1. Bölüm - Kurşun

11.1K 84 20
                                    

Çalıştığım tatlı kafede işime devam ediyordum. Kalkan müşterinin ardından tabağını kaldırıp masayı sildim. Saat akşam üzeri altıya geliyordu.

"Moloz, kızım senin çıkman gerekiyordu neden kaldın?"

"Şu masayı hâlledip çıkacağım Esma teyze, benden istediğin başka bir şey var mı?"

"Yok kızım, yeterince yardım ediyorsun zaten bana. Hadi git evine de dinlen."

"Tamam Esma teyze, sana kolay gelsin" içeriye gelip soyunma odasında üzerimi çıkardım eşyalarımı alıp çıktığımda deniz kenarında yürümeye karar verdim.

Bir süre daha yürüdüğümde tam taksi çağıracakken trafonun arkasında kavga olduğunu gördüm. Ardından bir silah sesi patladı. Oradaki adamlar kaçışırken birden bir adam yere yığıldı. Koşarak yanına gittim.

"Beyefendi, iyi misiniz? Konuşun benimle. Biri ambulansı arasın.!" Gözlerime baktı. Gülümsedi. Zorla konuşmaya başladı.

"S-sen, n-ne g-güzel ş-şeysin öyle." dedi gözlerime bakarak.

"Ö-ölmek i-istemiyorum." dedi gözlerini kapatarak.

"ACELE EDİK AMBULANSI ARAYIN.!"

"Açılın ambulans geliyor.!" dedi genç bir kadın. Elini tuttuğu çocuk ağlıyordu.

Ambulans geldiğinde etrafa baktılar.

"Herhangi bir yakını var mı?" dedi sağlık görevlisi. Dayanamayıp yanına bindim. Sağlık görevlileri üzerindeki ceketini ve gömleğini çıkarıp yarasına bakmaya başladılar. Kanlı gömleğini ve ceketini elime aldım. Ceketinin içinden telefonunu aldım. Açıp açmamakta kararsızdım ama yaralıydı ve biri ailesine haber vermesi gerekiyordu. Telefonunu alıp kilit var mı diye baktığımda olmadığı için tanrıya şükrettim.

Hızla fazla kurcalamamak için son arananlara girip en son konuştuğu kişiyi aradım.

"Efendim abi?" diye açtı telefonu. Kardeşi olduğunu düşündüm.

"Merhaba, bu telefonun sahibi vuruldu, şuan ambulansta hastaneye gidiyoruz haber vermek için aramıştım."

"Ne?!! Hangi hastane?!"

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp sağlık görevlilerine baktım.

"Hangi hastaneye gidiyoruz?"

"......'a gidiyoruz."

Telefonu yeniden kulağıma koydum.

"......'a gidiyoruz."

"Tamam, siz yanından ayrılmayın. Biz hemen geliyoruz."

Telefonu kapatıp yeniden ceketin cebine koydum. Kanlı gömleğindeki kan ellerime bulaşmış ve şuan önemsizdi. Baygın yatan adama baktım.

Ambulans durduğunda önce onu indirdiler ve ben de arkasından koşarak gitmeye başladım.

Adını bilmediğim adamı hemşireler ve doktor teslim alırken koşarak ameliyata aldılar.

Ameliyathâne kapısında beklemeye başladım. Bir süre sonra ceketin cebindeki telefon yeniden çalmaya başladı.

Az önce konuştuğum beyefendi arıyordu.

"Alo?"

"Nerede?"

"Ameliyata aldılar."

"Tamam."

Telefonu kapattı. Yaklaşık beş dakika sonra yanıma takım elbiseli bir adam ve arkasında 7 adam ile geldi. Hâlâ kucağıma duran kanlı ceket ve gömleğe ve ardından kanlı ellerime baktı.

"Teşekkür ederiz abiyi yalnız bırakmadığınız için, çocuklar size evinize kadar eşlik etsinler."

"Gerek yok, ayrıca beyefendinin iyi olduğunu görmek istiyorum. Sakıncası yoksa ameliyattan çıkana kadar burada kalmak istiyorum."

"Siz bilirsiniz."

Sırtımı duvara dayandım. Orada ne kadar daha bekledik bilmiyorum. Telefonum çalmaya başladığında kendime kızdım. Alıp baktığımda tahmin ettiğim kişi arıyordu.

"Ah, dayı sana haber vermeyi unuttum üzgünüm.."

"Moloz.!! Tanrım seni o kadar çok merak ettim ki.!!"

"Yanıma biri bir kaza geçirdi. Onunla hastaneye geldim ve iyi olduğunu görmeden gitmek istemedim. Sana da haber vermeyi unuttum kusura bakma."

"Ah yeğenim, herkese bu kadar iyi olmak zorunda değilsin."

"Dayı, insanların ölmesini sevmiyorum."

"Biliyorum, işin bittiğinde haber ver de seni almaya geleyim."

"Tamam dayı."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz, yemek yemeyi unutma."

"Tamam."

Telefonu kapatıp saate baktığımda çoktan on olmuştu bile.

Ameliyathânenin kapısı açıldığında önce sedye ile o adamı çıkardılar ve ardından doktor çıktı. Hızla doktorun yanına gittik.

"Durumu nasıl?" dedi hastanın kardeşi.

"Hasta iyi, kurşunu çıkardık. Bir süre dinlenmesi gerekiyor. Onun dışında sıkıntı yok. Kendini zorlamasın, şimdi normal odaya aldık. Görebilirsiniz, daha sonra kontrol etmeye gelirim."

"Teşekkür ederiz doktor."

...

Odaya gelmiş uyanmasını bekliyorduk. Adamların hepsi ayakta dikiliyor ve beni zorla oturtmuşlardı. Başımı koltuğa yasladım..

...

İlk bölümü nasıl buldunuz? Umarım bölümü beğenmişsinizdir. MUAHH.

Mecburiyet ( +18 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin