Elimde sıkıca tuttuğum bıçağın keskin yerinden akan bir kaç damla kan yerle buluştu.O ayak ucumda yatıyordu,etrafa ölümcül bir sessizlik hakimdi.İlk olarak kanlı ellerime baktım,sonra ise yerde yatan kanlı bedenine.Ayağa kalkıp bu ağır ceseti kucakladım.Ne yapmalıydım? Aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu.Bahçeye inmeye karar verdim.Ceset ile binanın bahçesine ilerledim.Bu metruk evin bahçesinde göz gezdirmeye başladım.Gözlerimin ucu yıkık kulübelere kaydı,kulübelere dahada yaklaştım.Önümde iki tane kulübe vardı,rasgele birisine girdim.Ceseti yere bıraktım.Artık ceseti nereye gömeceğimi bulmuştum.Kulübeden çıkarak binanın önüne geri döndüm ve gözümü bahçede gezdirmeye başladım.Bu metruk binanın kapısının önünde aradığım şeyi bulmuştum.Kapının önündeki kazma ve küreğe dahada yaklaştım.Kazma ve küreği sakince elime aldım ve külübeye geri döndüm.Kazma ve küreği kulübenin içine bıraktım.Bir an pişman olmalı mıyım diye geçti içimden aslında olmamalıydım, sadece yaşattığını yaşatmıştım.Bu düşünceleri kenara bırakarak kazma ve küreği ellerimin arasına aldım.Kulübeye cesetin boyu kadar bir çukur açtım.sonra ise ceseti yeninden kucağıma aldım.Kendime "Neden böyle oldu?" diye sordum.Herzaman beni suçlardı haklımıydı? Artık bunun bir önemi yoktu.Düşünceleremi kafamdan attım.Ceseti kaldığım çukura gömdüm.Artık her şey bitmişti hemde her şey..
Çocukken beni her gün ruhlar ile tanımlardı,bu hoşuma giderdi.Bugün
ise ben kendimi bir ruh ile tanımlıyorum.Benim ruhum 𝘴𝘦𝘴𝘴𝘪𝘻𝘭𝘪ğ𝘪𝘯 𝘳𝘶𝘩𝘶 bugün ve hep böyle kalıcaktı..