𝐁𝐄𝐍 𝐊𝐎𝐑𝐊𝐀𝐊 𝐌𝐈𝐘𝐈𝐌?

254 37 186
                                    

Regulus Kehanet sınıfından daha yeni çıkmıştı. Durgun ve dalgın bir şekilde zindanlara doğru ilerliyordu arada birkaç kişiye çarpıp sendeliyor sonrasında umursamadan yoluna devam ediyordu. Gencin zihninde hayatını değiştircek düşünceler yeni yeni filizlenmeye başlamıştı. 

İşte tam olarak bu Regulus'u korkutuyor kendini ve hayatını sorgulamasına neden oluyordu. Düşüncelerinde boğuluyor ve gün geçtikçe daha kötü hâle geliyordu. Black oğlanı sonunda bazı şeylerin farkına varıyordu. Kaderi hiç ama hiç güzel değildi. Zaten kısacık sürecek hayatında büyük problemler boy göstermeye hiç durmadan devam ediyordu.


Regulus'un ağzından

Bazen düşünüyorum neden ben?  Sadece mutlu olmaya yada mutlu gözükmeye çalışıyorum. Hayat fazla karışık günlerim güzel geçsin istiyorum fakat bu imkansız. Boşluktayım sonsuz ve derin bir boşluk. Kazanmak için kaybetmem mi gerekiyor?

Ben ne zaman kazanacağım bilmiyorum, tek bildiğim kaybetmekten bıktığım. Ben Regulus Arcturus Black. Ailemin asla dönüşmemi istemediği kişiye dönüşüyorum.

Eskiden haz aldığım şeyler şimdi midemi bulandırıyor. Bu duruma geldim işte, sadece kaçıp ağlamak istiyorum. Ağlıyorum ama rahatlıyamıyorum sinirlenince ağlıyorum, mutlu olunca, karanlık işaretim her gözüme carptığında ama en çokta yaptığım hatalara ağlıyorum.

Ne zaman bu kadar fazla dağıldım? Ben hayatım mükemmel olsun diye çabalamıyorum. Zaten batabileceğim kadar dibe battım. Artık sadece akışına bırakmak ve hayatımın berbat oluşunu izlemek istiyorum. Ama hayır, ben ailenin gurur kaynağıydım değil mi?

Hayat bana hiç adil davranmadı. Ben Regulus Arcturus Black, seçim şansı olmayan çocuk. Hayatı elinden alınmış bir genç.

Bazen nefes alamıyorum bunlar bana zor geliyor. Bunların olmasını ben istedim öyleyse neden pişmanım? Yoksa fazla mı güçsüzüm? Bilmiyorum umarım dayanacak gücüm vardır.

Zindanlara ulaşana kadar bunları düşündüm. Hızlıca parolayı söyleyip ortak salona girdim. Insanlar vardı fakat çokta kalabalık denilemezdi. Karagöl'ü rahatça görebileceğim bir koltuğa güzelce kuruldum. Düşünmeye ihtiyacım vardı, çünkü son zamanlarda aklımı karıştıran düşüncelere hakim olamamaya başladım.

Kararlarımdan emin değildim bana hep itaat etmem öğretildi. Şimdi neden isyan etmek istiyorum? Sonsuz bir boşluktayım.

Ben yıldızdım ve bir kara delik beni yavaşça içine, karanlığa çekiyordu. Hoş fark etmezdi benim için ben zaten karanlığa doğmuştum ve karanlıkta büyümüştüm. Kaybettiğim çocukluğumu bana kim geri verebilecekti? Elbette kimse.

Sessizliğe ihtiyacım vardı, belki birazda yalnızlığa ama korkuyorum karanlıktan ve yalnızlıktan. Sorunlarından kaçan korkağın tekiyim. Asla Sirius gibi olamadım. Özür dilerim abi senin gibi cesur olamadım...

Üstünlüklerini sağlamaya çalışırken hayatımı mahvettiler. Ben asla sesimi çıkarmadım. Karşı çıkmalıydım Sirius gibi yapmalıydım. O her dediğinde haklıydı. Belli etmemeye çalıştım hep ama ona çok kırgındım. Beni o evde bırakıp gittiği için ve sonrasında benden nefret ettiği için.

Sirius'tan hiç nefret etmedim nasıl edeyim o benim biricik abim. Çocukluğumun kahramanı, ona nasılda hayrandım. Beni çok seven benim için hayatını hiçe sayabilecek olan abim. Ne oldu bize? Neden böyle olduk? Şimdi ise birbirimize düşmanız o hayatımdan uzun zaman önce asla geri gelmemek üzere çıktı. Tek umudum tek doğru yolu gösterenimde gidince kimsesiz kaldım. Sirius benim için yalnızca abi değil ailemdi. O artık yok benim uzun zamandır ailem diyebileceğim kimsem yok.

Kolay kolay kimseyi kıskanmam ama Potter'ı çok kıskandım. Mükemmel bir ailesi vardı, güzel arkadaşlıkları ama en önemlisi yanında Sirius vardı. Benim abim bana değil ona kardeşim diyordu. Onunla eğlenirken beni gördüğünde nefret dolu bakışlarını asla sakınmıyordu. Belkide hepsi yalnızca benim aptallığımın sonuçlarıydı.

Gözlerimin hafiften dolduğunu hissettim. Düşünmekten başım ağırmıştı, etrafa bakındığımda tek tük insan olduğunu gördüm. Gözlerim uykusuzluktan acıyordu uyumam gerekiyordu artık. Gözlerimi kapattım kafamı geriye yatırdım yatakhaneye gidemeyecek kadar üşengeçtim şuan, ama bulunduğum pozisyon hiç rahat değildi. Sessizce iç geçirdim yerimden doğruldum, yavaş adımlar eşliğinde erkekler yatakhanesine ilerledim.

Odaya girdiğimde Rabastan ve Barty'nin çoktan uyuduğunu gördüm. Sonunda üstümü değiştirdim, kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Regulus'un Oldukça kısa olan hayatından bir gün daha eksilmişti. Özgürlüğe kalan yalnızca bir yıl ve yakında suyun derinliklerinde yerini alacak bir beden.



•••

Eveet ilk bölüm böyleydi umarım beğenmişsinizdir.

Bir cast bölümü yok çünkü karakterleri kafanıza göre size en uygun kimse o şekilde hayal edin istiyorum. (Asla ama asla üşenmedim)

İlk bölümden böyle başlamak içinizi baymış olabilir belki bilemem ama diğer bölümlerde mutlu şeyler yazmayı planlıyorum.

Üstelik gelecek bölümlerde Regulus'un platonik olduğu kızıda göreceğiz kim bilir belki hisleri karşılıklıdır 🤷‍♀️

𝐈 𝐃𝐨𝐧'𝐭 𝐖𝐚𝐧𝐧𝐚 𝐃𝐢𝐞-𝓡.𝓐.𝓑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin