X: Aşkum.
Elijah: Efendim bidenem?
X: Bidenem diyen dillerini yerim senin, neyse akşam yediye hazır ol, şık giyin.
Elijah: Ya beni randevuya mı çıkarıyorsun?
X: Evet, hazır ol mendiline kurban olduğum.
Elijah: Nereye gidiyoruz?
X: Sürpriz aaa, sen onu bunu boşver de benim katanayı gördün mü hiç?
Elijah: Ne yapacan onu yine ya? Klaus'un elinde oynayıp duruyordu, ikinizde elinize bir oyuncak verildi mi hemen dış dünyayla bağlantınızı kesiyorsunuz!
X: Ne alaka ya?
Elijah: Hayley de aynı fikirde, aman erkek milleti değil mi hepiniz aynısınız! Unutursunuz hemen sevdiceklerinizi.
X: Ben unutmam seni hiçbir zaman mendillim.
Elijah: Bana mendillim deme!
X: Yok bebem, bak suçlu sensin ama yine bak arayı düzelten benim, sakin ol.
Elijah: Aaa! Suçlu benim ha? Ay tamam, senle konuşanda suç!
X: Laflara bak!
Elijah: Tabi eğlendin benimle, işin bitti. Kimi buldun kendine?
X: Beni mi suçluyon sen he? Benim gözüm bir tek seni görüyor,kalbimin ortasına kazınmışsın tofaşkım gibi.
Elijah: Hessah mı?
X: Hessah.
Elijah: Ya şapşik şey.
X: Ya mendilli yarim, Klaus demişken aklıma geldi.
Elijah: Hmm...
X: Biz geçen konuştuk işte çocuklarla bie halısaha yapalım dedik. İşte Klaus dedi Hayley bana izin vermez, ben dedim benim mendillim olsa öyle yapmaz o modern, o çok yahuşuklu.
Elijah: Öyleyim tabii.
X: Ben de gideyim mi?
Elijah: Hayır efendim! Hayır! Yok halısaha falan sana!
X: Valla hep bizimkiler başka yabancı erkek yok, kendi aramızda herkes gidiyor, bir ben mi kalayım?
Elijah: O zaman ben de gelirim.
X: Hee ya boşver o zaman.
Elijah: Ne karıştıracan yine?
*X çevrimdışı*
Elijah: Vay şerefsiz!
(