5

190 24 44
                                    

Flashback 20 Temmuz 2004

"Babacığım ben geldim." dedi küçük çocuk sokaktan henüz girdiği eve karşın. Arkadaşları ile oynarken sıkılmış ve eve gelmişti. Babası ile çizgi film izlemek ona daha mantıklı gelmişti.

"Hoş geldin Jungkookie." dedi babası mutfaktan ona seslenirken. Jeongguk gülümsedi ve koşarak babasının yanına geldi.

"Jeon Kwangsuk benimle çizgi film izleme teklifini kabul eder misiniz? Lütfen baba, lütfen izleyelim. " dedi çocuk aegyo yaparak. Babası başını sallayarak oğlunu kucağına aldı ve oturma odasına ilerledi. Küçük çocuk babasının kucağında kollarını açmış oradan oraya sallanıyordu.

"Jungkook-shi seninle çizgi film izlemek yerine başka bir şey yapalım mı?" diye sordu adam. Küçük çocuk içindeki saf merakla sorusunu sormak için derin bir nefes aldı.

"Ne yapacağız? Oyun mu oynayacağız? Yoksa maç mı yaparız? Pasta mı yapacağız yoksa?" diye ard arda sıraladığı sorular sonucu minik ciğerlerini derin bir nefesle doldurdu. Babası bu haline gülerken onu cevapladı.

"Havuza girmek ister misin?" dedi küçük çocuğun parlayan gözlerine bakarak. Çocuk bunun üzerine gözlerini kocaman açtı ve attığı sevinç çığlığı ile ellerini birbirine vurmaya başladı.

"Evet baba. Lütfen girelim ama bizim havuzumuz yok. Nasıl gireceğiz?" dedi çocuk. Küçük bir çocuk olmasına rağmen oldukça zeki bir beyine sahipti.

"Aslında var. Bekle mayolarımızı bulayım." dedi adam. Küçük çocuk gülümseyerek onu onayladığında adam koltuktan kalkmış ve giyinme odasına ilerlemişti.

Bir kaç dakika sonra döndüğünde üzerinde hiç kıyafet yoktu. Çocuk ona öğretildiği gibi utançla başını eğdi ve elleri ile yüzünü kapattı. Sonuçta çıplak insanlara bakmak ayıptı. Bundan rahatsız olurlardı.

"Jungkookie mayolarımızı bulamadım. Bir seferlik havuza mayosuz girelim olur mu?" dedi adam gözlerini kapatan miniğe karşılık. Çocuğun yüzmeye olan sevgisi her şeyin önüne geçiyordu.

"Ayıp olur baba. Siz bana böyle öğrettiniz." dedi ufacık hali ile. İnsanların özeline saygılı olmayı henüz o yaşta bilecek kadar akıllı bir çocuktu. Yetişkinlerin aksine oldukça bilgiliydi bu konuda.

"Biz baba oğuluz Jungkook. Bizim aramızda ayıp olmaz. Gel hadi çıkaralım üzerini."keyifle. Çocuk koltuktan kalktı ve babasının yanına gitti. Hala babasına bakmamaya özen gösteriyordu.

Üzerindeki kıyafetler çıktığında çocuk kendini oldukça rahatsız hissetmişti çünkü babası onun aksine sürekli onun bedenini süzüyordu. Eliyle kendini kapatmaya çalışan çocuk birden babasının onu kucağına alması ile düşmekten korkarak minik bir çığlık attı.

"Baba havuz nerede?" diye sordu. Bir an önce havuza girebilmek istiyordu. Küçük bedenini parmakları buruşana kadar su altında tutmak istiyordu. Parmakları buruşunca çıkan şekiller çok komik görünüyordu.

"Annen ve benim odamda." dedi adam. Çocuk kaşlarını çattı.

"Baba ben odanıza hep geliyorum. Hiç havuz görmedim. Yoksa gizli bir havuz mu var?"dedi. Babası başı ile onu onayladı.

"Yatağımızın altında bir havuz var. Yeterince zıplarsak havuz ortaya çıkıyor." dedi. Çocuk neşeyle kıkırdadı. Havuza girmek onun en sevdiği şeydi. Babası ise bunu çok iyi bildiği için çocuğu gayet kolayca kandırmıştı.

"Hoppa, hadi biraz zıpla da havuz açılsın." dedi babası. Ardından ise odada duran berjere oturdu. Küçük çocuk keyifle zıplayıp tatlı tatlı kıkırdarken köşede onu izleyen babasının ne yaptığından habersizdi.

Babasına dönen çocuk gördüğü şeyle şaşırdı. Babasının onu izleyerek aletine dokunması garibine gitmişti. Daha önce bunu yapan kimseyi görmemişti çünkü o henüz bir çocuktu.

"Baba ne yapıyorsun?" dedi çocuk. Sorduğu için bin pişman olacağından habersizce sordu bu soruyu.

"Sende denemek ister misin? Güzel bir şey bu." dedi yine oğlunu kandırmaya çalışarak. Çocuk her şeye olan saf merakı ile onayladı babasını. Her şeyden çok pişman olacağından habersizce onayladı. Her şeyden habersizdi çünkü o bir çocuktu.

Ona yaklaşan babası ile gerildi çocuk. Yaşayacak olduğu şeyleri hissetmişcesine gerildi. Korktu fakat babasına güvenmeyi seçti. Sonuçta babası ona bir şey yapmazdı değil mi?

-----

Bitti.

Bunları yazmak beni çok zorladı çünkü tacize uğrayan birinin hele ki bir çocuğun hissettiklerini ve yaşadıklarını yazmak hiç kolay değil.

Tacize uğradığı için ölen onlarca kadın ve çocuk geldi gözlerimin önüne yazarken. Nasıl yapıyorlar anlamıyorum. İnsan kendi öz evladına nasıl yapar hiç anlamıyorum. Kaldıramıyorum da bunu. Midemi bulandırıyor.

Çok kez sözlü bir şekilde yaşadığım bir şey olarak çok korkutucu bir şey olduğunu söyleyebilirim size sadece. Yolum kesildi,mesajlar atıldı, aramalar yapıldı. Sanıyorum ki beni en çok etkileyen takip edilmekti. Hatırlıyorum da uzunca bir süre sokağa çıkmaya korkar olmuştum. Okula yalnız gitmemeye özen gösteriyordum hatta hava almak için bile evden çıkmak istemiyordum. Düşünün sadece bu beni ne kadar etkilemiş. Bir de o insanların ne yaşadığını düşünün. Ne kadar acı çektiğini ve nefret duyduğunu.

Açık açık yaşadığım ilk olay o takip olayıydı. Sonrasında ise eski sevgilimin attığı mesajlarla tacize uğradım. Sonra numaram dağıldı hem de en yakın arkadaşım dediğim kişi tarafından. Bunu yapanın bir kız olması da ayrı yakmıştı canımı.

Hangi ülke, hangi kıta, hangi din olursa olsun taciz tüm dünyada en büyük problem. Kime karşı olursa olsun çok büyük bir problem. Kadına, erkeğe, çocuğa, hayvana yapılan taciz affedilemez ve kabul edilemez bir şey. Herkesin yaşayabileceği bir şey.

Sizden ricam tacize uğrayan insanları biraz anlamanız ve onlari yargılamamanız. Pek çok yerde duydum 'şort giymeseydin, etek giymeseydin, o saatte çıkma o zaman, kendini korusaydın, istemesen olmazdı, hak ettin, senin suçun' gibi cümleler söyleniyor. Bana da söylendi. Hepimize söylenebilirdi.

Bu bizlerin değil kendine hakim olamayanların suçu. Bizim değil kendi zevki için karşısındaki insanın ne hissedeceğini düşünmeyen o insan fazlalarının suçu. Bizim elimizde olan bir şey değil. Biz istemiyoruz.

Aramızda bunu yaşayan varsa da eğer tek ricam kendini sevmesi. Kendinden nefret etmemesi. Çünkü bu onun suçu değildi. Kendini suçlar biliyorum ama değildi. Tek dileğim kendisini sevsin.

Özür diliyorum ama daha fazla ağlamamak için diğer bölümü yazmaya geçiyorum. Aklınızda kalan soru işaretlerini o bölüm verecek sizlere.

İyi geceler diliyorum. Hepinizi çok seviyorum. 💗✨

Upstairs Kiss/Taekook(Minific) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin