B Blok

GİRİŞ

Ben Parla Deniz 18 yaşındayım Lise son sınıf öğrencisiyim, öğrencisiydim takii o güne kadar...

14 ocak 2022

-Parla, çıkıyoruz!

-Geliyorum anne!

hemen odadan çıkıp hole doğru ilerledim, annemin elinde mavi bir valiz, diğer elinde ise 1-2 tane bez çanta vardı. Babamsa annemin elindeki poşet ve valize bakıp nasıl taşıyacağını düşünüyordu. 

-hemen mi gidiyorsunuz?

-sadece bir hafta.

-istersen babaannende kalabilirsin Parla?

bu fikri gözümün önün getirdim zırt pırt gelen kuzenler, el öpmeler, tuhaf bakışlar...

-hayır, ben zaten yeterince büyüdüm kalabilirim.

-sen bilirsin canım, çıkmamız gerek uçağı kaçırıcağız.

-Görüşürüz tatlım! bizi aramayı unutma kapıları kitle.

Öpüşmeler koklaşmalar bitti arkalarından kapıyı kitleyip, odama doğru ilerledim. Telefonumdan hemen bir film seçtim. Ama filmin yarısında uykuya dalmıştım, gözlerimi açtığımda saat 10'a geliyordu yavaşça yataktan kalktım ve elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerdim. Yüzüm hale ıslakken telefon çalmaya başladı.

-Tamda sırasıydı zaten

söylenerek elimde telefonla mutfağa gittim. telefon numarası kayıtlı değildi, ama rehberde vardı.

-Alo?

-Selam nasılsın?

-kimsin?

-Ne! ciddi misin, üst komşun hilal yalın ben hatırladın mı?

-ah evet

,-Neyse dalgınlığına veriyorum, parti düzenliyorum lise arkadaşlarıyla katılmak istermisin?

-saat kaçta?

-11'de 

Gitmezsem çok ses olucaktı ve ben uyuyamicaktım, evde kalamazdım babaanneme gitme fikri... bunu hiç düşünmemiş gibi davranıp evet dedim ve telefon rehberinden şafağı buldum.

-şafak!

-ne var tuvalet terliğim?

- biliyorsun ki bilmiyorsun evde tekim 

-yani

-üst komşucuğum parti düzenliyor ve benimde kurt bakışlım  yok tek de gidemem, ama sen varsın! tavşan bakışlımm! 

-Ne zamanmış tuvalet terliği?

-Bugün! saat 11'de

-Yarım saatimiz var yani?

-Saatin doğruysa evet

-Tamam geliyorum kapı şif-

-2710**

Telefonu yüzüne kapatıp dolabıma Koştum. Elbiselerde göz gezdirdim, gözüme parlak kumuştan mavi renkli bir elbise. Çarptı hiç düşünmeden üstüme geçirdim ve yananın karşısına geçtim elbise saten kumaştandı, bebek mavisi rengindeydi, vücudu sarıyordu ve çok, çok sadeydi ama parlıyordu. 

Siyah saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım ve beyaz diz kapağımın altında bir çorap giydim. Aynanın karşısında kendime bakarken kapı çaldı. Hole düşe kalka gittim en sonunda kapıyı açmayı başardım, karşımda Şafak vardı. Siyah benim gibi vücudu saran bir elbise giymişti. Göğüs kısımları kıvrımlıydı ve kolları boldu, elinde üstüne tamamen zıt bir beyaz el çantası vardı.