9.sınıfa gidiyorum. Ama o lanet biyolojik dersinin bitmesini de beklemek benim için çok zordu.40 dakika sonunda ders bitmişti. Aynı zamanda okulda bitmişti. Eve gittiğimde annemle yine kavga etmiştik. Artık bu kavgalara alışmıştım. Sonra ödevlerimi yapmak üzere odama gittim. 1 saate kadar ödevlerim bitmişti. Uyumak için yatağa yattığımda uykum çok vardı ve o yüzden direk uyuya kalmıştım. Uyanmıştım. Okula gitmek için hazırlanmaya başladım. İlk olarak elimi ve yüzümü yıkadım sonra okul formalarımı giydim. Evden çıktım ve yaklaşık 15 dakikada okula varmıştım. Günlerden cumadı ve okul bitip hafta sonu tatiline girecek diye çok mutluydum. Ama sınıfa yeni bir çocuk gelmişti. Sınıf öğretmenimiz Bay Kim onu sınıfa getirdiğinde pek önemsememiştim. Ama öğretmenimiz benim yanım boş olduğu için "Jisung'un yanına geç."demişti yeni çocuğa. Doğal olarak çocuğun ismini bilmiyordum. Sınıfa geldiğinde tamam kendini tanıtmıştı ama ben dinlememiştim. Yeni çocuk yanıma oturduğunda kendini tanıtmaya başladı. "Merhaba ben Minho yani Lee Minho. Peki senin adın ne? "demişti. Ben hâlâ onun güzelliğine bakıyordum. Sorduğu soruyu da anlamamıştım. Onu duymamıştım bile. Sonra koluma dokundu. "Efendim bir şey mi dedin?"diye sordum. O bana gülümsemişti. Bende o ana gülmüştüm. İlk defa biriyle konuşup gülümsemiştim. Sonra dediklerini tekrarladığında bende "Benim adım Jisung yani Han Jisung" dedim. İkimizde aynı anda gülmeye başlamıştık. Lanet olası matematik dersinin bitmesiyle okuldan ayrıldık. Eve doğru yürüyordum. Minho'da benimle aynı yoldan geliyordu. "Bu yoldan mı geliyorsun Minho?"diye sormuştum. O da bana cevap olarak "Evet "demişti. "Artık beraber gidip gelelim okula ne dersin?" dedim. Minho'da hiç düşünmeden "Tamam olur" dedi. Evlerimiz birbirlerine çok yakındı. Ama günün cuma günü olduğunu unutmuştum. Minho'yu evine bıraktıktan sonra bunu hatırlamıştım. Ona çoktan aşık olmuştum. Hatta onu şimdiden özlemiştim. 2 gün onsuz nasıl yaşayacağını düşünmüştü Jisung. Sonuç olarak yaşayamayacağını anlamıştı. Düşünürken uyuya kalan Jisung annesinin bağırmasıyla uyanmıştı. Banyodaki işlerini hallettikten sonra annesinin yanına inmişti Jisung. Annesini sevmezdi. O yüzden ondan uzaklaşmak için her hafta sonu yaptığı gibi sabah evden çıkıp akşama kadar eve gelmezdi. Annesi ondan markete gitmesini istemişti. Jisung'da giderken Minho'nun evine uğramıştı. Minho'nun evinin kapısının önünde zile basmıştım. Kapı açıldığında gördüğüm görüntüyle şok olmuştum. Minho'nun parmaklarında yara bantları vardı. "Minho ne oldu parmaklarına?"diye sordum. "Önemli bir şey değil Jisung küçük birkaç sıyrık."dedi Minho. "Neden geldin bir şey mi oldu Jisung?"diye ekledi Minho. "Markete gidiyordum eğer senin de annen bir şeyler istediyse beraber gidelim diyecektim." dedi Jisung. Dur anneme sorayım bekle burada. Bir dakika sonunda içerden gelen ses GELİYORUM dedi. Bu Minho'ydu.
DevamEdecek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minsung fic i yazıcam diye ChanMin'i yazamadım sorry
