"Ne oluyor baba?"

32 1 14
                                    

Baba: Issız sisli bir gece de yürüyen Sercan, fark etmeden çıkmaz bir sokağa girdi. Fark ettiğinde çok geçti. Çünkü arkasında karanlık bir gölge vardı. "-Sen kimsin?" demeye kalmadan, RAAOOVV! O gölge Sercan'ı yer.
Özgür: Yaa baba 11. sınıf olduk artık. Korkmuyoruz.
Onur: Evet baba. Anlatma bidaha korku lütfeen. Çok sıkıcı artık!
Baba: Tamam çocuklar tamam. Hadi şimdi uyuyun güzelce. Bidaha korku anlatmayacam. İyi geceler.
Özgür ve Onur: İyi geceler baba.

Saat gece 1'e geliyordu. Bahçeden bir ses geldi. Özgür uyuyamamıştı zaten. Sesi duyduğu gibi cama koştu. Tam camdan baktığında bir gölgenin geçtiğini gördü. Panikle geri sekti ve Onur'u uyandırmaya çalıştı.

Özgür: Onur?
Onur: Zzz...
Özgür: Onur uyansana lan!
Onur: Zzz...
Özgür: Hay senin...

Özgür, Onur'u uyandırmaktan vazgeçip hemen odadaki masanın üstünden feneri ve anahtarı, kapının arkasındaki askılıktan da montunu alıp bahçeye koştu. Feneri açıp etrafa bakındı. Ama hiçbirşey bulamadı. Eve dönmeye karar verir. Arkasını döndüğünde babası karşısında dikilmişti.

Özgür: AAA!
Baba: (Özgür'ün ağzını kapatarak) Şşt olum sakin. Benim, baban.
Özgür: Yaa baba öyle çıkılır mı bir anda?
Baba: Ne işin var dışarda, gecenin bu saatinde?
Özgür: Hiiç öyle hava alma...
Baba: (Özgür'ün lafını keserek) Neyse hava iyice soğudu hadi içeri, çabuk çabuk!

Baba içeri önden girer, Özgür son bir kez etrafa bakınırken babası; "-Hadi Özgür" der, ve Özgür içeri girer. Yatağına yatar sabahta annelerinin sesiyle kahvaltıya çağırılarak uyanırlar. Güzelce kahvaltılarını yaptıktan sonra okulun yolunu tutarlar. Yolda giderken, Özgür dün gece ne olduğunu anlatır.

Özgür: Onur dün gece bahçede bir ses duydum, camdan bakayım dedim ve bir gölde vardı.
Onur: Hadi lan ordan. Yalanın sırası mı?
Özgür: Ne yalanı salak? Babamın anlattığı gibi bir gölgeydi.
Onur: Ya olum ne korkakmışsın sende he. Kesin rüya görmüşsündür.
Özgür: Hayır! Vallahi ses duydum. Sonra bahçeye çıktım ama hiçbirşey yoktu. Arkamı döndüğümde babamı gördüm irkildi bir an. Kızdı bana (-Niye dışardasın?) diye. Sonra gittim uyudum zaten.
Onur: Peki tamam. Böyle birşey oldu diyelim. Beni niye uyandırmıyon lan?
Özgür: (Onur'un kafasını hafif iterek) Lan armut, öyle derin uyuyon ki kaç kere seslendim uyanmadın. Bende vazgeçtim.
Onur: Hadi yaa. Neyse, bu gece olursa kesin uyandır ama.
Özgür: Tamam.

Konuşa konuşa okula vararlar. Okulun girişinde kumral, mavi gözlü, beyaz tenli bir güzellik var. Bu kızın adı Belinay. Onur'un aşık olduğu kız. Lisenin başından beri ondan hoşlanıyordu. Şuan 11. sınıflar ve hala hoşlanıyor. Ama bir türlü o cesareti alıp açılamıyor.

Onur: (Sadece kendinin duyabileceği ses tonuyla) O günde yakındır Belinay'ım.

Okula girerler. İlk ders işlenir ve ders çıkışı her okulun klasiği olan sınıf serserisi Boran, Onur'a sataşır. Çetesiyle beraber Onur'u lavaboya çekerler.

Boran: Alın çocuklar bunu. Eveeet! Onur bey, nasılsın? Hayat nasıl gidiyor?
Onur: Şımarma Boran! Yine ne istiyosun? İşim gücüm var, sizin çocuksu işlerinizle uğraşacak vaktim yok!
Boran: Ne diyo olum bu?

Boran hızlı bir şekilde kelebek çeker.

Boran: Aha bunu görüyon mu? Eğer Belinay'ın etrafında görürsem seni, bununla çükünü keserim! Bilmiş ol.

Onur hiç korkmaz. Boran'ı iterek;

Onur: Senden korkan senin gibi olsun it!

diyip hızla lavabodan çıkar. Sonra o gazla Belinay'ın yanına gider. Hiç teklemeden, kekelemeden açılır.

Onur: Belinay, ben senden hoşlanıyorum. Yeni de değil 9. sınıftan beri. Aşığım sana. Benimle çıkar mısın?

Belinay'ın dili içine kaçar. Çünkü baştan beri o da seviyordu ve açılamıyordu. Saniyeler sonra Belinay, Onur'a mutlulukla sarılıp "Eveeet!" der. O sırada Boran ve tayfası lavabodan çıkar ve Onur'a ters ters bakarak yaklaşırlar. Tam Onur'un yüzüne sağlam bir yumruk atacakken bir el o yumruğu tutar. Bu Özgür'dü.

Özgür: Burası yeri değil aslan! İşinizi çıkışta görün! Dağıl hadi! HADİİ!
Boran: Sen ne karışıyon lan göt?

"Zınk!" Özgür kafayı koyar. Boran yerde burnunu tutuyor. Tayfası tam dalacakken Onur'da araya girer ve temiz bi şekilde sıyrılırlar. Onur, Belinay'a gerilerek bakar. Tabii sevdiğin kızın yanında adam dövmekte ayrı bir zevk veriyor insana. Kısa bakışmadan sonra sarılırlar. Zil çalar derse dönerler. Okul çıkışı Onur, Belinay'ı yürüyerek evine bırakır. Konuşa konuşa giderler. Birden karşılarına Boran ve tayfası çıkar.

Boran: Eveet. Onur bey, ben size ne demiştim? Birdaha seni Belinay'ın yanında görürsem, afedersin Belinay'cım çükünü keserim demiştim dimi? Sen naptın kaşındın.
Belinay: Sen kim oluyosun ya?
Onur: Şşşt sen dur! Beyler, mevzuyu uzatmayın! Hem bi kızın yanında sevgilisini grup halinde dövmek erkekliğe sığmaz hem de biz birbirimizi seviyoruz.
Boran: Grup halinde dalmayacaz ki. (Kelebeği sallayarak) Ben senin çükünü kesicem sadece.

Boran'la Onur küçük atışırken Boran kelebekle Onur'un kolunu keser. Onur o sinir ve acıyla sert çıkışır ve Boran'ı yere serer. Tam kelebeği eline alırken araya Boran'ın arkadaşları girer.

Boran: Şimdilik gidiyorum, ama bu burada bitmedi aslan!
Belinay: Defol! Şerefsiz. İyi misin hayatım?

Hayatım kelimesini duyunca Onur'un acısı kalmaz.

Onur: İyiyim aşkım bişey yok.
Belinay: Lan kolunu kesmiş. Kalk kalk çabuk hastaneye!
Onur: Ya yok bişey evde hallederiz biz.
Belinay: Eve gidene kadar mikrop olur. Söz dinle hadi kalk!

Zor bela ikna eder. Hastane çıkışı uzunca sarılırlar ve vedalaşırlar. Onur kolu gözükmesin diye hırkasını hiç çıkarmaz. Akşama kadar hiç belli olmaz. Gece vakti olunca Onur yine sesler duyar. Hiç dışarı bakmadan Özgür'ü uyandırır.

Onur: Özgür, Özgüür.

Uyanmaz ve bir tokat atar. Özgür irkilerek uyanır.

Özgür: Lan salak ne vuruyon?
Onur: Şşş. Dinle!

Susup sesi dinlerler. Sonra feneri alıp bahçeye koşarlar. Feneri yaktıklarında yüzü duvara dönük simsiyah bir adam görürler. Sol taraftan koşma sesi gelir. Oraya dönerler birşey yok. Tekrar eski yere dönerler ve o adam yoktur. Etrafa bakınırken hızla bir gölge önlerinden geçer. Fena bağırırlar, eve kaçarlar. Kapıyı hızla çarpıp içeri girerler. Nefes nefese kalmışlardı.

Baba: Çocuklar noluyo?

Onur'la Özgür büyük korkuyla bağırırlar. Sonra babaları olduğunu fark ederler.

Onur: Baba sen ne anlattın bize ya? Korku sıkıcı geliyo dedik 2 gecedir bahçede bir gölge dolaşıyor.
Baba: Ne?
Özgür: Evet baba. Çok saçma bir şekilde anlattığın hikayeyi yaşıyoruz.
Baba: Bu, bu olamaz! Hayır, hayır!
Onur: Ne oluyor baba?
Baba: Gelin benimle!

BÖLÜM SONU

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlık AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin