Medya: Derya Kaya
Kitap kapağı için YEON-Tae-AN çok teşekkür ederim ellerime sağlık gerçekten çok güzel olmuş.
Cümleten anyeonghaseyo sevgili okuyucularım bu bölümü yazıcam diye canım çıktı uzun olması için çok uğraştım umarım uzun olmuştur ve seversiniz sizi bölümle baş başa bırakıyorum ❤️
Arabada giderken ikimizin de sesi çıkmamıştı.
Bende sessizliği bozmak için radyodan bi müzik açtım.
Ama açtığım müzikte sessizliği bozmaya yetmedi.
Bi anda "adın ne" diye sordu. İlk başta afallasamda aklıma evde tanışmadığımız geldi.
" Vera 18 yaşındayım ve okuldan nefret ediyorum"
"Yani okuldan değil ama sevmediğim dersleri ve mesmursuz mendebur suratlı insanları görmekten nefret ediyorum sonuçta hayatım sadece 2 sene boyunca gördüğüm derslere bağlı ve ben sevmiyorum" dedim.
O da " Bende Yusuf aynı yaştayız ve sayısal okuyorum açıkçası sayısal dersleri severim ama sözele bağlı kalmayı hiç sevmiyorum. Çünkü çok ezbere dayalı ve ben onları ezberlemek yerine formülleri ezberleyip daha fazla puan alabilirim ama sözel daha önemli bende onu saçma buluyorum" dedi.
Çocuk sayısal okuyormuş vay beee zeki çocuğun hali bi başka oluyo tabi.
" Ben sayısalı hiç sevmiyorum çünkü yapamıyorum ve yapamadığım için sevmiyorum ikiside birbirini tetikliyor yani o yüzden dil okumak istiyorum. Yeni diller öğrenmek hoşuma gidiyo. Hem abimde senin gibi sayısalcı ve gerçekten sayısalı nasıl sevdiğinizi anlamıyorum." dedim
"Senin abin mi var?" diye sordu. "Evet Rüzgar Özgün 22 yaşında tıp okuyo. Ama haftaya buraya gelicek 2 ayda bir beni kontrol eder sanki ilkokul çocuğuyum ve küçük kardeşim var tabi başımın belası Nehir Özgün 14 yaşında bu sene LGS ye girecek ve avukat olmak istiyormuş" dedim ve 'anladım' anlamında kafasını salladı.
Zaman böyle akıp giderken okula gelmiştik bile.
Okullar açılmadan önce Fatma Teyze babamla konuşmuş ve Yusuf'un kaydını bu okula aldırmışlar.Arabayı park ettik ve okula girdik.
Tam yukarı müdürün odasına çıkıyoduk ki merdivenlerde Yusuf'a bi kız çarptı ve kız yere düştü.
Kızı yerden kaldırdığımız da gözleri dolu dolu olmuştu sanki dokunsak ağlıycak gibiydi.
Kız yerden kalkınca Yusuftan özrü dileyip gitti.
Bizde müdürün odasına gittik ve Yusufun ders programını öğrenip tören için sıraya indik her yıl
olduğu gibi müdür aynı sıkıcı konuşmasını yaptı istiklal marşı okuduk ve sınıflara dağıldık.Sabah ilk ders İngilizce olduğu için dil sınıfına gittim. Sonra hoca geldi tatilimizin nasıl geçtiğini falan sordu. Sınıfta 20 kişiydik ve herkes İngilizce olarak tatilde neler yaptığını anlattı falan filan yani ders sıkıcı geçti. Aslında İngilizceyi severim ama bazen
sıkıcı geçer.Teneffüs zili çaldığında lavaboya gittim ve kendime gelmeye çalıştım sonra lavaboya sabah Yusuf'a çarpan kız girdi.
Bende tam çıkacakken tuvaletten ağlama sesleri geldi ve ne olduğunu merak edip geri içeri girdim.
Ses kabinlerden birinden geliyordu gittim baktım ve sabahki kız oturmuş ağlıyordu.
Kızı tuvaletten çıkardım ve elini yüzünü yıkadım.
O esnada kızın kolundaki morlukları gördüm.
Sanki biri dövmüş gibiydi. Zaten ağladığı için çok fazla soru sormak istemedim.Kızın ağlaması dinince ne olduğunu sordum ve cevap vermedi.
O esnada zil çaldı ve kıza iyi olup olmadığını sordum çünkü kız her an bayılıcak gibi duruyordu.Kız iyi olduğunu söyledi ve teşekkür edip lavabodan çıktı. Bende kendi sınıfıma gittim.
Yusufun yanına gittim tabi herkes yeni gelen çocukla ne işim olduğunu sorgulamaya başladı özellikle de okulun kendini popüler sanan ama aslında sadece Bi kaç erkek sinek peşlerinden koştuğu için kendini bişey sanan kızları.
Böyleleri gerçekten çok sinirimi bozuyodu. Aklımdaki tek şey kızın elindeki morluklardı. Ellerinin neden öyle olduğunu merak ediyordum bana göre onlar darp iziydi çünkü bi yere vursan bile o kadar morarmaz. Bu yüzden Yusufun yanına gelmiştim. Çünkü kız merdivenlerde ona çarptığında elindeki kitapları düşmüştü ve üstünde 10.sınıf yazıyordu bu yüzden bütün 10.sınıfları dolaşıp o kızı bulacak ve ellerinin neden öyle olduğunu soracaktım. Teneffüs boyu bütün 10 ları gezdik ve sonunda onu bulduk 10/A daydı ama sınıfta gördüklerimizle şoka uğradık.
Kızın eşyalarını yere atıyorlardı. Bildiğin kıza zorbalık yapıyorlardı ama kız hiçbişey demiyordu ve o sesini çıkaratmadıkça bunu yapmaya devam ediceklerdi. Bizde hemen içeri girdik ve ben kızın yanına gittim. Yusuf ta kızın eşyalarını topluyodu.
Sonra kızı sınıftan çıkardım ve lavaboya götürdüm. Dışarı çıktık ve zil çaldı. Kıza önce adını sordum ve sınıfımı söyleyip"12/D dil sınıfındayım bi sonraki teneffüs yanıma gel tamam mı? " dedim nazikçe ve neden hiç sesini çıkarmadığını ve ellerinin neden öyle olduğunu anlatmasını söyledim.
İlk başta itiraz edicek gibi oldu ama sonra" tamam" dedi ve sınıfına gitti. Bende kendi sınıfıma gittim. Teneffüs zili çalınca kız yanıma geldi. İlk önce hiç bişey anlatmadı biraz üstelkten sonra anlatmaya başladı. Bi ara gözleri doldu ağlıycak gibi oldu ama ağlamadı. O gerçekten çok güçlü bi kızdı. Anlattıklarını duydukça sinirlerim daha da bozuluyodu.
(devamını getiremedim ilham perilerim gitti 😅)Bölümde değişiklik yaptım kusura bakmayın 😅 ama orda bitirmek içime sinmedi bende devam ettim. Eğer devamı aklımda kalsaydı içim rahat etmiycekti içinizden bana sövüyo olabilirsiniz ama bu ilk defa yaptığım bişey ve bi daha böyle olmaması için elimden gelen her şeyi yapıcam. Bi dahaki bölüm karakter tanıtımı olucak.
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz Allah'a emanet olun Allah orucunuzu kabul etsin