek.
"Aynen gidelim ama orda bizi satarsan..." dedim tehditkar bir şekilde. Her seferinde bizi satıyordu. Ya flörtü geliyor ya da biriyle tanışıyordu ve her seferinde biz Ash'i zor tutuyorduk. Birgün cidden dayak yiyecekti

"Ay hayır! Ben tövbe ettim öyle şeylere." dedi ciddi bir sesle. Darci ile bir birimize baktık ve aniden sesli bir şekilde kahkaha atmaya başladık.

"Ya! Neden gülüyorsunuz!" diye bağırdı. Gözümden yaş gelmişti. "Sen ve bu işlerden uzak durmak!" dedim gözümdeki yaşı silerken

"Rose bu dediğine inandın mı cidden?" dedi Darci. Kendini toparlamıştı ama hala kıkırdıyordu.

"Noluyor kardeşim bu ne tantana?" diyerek içeri girdi Ash.
"Ya canım karım bir şey söyle şunlara! Sevgili işlerini bırakıyorum diyorum dalga geçiyorlar!" Ash suratına baktı ve bizim gibi kahkaha atmaya başladı ve bunun üzerine Rose somurttu.

"Sizden nefret ediyorum." dedi homurdanarak.
"Bizde seni seviyoruz." dedik üçümüz aynı anda. Bizim için seni seviyorum demekti bu.

"Neyse gidiyoruz! İtiraz yok." dedi Rose moreli hemen düzelmişti. Tabi Rose hanıma gezme olsun!

"Nereye?" dedi Ash kaşlarını çatarak.
"Kulüp bar tarzı bir yer var, çok meşhur bu sıralar oraya gidiyoruz." dedi Rose

Ash yüzünü buruşturdu, "Ben hayatta gelmem, siz ne yaparsanız yapın." dedi. İnsanların arasına çıkmayı sevmiyordu.

BAND Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin