0.2

249 23 1
                                    

İçinde olduğum iddia edilen kitap
şöyleydi;kitapta tarih boyunca önemli ve kutsal gösterilen erkekler yerine erkeklere verilen ünvan kadınlardaydı.Yani krallar, padişahlar, lordlar ön planda değil kraliçeler, sultanlar, leydiler ön plandaydı.

Ben ve sözde ablalarım kraliçe tarafından prenseslerin hizmetçileri yapılmıştık.Ama her zaman olduğu gibi bu kitapta da hemcinse aşık olmanın sonu dar ağacıydı.

Tanrının habercisinin söylediğine göre her yere Mina ile gidermişim.Kraliçeye küçükken anne dediğim için ona öyle seslenmemi istermiş. Geceleri ise Sana'yla uyurmuşum.Yemeklerimi ise Jeongyeon ile yermişim. Prenseslerle çok yakınmışız. Birlikte oturup konuşurmuşuz. Çoğu şeyi birlikte yaparmışız.

Bütün gece dersimi çok iyi çalıştım. Herkesin her şeyini ezberledim .Tanrım, kraliçe benden daha genç gözüküyor. Jihyo'nun benlerini bile ezberledim.

Haberci bana krallık dönemine gideceğimizi söyleseydi, gelmeyip Mina'dan özür dilemek için evine gidebilirdim.Belki de bu benim için bir şans olabilir.Bir dakika ben şuan krallık dönemindeysem yani 1400'lü yıllarda yaşıyorsam, 2022'ye nasıl döneceğim?.Tanrım keşke kabul etmeseydim.

Etrafı incelerken Jeongyeon geldi ve kraliçenin bizi çağırdığını söyledi. Çok büyük bir haneye girdik. Burayı hatırlıyorum. Annem ile birlikte gelmiştik. İçeriye girdiğimizde on tane terzi kadın vardı. Sana bana gülümsedi ve aynanın karşısına geçirdi. O sırada kraliçe konuşmaya başladı.

"Kıyafetlerinizin cok eski olduğunu gördüm ve kızlarımla birlikte size de kıyafet diktirmeye karar verdim."

"Teşekkür ederim anne"bana bakakaldı. Yoksa pot mu kırdım? Haberci bana neden öyle dedi peki?

"Neden bana bakıyorsunuz? "

"Bana iki aydır öyle seslenmedin şaşırdım Chaeyoung" parmağını
şıklattı ve bir kadın benim yanıma geldi.Ölçülerimi aldı ve ipek kumaşlar çıkarttı .Sandalyeye oturmamı istedi.Bana kumaşlardan iki tanesini seçtirdi. Mavi ve beyazı seçtim. Kumaşları işaretledi ve çantasına koydu. Diğer terziler de kumaşları çantalarına koyunca kraliçeye selam verdiler ve çıktılar.

Gece olduğunda yağmur yağmaya başladı. Sana'nın şimşek fobisi olduğunu hatırladım ve ona sarılıp onu sakinleştirdim. Biraz zor oldu ama uykuya daldı. Ardından bende uyudum. Sabah kalktım, güneş gözlerimi acıtıyordu. Gözlerimi zar zor açtım ve karşımda gözlerini dikip bana bakan bir Mina gördüm.

"Oh korkuttun beni Mina, ödüm kopuyordu."

Umarım bu bölümüde beğenirsiniz
pek beğenmedim ama olsun

Royal Love |MichaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin