"Bay Han! Efendim, 2 cinayet daha işlendi. Yine aynı kişi olduğunu düşünüyoruz."
Lee Know
3 aydan beri yakalanamamış, arkasında hiç bir iz bırakmayan, kurbanlarının vücuduna kedi pençesi izi bırakan profesyonel bir seri katil. Han Jisung ise tüm ülkeyi aşmış tüm dünyaca tanınan yetenekli bir dedektif. Normal birinin haftalarca uğraştığı davayı birkaç günde çözebilen, zekası ile tüm dünyaya adını salmış nadir bir varlık.
"Kaç oldu?" 3 aydır neredeyse sürekli onun tarafından işlenen cinayetler vardı. Ardı arkası kesilmez şekilde de devam ediyordu. Tüm ülke korku ile yaşıyordu. Evlerinden adımlarını atamıyorlardı. Sokakta yürürken yanlarında en basit bir çakı taşıyorlardı. Her ne kadar çakı gibi basit bir aletin onu durduramayacağını bilseler de. Artık devlet dışarı çıkmayan insanlara gerekli malzemeleri polisler aracılığıyla yolluyordu. Herkes bu durumdan bıkmıştı. Bu konuda da doğal bir şekilde dedektife güveniyorlardı. Ancak ne yazık ki dedektif de aylardır bu davayı çözemiyordu. Çünkü elinde kurbanlarının üstüne pençe izi bıraktığı, cinayeti kedi maskesiyle işlediği ve kendine Lee Know demesinden başka bir bilgi yoktu.
"Bunlarla beraber 43 oldu."
Bir adam 3 ayda 43 kişinin canını almıştı. Ve almaya da devam edecekti. O durdurulmazdı, çözülemezdi. Han Jisung bile bu davayla aylardır uğraşmaya devam etse de eli boşsa, dünya üzerindeki hiç kimse bu davayı çözemezdi.
"Pekala. Olay yerini incelemeye gidelim. İkiniz ekipten sorumlusunuz. Beş dakika içinde herkes hazır olsun."
Olay yerini gördüklerinde artık tepki vermiyorlardı. Sürekli ve sürekli aynı izler. Ne kadar arasalar da hiç olmayan kanıtlar. Herkes sıkılmıştı bu durumdan ama elden ne gelirdi. O bir profesyoneldi ve işini çok iyi yapıyordu. Yakalanmaya da niyeti yok gibiydi.
Geçen saatlerin ardından elleri yine boş dönmüşlerdi. Jisung artık bu durumdan sıkılmaya başlamıştı ama yapabileceği hiçbir şey yoktu. Müdüre selam verip evine gitmek için çıkış yaptı.
Evine gelip sıcak bir duş aldı. Masasına oturup düşünmeye başladı. Komik, düşünecek ne vardı ki. Ne kadar düşünürse düşünsün onunla alakalı kayda değer bir detayı, bir kanıtı ya da onu yakalamaya yaklaşacak herhangi bir şeyi bulamayacaktı. Güldü kendi haline. Acıyarak güldü. Dünyaca ünlü dedektif bir tane kedi kılıklıyı yakalayamıyordu. Yakalamayı bırak doğru düzgün bir kanıt bile bulamıyordu.
Kafasını dağıtmak istedi. Bir an olsun davayı düşünmemek, unutmak istedi. Bunun için de aklına alkol geldi. Onu dünyadan kopartıp kafasını en iyi o dağıtıyordu.
Her zaman gittiği bara gitti. Oturdu ve elini kaldırıp Margarita istedi. İçindeki tekilanın ağzında bıraktığı tat ve limon kokusu her zaman hoşuna gitmiştir. Barmen içkiyi onun önüne koydu.
"Selam Sung. Bugün kötü görünüyorsun. İyi misin?"
"Sağol ya Chan. Moral oldu bana. İyi olsam buraya mı gelirim sence amına koyayım."
"Ne biliyim hani arkadaşınım ya hani belki ziyaret edip sıkılmışımdır diye sohbet etmeye gelmişsindir ya hani. Hemen tersliyorsun sende götünü siktiğim."
"Siktir git be tamam demedik bir şey. Ayrıca son dediğini lisedeki sevgilim denen o piçten başkası beceremedi. Senin de yapabileceğini düşünmüyorum." Dudakları alayla yukarı kıvrıldı.
"Formundasın yine. Neyse müşteri geldi gidiyorum."
O gittikten sonra Jisung'un yanına bir adam oturdu. Ama Jisung onun farkında değildi. İçkisini kafasına dikiyordu o sıra. Bardağını tezgaha koyunca yan tarafındaki damarlı kollar ve ellerindeki asil yüzüklere takıldı. Gözleri biraz orda oyalanıp yukarı çıktı. Giydiği siyah dar gömlek kaslı kolları sarmış, göğüs kaslarını gözler önüne sermişti. Gömleğinin kıvırdığı kolları sayesinde ise damarlar iyice ortaya çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serial Killer Kitty ~Minsung~
أدب الهواةÜnlü dedektif Han Jisung aylardır uğraştığı davanın baş rolünün yanı başında olduğunun farkında değildir. Yan Ship: Changlix ‼️Küfür ve yetişkin içerik bulunduruyor.‼️