Hayatın size ne sunacağını bilemezsiniz değil mi? Tamam belki kestirebilirsiniz. Hatta daha da ileri gitmiş olabilir hayatınızda başınıza gelecek ve gelebilecek olan tüm her şeyi düşünmüş ve emin olmuş olabilirsiniz. Fakat şu konuda anlaşmalıyız ki her ne kadar emin dahi olsanız bunlar kesinlik taşımayan birer tahminlerdir çünkü sezgiseldir. Hala yolun nereye çıkacağını bilmiyorsunuz sadece aptal bir eminlik var üzerinizde. Bazı hayatlar ezelden beri kötüdür iyi giden bir şey yoktur, bazıları ise bir kırılma noktasıyla hayatının kötüye gitmeye başladığını anlar ve yaşamaya başlar, bazılarınınsa arada kötüleşir ve mutlulukla da ödüllendirilir. Fakat hayatının tamamen iyi olduğunu düşündüğünüz insanların bile hayatında muhtemelen pürüzler vardır. Kimsenin hayat mükemmel değildir. Bazen hayatınız o kadar rezalet bir dönemden geçer ki her yaptığınız işte bir kulp ararsınız. Sonrasında ise her şeye şüphe ile yaklaşır korkarsınız. Bu tıpkı sütle dilini yakanın yoğurdu üfleyerek yemesine benzer. Bir kez şüphe duyarsanız bu tekrar etmeye başlar ve bir döngü haline gelir. İyi bir şey başınıza gelse ya da iyi bir şey yaşasanız bile altında hep bir niyet arar ya da sonrasında başınıza gelecek olan kötü şeyleri düşünürsünüz. -bir arkadaşınızın size bir hediye vermesi gibi ya da bir sevgilinin size iltifatlar etmesi veyahut kardeşinizin poşet taşımaya yardım etmesi gibi...- O kişiden uzaklaşırsınız ya işte tüm bu örnekler de buna dahil. Şüpheler korkutur. Korkular şüphe ettirir. Bunlar acımasız soğuk olgulardır. Şüphe düşündürür. Düşünmek yorar. Sonunda baş ağrıları çekersiniz. Eğer tüm bu olanları tekrarlarsanız biraz daha korkarsınız bu da size hayat kalitenizi düşürme noktasında bir numaralı seçeneği sunar. Daha da abartırsanız eğer delirme noktasına gelebilir, sinir krizleri geçirebilirsiniz. Belki hayatınızda yeni bir kilit açarsınız. -tıpkı oyunlardaki gibi- "Deli raporu" eşliğinde her türlü imkanı elde eder ve bu kilitle pek çok kapıyı açabilirsiniz. -yani meşru kılarsınız- Her türlü suçtan muaf olabilir, her türlü saçma hareketinizde "Ben deliyim." diyerek sıyrılabilir, delidir ne yapsa yeridir deyimiyle kurtulabilirsiniz. Üstelik bunların yanında her türlü devlet indirimini ömür boyu yakalamış olursunuz. Peki buna değer mi? İçimizdeki şeytanı açığa çıkarmak için daha mükemmel bir yöntem tanıyor musunuz? Sanmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben ve Zihnimdeki Ben
General Fiction"Ve sessizce öldü. Kimse görmedi ve duymadı. Yokluğunu hissetmedi. Belki de ölü doğmuştu. Kim bilir içinde ne fırtınalar kopmuş ne sular dinmişti fakat artık bir ömemi yoktu. O ölmüştü. Ardına bir cenazesi bile olmamış arkasınfa hatırı sayılır kimse...