Kim Taehyung, Lalisa Manoban'ın dikkatini çekmek için her şeyi yapardı. Öyleki söz konusu Yeontan'ı kullanmak bile olsa...
Bilinmeyen Numara
Oğlum kızınıza talip
Lisa
Buyrun ?
V & L 23.01.22
Abim glb Kes veled Arkadaşlarım geliyor Odandan çıkıp bizi rahatsız etme
Lisa Bunu yapacağımı kim söylemiş ?
Abim glb Karşılığında bulaşık yıkama sıranı alırım ?
Lisa Kabul
Abim glb Aferim
~ Aptal abimin mesajından sonra mutfağa inip abur cubur stoğu hazırlayıp odama çıktım. Tamam Lisaa iki saat anime izleyip odadan asla çıkmayıp abinin işlerine burnunu sokmadan dayanabilirsin.
Karşılığında bulaşık derdin olmayacak. Evde abim ve ben tek yaşardık. Annemler başka şehirdeydiler. Biz ikimiz ise aynı üniversiteyi tutturmuştuk. İlk başta Yoongi konservatuarı tutturup burada ev kiralamıştı ondan iki yıl sonra ise ben katılmıştım.
Derin bir nefes verip anime seçececekken içecek almadığı fark etmiştim. Tembelce öfleyip ayağa kaktım. Üzerimde siyah taytım ve askılı beyaz cropum vardı. Ev için rahatlardı.
Kapının önünde duran Luca'yı kenara çekip aşağı indim. Çoktan aşağıdan sesler gelmeye başlamıştı. Fakat hadi ama sadece mutfağa gidiyordum. Hızlıca koşup buzdolabını açtım. İçinden büyük kola şişesini alıp bardağa doldurdum. Ardından buzluktan biraz buz alıp içine attım. Hızlıca onu alıp odama çıkacakken hayatta ki en klişe anı yaşayıp bardağımı yere düşünmüştüm. Fakat bir kaç kişinin buraya yönelme sesini duyunca kırıkları öyle bırakıp odama kaçmaya koyuldum.
Kendimi bir yarışmacı gibi hissettiğim bir kaç saniyenin ardından derin bur nefes verip odama girdim. Muhtemelen Yoongi ağzıma sıçacaktı. Fakat elden bir şey gelmezdi.
Zaten içeceğim de gitmişti. Üzüldüğüm asıl konu buydu doğrusu. Cipsimden bir tane ağzıma atıp bilgisayara odaklanmışken kapının birden açılmasıyla yerimden sıçramış az daha altıma ediyordum.
"Yoongi senden nefre-" Ancak belediğimin aksine gördüğüm suliet Yoongi'den çok daha uzun biriydi. Onun kim olduğunu anladığımda ise şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm.
"T-taehyung ?"
Onun güzel yüzü bana bakarken düşünebildiğim tek şey neden burada olduğuydu. Aniden hissettiğim heyecanla kendime kızarken sevgilisi olduğu aklıma gelip duygularıma engel olmaya çalıştım. Hem ne oluyordu ki bana ? Ona aşık olacak degildim ya.
"Afedersin" dedi. Tanrım ilk kez duyduğum o güzel sesi...ne kadar da harikaydı.
Daha iki dakika önce söylediğim şeyle kendi düşüncelerim çelişiyordu. Ve ben bundan nefret etmiştim.
"Yanlızca tuvaleti arıyordum" diye devam etti. "Şu cam" dedi elini gösterip "birden batıverdi de"
Tanrım ! O benim kırdığım cam ile kendini mi yaralamıştı ?
"Ah özür dilerim" dedim birden istemsizce. Ve hızlıca ayağa kalkıp yanına gittim. Ben bile daha ne yaptığımı anlamadan onu banyoya sürükledim.
"Elini temizleyip, camı çıkarmalıyız" dedim. Bir yandan da kapağını kapattığım tuvalet kapağının üzerine oturtmuştum onu. O ise şaşkınca ve ne olduğunu anlamamış bir halde bana bakıyordu. İlk yardım malzemelerini arayıp sonunda bulduğumda bunu korkmadan yapabilirim dedim kendi kendime. Alt tarafi bir cam çıkaracaktım.
"Şimdi" dedim bir nefes verip. Tenim onun temine değdiğine bir irkilme hissetsem de uzun sürmedi. Elini alıp batan cam parçasını zorda görsem çıkartmayı başardım. Bir yandan hâlâ özür diliyordum. Bu süreç içerisinde hiç yüzüne bakamamıştım. Üzerinde beyaz bir tişört altında ise geniş siyah bir eşofman vardı. Sadece onlara odaklanabilmiştim.
"Acımıyor Lisa zaten sorun değil"
Onun bana yazdığını biliyordum. Şimdi karşı karşıyaydık fakat ona ne diyecektim bilmiyordum doğrusu.
Bunu düşünmeyi kesip tendirdiyot sürdüm ve küçük bir sarma işlemiyle ve yara bandıyla işimi hallettim.
"Umarım çabuk iyleşir" diye mırıldandım suçluluk duygusu ile.
