Seni kurtarmama izin ver

555 26 8
                                    

Ne kadar üzücü gölgeler, feci gölgeler,
kötülüğümüzün yarattığı gölgeler!
Ah, giden şeyler, solmuş şeyler,
bizi böyle terk eden göksel şeyler!

Gönül... sessizlik!... Yaralarla örtün!...
- enfeksiyonlu yaralarla- kendini kötülükle ört!...
Gelen herkes sana dokunduğunda ölsün,
Hırsımı bozan lanetli kalp!

--------𑁍--------

Bütün şehrin üzerine gece çökmüş, ay sadık dostları yıldızlarla birlikte parlamış, cırcır böcekleri o sakin ve sessiz geceye ses vermişlerdi.
Yaman Hanım dışında bütün Çukurovalılar uykunun kollarına düşmüş, yazdığı o mektuplarda yüreğinin kanaması durmuyor, sözlerin akışına bırakıyor, kalemi itaat ediyor.
Hünkar yere oturdu ve mektupları önündeki zarflara koydu.
Her birine, çocuklarına Züleyha ve Demir'e hitap edilmiş, ardından Saniye ve kızlar için birer zarf vardı, annesi için en güzel ve sevgi dolu sözlerle yazılmış bir zarf... Sonunda küçük bir çiçek eşliğinde... Ona yazarken en çok acı veren... İmkansız aşkına mektup, Ali Rahmet'e mektup.

H:Seninle konuşmayacağım, kimseye veda etmeyeceğim... Senden çok daha az.

Hünkar gözyaşlarını yanaklarından aşağı saldı, o oda o kadar çok acıya tanık oldu ki ağlamasını duyması normaldi.
Sanki korkmuş bir çocukmuş gibi dizlerine sarılıp yüzünü sakladı.
Hünkar nefesinin kesildiğini hissetti, güçlükle nefes almaya başladı, hızla ayağa kalktı ve balkonunun kapısını açtı, havanın yüzüne çarptığını hissederek.
Dışarı çıktı ve parmaklığa yaslandı, gökyüzüne baktı ve içini çekti, yanakları hala yaşlarla ıslanmıştı.
Hünkar yalnız olduğunu sandı ama Ali Rahmet bir ağacın arkasından ona bakıyordu, ona koşup sarılmak istedi, onu bu halde görünce yüreğini burktu.
Onu en son iki gün önce sokakta gördüğünde, hasta ve çok yorgun olduğunu hatırladı, bunu gözlerinde görebiliyordu.

--------𑁍--------

Sokaklarda dolaşan Ali Rahmet herkesin çalıştığını görünce ofisine gitmeye başladı.
İçeri girmeden önce bazı işçilerin Hünkar hakkında konuştuğunu duydu, iyi görünmediğini ve çok üzgün ve sessiz olduğunu söylediler.

AR:İyi günler beyler.

X:İyi günler Bay Fekeli.

AR:Yaman Hanım'dan ne duyduğunuzu anlatır mısınız?

Adamlar duyduklarını anlattıktan sonra Ali Rahmet hızla sosyal kulübe doğru yola çıktı.
Sonra onu gördü, dışarıda ağaçlardan birine yaslanmış Raci'yi beklerken Ali Rahmet arabasından indi ve yaklaşmaya başladı Hünkar'ın hasta olduğunu görünce hızla yanına yaklaştı ve onu kollarına aldı. o düşmeden önce.

AR:Hünkar, Hünkar beni duyuyor musun!!!

H:Ali Rahmet...burada ne yapıyorsun...nasıl?

AR:Sakin ol, gel kolumdan tut, -onu kendine çekti ve sarıldı- bana bak lütfen.

Hünkar, Ali Rahmet'in sıcak elini yanağında hissetti, uzaklaşmaya çalıştı ama Ali onu durdurdu.
Ali Rahmet o güzel zümrütlerin ağlamaktan donuk ve kıpkırmızı olduğunu görünce, Hünkar yavaşça Ali Rahmet'ten uzaklaştı ve gözlerini kaçırdı.

H:Merak etme iyiyim.
buraya nasıl geldin?

AR:Çoğunun seni kötü gördüğünü duydum, seninle konuşmaya karar verdim, -Üşüyen ellerini tuttum- Hünkar, söyle bakalım güçlü leydi Yaman nerede?

тысячы слёз (bin gözyaşı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora