Veranın anlatımıyla
Gece deryanın ağlama sesiyle uyandım. Ne olduğunu öğrenmek için deryanın odasına girdim ve Yusufu
gördüm.Ona ne olduğunu sordum ve "gece su içmeye kalktım ve deryanın ağlama seslerini duyunca buraya geldim benden sonrada sen geldin" dedi
Bende 'anladım' anlamında kafa salladım.Sonra tekrar Deryaya odaklandım ve deryayı uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı. En son bi kez daha uyandırmayı denedim ve sıçrayarak yerinden kalktı. Uyanır uyanmaz yanında Yusuf olduğu için ona sarıldı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
Yusufta onu teselli etmeye ve rahatlatmaya çalıştı. " tamam geçti bişey yok bak buradasın güvendesin merak etme korkacak bişey yok" gibi teselli edici sözler söyledi.
"Ben o adamla evlenmek istemiyorum ben okumak istiyorum" dedi Derya. Hıçkırıklarından dolayı sesi kesik kesik çıkıyordu. O an içimden bi parça koptu sanki o zaman kendime bi söz verdim ne olursa olsun bu kızın okumasını sağlıyacaktım.
Derya Yusuftan ayrıldı ve göz yaşlarını silmeye başladı. O an Yusuftan beklenmedik bişey duydum "istersen bu gece burda kalabilirim yani koltukta otururum ve senin uyumanı beklerim tabi sende istersen" dedi ve iç sesim oldu bunların iş dedi bende ona kulak asmadım ve ikiliye döndüm.
Derya " ama bu sefer sen uykusuz kalırsın olmaz öyle ben uyurum" dedi.
Yusuf'da " benim için sorun değil ben uykusuzluğa alışkınım zaten hem uyanınca bi daha uykum gelmiyor beklerim burda" dedi ve Derya da tamam diyerek yatağa uzandı.
Bende onlara iyi geceler diyerek kendi odama geçtim.
İç ses bu sefer haklıydı bunların iş oldu.
İç sesim: tabiki haklıyım sen benim ne zaman haksız olduğumu gördün aaa dedi. Bende of iç ses of bi git başımdan ya dedim.İç sesim:öf aman iyi be gittim dedi.
Odama geçtim ve kendimi yatağa attım ve yarın Deryayla evlenme mevzusunu nasıl konuşabileceğimizi düşünmeye başladım.
Sonra gözlerim istemsiz bi şekilde kapandı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.Ertesi gün sabah
Sabah uyandım ve rutin işlerimi halledip Deryanın odasına gittim.Derya hala uyuyordu ve Yusuf 'ta koltukta uyuya kalmıştı. Ben de daha fazla geç kalmamaları için kaldırdım ve Yusuf'u aşağıya yolladım.
Sonra Derya' ya hazırlanıp kahvaltıya inmesini söyledim ve Derya'nın odasından çıkıp aşağıya kahvaltıya indim.
"Günaydın Fatma sultan" dedim uykulu bi şekilde
"Günaydın kızım hani Derya kızım gelmiyo mu" diye sordu.
"Geliyo Fatma sultan geliyo üstünü değiştiriyodu" dedim ve kahvaltıya oturdum.Bi süre Derya'nın babasını düşünmeye başladım. O sırada Derya ve Yusuf' da kahvaltıya indi.
Hepimiz kahvaltımızı yaptık ve garaja gidip bi arabaya binerek okula gittik.Her zaman ki gibi araba çok sessizdi bu sessizliği bozan ben oldum ve " bu adam Derya yı almak için mutlaka bir şeyler yapıcaktır bu yüzden önlem almamız lazım ama ne"
Yusuf " benim aklıma şuanlık bişey gelmiyo o yüzden okul çıkışları Derya bizi sınıfda beklesin biz onun yanına gidelim ve okuldan beraber çıkalım aklıma bundan başka bişey gelmiyo" dedi.
Bende 'olur' anlamında kafa salladım ve Derya konuşmaya başladı "bunların hepsi benim yüzümden oldu eğer o gün sana herşeyi anlatmasaydım siz hayatınıza devam ediyo olurdunuz ve belaya bulaşmamış olurdunuz" dedi ve ağlamaya başladı.
Bende " Sakın öyle bişey düşünme bunlar senin suçun değil. Ben böyle şeylere hep karşıyım zaten elimden gelse senin gibi kızlara daha fazla yardım etmek isterim ama maalesef uzaktakilere bi yardımım dokunmuyo. O yüzden gözümün önünde olan bişeye sessiz kalamam. Hem sen anlatmasaydın da ben er ya da geç ne olduğunu anlıycaktım ve sana yine yardım edicektim çok iyi gözlemciyimdir.Benim en büyük hayallerimden biri de ileride güzel bi meslek sahibi olup sizin yaşınızdaki kızların evlenmesini engellemeye çalışan projelere katkıda bulunmak. Sizin okumanızı sağlamak ve şiddet gören kadın, çocuk ve hayvanlara kol kanat germek (saçma gelebilir ama gerçekten böyle bi hayalim var) " dedim.
Sonra Yusuf konuşmaya başladı" sakın o şerefsizler yüzünden kendini suçlama ve bize bunları anlattığın için utanıp sıkılma kaderimizde seninle karşılaşmak ve sana yardım etmek varmış demek ki hem biz seninle tanıştığımız için çok memnun olduk.
Yani bize de arkadaş oldun ve bunları birine anlattığın için kendinle gurur duymalısın senin yerinde başkası olsa kimseye söyleyemez ve hayatı kendine zehir ederdi şahsen biz seninle gurur duyuyoruz dimi Vera" dedi.Bende onu onaylarcasına başımı salladım.
Araba da yine derin bir sessizlik olmaya başladı.
Çokkkkk uzun bi aranın ardından tekrara merhaba.
Nasılsınız?Hayat nasıl gidiyo ya da gidebiliyomu.
Bugünlük bu kadar oldu artık kısa olabilir ama daha fazla yazamıyorum yani bi yerde tıkanıp kalıyorum. Eminim zaten sahnelerim çok saçma geliyordur bazen banada saçma gelen yerler oluyo ve düzeltmeye çalışıyorum olduğu kadar artık. Usta bi yazar değilim ve olamam da sanırım bu kurgum belki birilerine ilham olur ve benden daha iyi yazar hepinize iyi geceler :)
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz