"Anne bana bu konuda daha fazla baskı yapma lütfen, ben Jimin'i çok seviyorum ve ayrılmayı da düşünmüyorum."
"Bak bir de ayrılmayı düşünmüyorum diyor. Oğlunu görüyorsun değil mi? Biz okusun kalp cerrahı olsun, kendine göre biriyle evlensin diye yıllardır çabalayalım. O kim olduğu belirsiz Jimin'i seviyorum desin."
"Oğlum sana daha iyilerini buluruz ne var bu kadar abartacak. Zaten gelip geçici bir gençlik aşkı."
Anne ve babamın art arda söyledikleri şeylere daha fazla dayanamayıp hemen karşı çıktım.
"Jimin hakkında doğru konuşun. Hem nasıl bu kadar emin olabiliyorsun baba? Benim Jimin'e karşı ne hissettiğimi biliyor musun? Evet yıllardır doktor olayım diye çabalıyorsunuz ama ben doktor olmak istemiyordum. Zaten yıllardır sizin istediğiniz hayatı yaşıyorum. Bari kimi sevip sevmeyeceğime ben karar vereyim."
"Doktor olamayıp boş boş defter karalasaydın ne kazanacaktın? Hiçbir şey! Ama bak şimdi elinde mesleğin var. Koskoca kalp cerrahısın."
"Benim hayallerime boş boş defter karalamak diyemezsiniz. Zaten bunca gürültü de sizin meslek ve şöhret takıntınız yüzünden. Jimin'in annesi babası doktor değil diye veya size göre başarılı, tanınmış kişiler değil diye bu kadar sorun yaratıyorsunuz. Bir daha Jimin konusunu açmayın çünkü ne derseniz diyin ben asla Jimin'den vazgeçmeyeceğim. Jimi-"
Cümlemi devam ettirecekken sağ yanağımda hissettiğim acıyla susmuştum.
Babam bana tokat atmıştı.
Hayatımda ilk defa babam bana tokat atmıştı.Annem hızlı bir şekilde babamın yanına gelip elini tutmuştu.
"Hey! Ne yapıyorsun! Ne olursa olsun şiddet çözüm değildir kendine gel!"
Annem babama ithafen konuştuktan sonra bana dönünce yüzü üzgün bir hali almıştı.
"Oğlu-"
Onları daha fazla dinlemek istemediğim için sinirli ve hızlı adımlarla odama çıkıp kapıyı sertçe çarptım. Odama varınca gözlerimde tuttuğum yaşlar bir anda boşalmaya başlamıştı. Odamdaki aynaya baktığımda sağ yanağımda silik bir el izi belli olduğunu fark ettim.
Neredeyse her akşam üzerime gelip Jimin'den ayrılmam için baskı yapıyorlar. Özellikle üniversitenin bitmesiyle bu baskılar daha da arttı. Zaten onlar yüzünden 6 sene tıp okudum, ne güzel Jimin'le birlikte etrafta sevgilimle benim resimlerimizin asılı olduğu atölyemde resim çizmek varken zorum neydi de 6 yıl tıp okudum. Şimdi de gelmişler Jimin'den ayrıl diyorlar. Ben bu hayata kendi hayatımı yaşamak için mi geldi, yoksa onların istedikleri hayatı yaşamak için mi? Artık onlardan fazlasıyla bıkmıştım.
Sırf ailesini kendilerinden aşağıda gördükleri için fakir muamelesi yapıyorlar, dayanamıyorum artık. Jimin'i çok seviyorum, onun yanındayken tüm dertlerimi unutuyorum, melek gibi bir kalbi var... O benim kanatsız meleğim.
Telefonumdan gelen bildirim sesi ile irkilip telefonu elime aldım.
Sevgilim💛
Jimin:
Beraber Seoul sokaklarında el ele gezmeye ne dersin sevgilim?Jungkook:
Harika olur
Evde durmak istemiyorum zatenJimin:
Noldu? Yine seni başka bir seminere göndermek için başının etini mi yiyorlar?Jungkook:
Bu sefer ki farklı senden ayrı|
Evet bu sefer de yurt dışındaki sana bahsettiğim seminere göndermeye çalışıyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Where Are You Darling? Jikook
ФанфикANGST DEĞİLDİR! Jimin aniden bir telefon çağrısı alır ve telefondaki duyduğu ses üç yıl önce öldüğünü bildiği sevgilisine aittir. ~jikook~ Kitabı yazmaya başladığım tarih→ 08.05.2022