Scherzo'da Geceler

Başlangıç

Sıkı örgülü saçları büyükler ve dindarlar çok sever. Hatta bazen kız çocukları da sever. Küçük kız çocuklarının saçlarını kesebilmesi için belirli ölçüler vardır. Çok uzun veya çok kısa olamaz. Bir gün rahibe olacaklarsa çocukluklarında dikkat etmeleri gerekir.
  Scherzo'da yazın verilen dini eğitime sabahın köründe gitmeden önce kızlar bir odaya toplanır ve saçları sıkıca örülür. Diz kapaklarında açık tonlarda bir elbise giydirilir. Elbise çok uzun veya çok kısa olamaz. Sonuçta tamamen dini eğitime hazır ahlaklı kızlar sırayla odadan çıkar ve dersliğe girerler. Sıralarına kitaplarını koyar ve fısıltılı seslerle günlük dedikodularını yaparlar.
Daha sonra içeriye dini ögretecek muallim girer. Tüm kızlar aynı anda ayağa kalkıp selam verirler. Bunu robot gibi kodlanmış şekilde yaparlar. Ders bittiğinde eve gider ev işlerini de aynı şekilde yapar, yorum yapmadan ve düşünmeden uyurlar. Ve yeni bir sabaha uyanırlar.
  Bu kızların arasında bizim Calypso da vardı. Ondan önce ablası, annesi,ninesi yer alıyordu. Ondan sonra çocuğu ve torunları olacaktı.
Yine bir gün Calypso saat 5.40 civarı derse gitmek için annesi tarafından uyandırıldı. Hiç homurdanmadan, sorgulamadan ve düşünmeden evden çıktı, taş binaya yürüdü, daha güneş bile tam doğmamıştı. Büyük merdivenlerden çıktı ve yoklama odasına geçti.

"Theo Adams"
"Burada Efendim."
"Angie Saffron"
"Burada Efendim."
...
"Jonquil Delphine"
"Buradadır."
"Calypso Eloise"
"Burada Efendim" dedi ve örgü odasına geçti. Hazırlık süreci bittiğinde sıkıca örülü saçlarıyla dersliğe gitti ve yapmasi gerekeni yaptı. Bir kaç dakika sonra selamlama işlemi bittiğinde ders başladı. Konu Dindeki Yasaklardı. İlk olarak tanrıya şükür ettiler. Bunu yaparken arkadaki kız -ki o Jonquil Delphine, babası rahip ve ailesi onu rahibe yapmak istiyor- ağlıyordu ve duygusal olarak kendinden geçmişti. Tanrıya içten sevgi ve saygılarıni ilettikten sonra artık sıra neden edepli olduklarını öğrenmeye geldi. Bayan Rhonda kafasındaki sıkı topuzun gözlerine verdiği ifade ile daha ciddi ve sinirli gözüküyordu yine. Ve konuşmaya başladı.
"Erkekler bizler gibi zeki varlıklar değiller maalesef onlara ait bir nefs var. Bizim görevimiz erkekleri tetiklememek, etkilenmemelerini sağlamak. Güzelliğimiz tanrinın bize bir hediyesi ve başkalariyla paylaşmamaliyiz."
...
Daha uzun süren konuşmanın arasında Calypso güneşin altında cayır cayır kavruluyor ve bir yudum su içemiyordu. Birden bire böyle bir anda en azından muallime su içmek istediğini söyleyip izin almak ne güzel olurdu gibi bir düşünce kapladi. Ve birden bire kendine hakim olamayıp

"Efendim, su!" diye bağırdı ve kendi yaptığına kendisi de inanamadı.
Birden bire Bayan Rhonda arkasını dönüp
"Eloise, derslerimde konuşamazsın ve su istemenin bir manası yok çünkü.. Şu an size açıklama yaparken ders vaktim ölüyor  Bayan Eloise çıkın derslikten derhal!" diye bağırdi.

Bizim Calypso buna baya bi içerlenmişti. Ağlayarak binayi terk etti ve eve döndü. Evdekiler neden erken bittiğini sordular ve Calypso saygıyla boyun eğip yine de hiç bir şey söylemedi.
Akşam üstü Calypso'nun babası Marjorie Eloise Bayan Rhonda'dan Calypsonun saygısızlığı ve isyankar,  düşünceli davranışı için bir uyarı telefonu aldı.
O gece evde kıyametler koptu. Annesi Rita, Marjorie ve erkek kardeşi Ruben ona ağız dolusu hakaretler etti ve bu yolun yol olmadığını isyankarlığın ve sorgulamanın yasak olduğunu söyledi. Ve iki gün boyunca odasından çıkmaması , sadece eğitime gitmesi ve evde iş yapması söylendi. Ailecek aldıkları bu kararı Calypso'nun düzelmesi için gerekli ve gayet uygun gördüler ve Calypso odasına çıktı.
Odada ablası Vesta, belli ki teselli etmek için Calypso'yu bekliyordu.
"Noldu benim Kali'm. Umarım kimse sana vurmamıştır"
dedi ve küçük kardeşine sarıldı.
Gece boyunca Calypso her şeyi sorguladı. Koydukları yasaklar beynine değildi sonuçta istediği kadar düşünür hayal kurardı. Kimseyi alakadar etmezdi. Ve bir gün haklı olduğunu herkese kanıtlayacaktı. Derin düşünceler ardında sonunda Calypso da sorgulamanın verdiği özgürlük ve rahatlıkla nefis bir uykuya daldı.