-1-

301 17 12
                                    

MEDYA: chase atlantic - chxse

Selamlar efendim.

Hikayeyi baştan düzenleyip paylaşmaya karar verdim.

Jungkook:

Kafamın içinde çalan gürültülü tanıdık ses ile birlikte homurdanıp söylendim kendi kendime.

Tek gözümü hafifçe aralayıp baş ucumda duran telefonumu alıp alarmı susturdum. Ardından saatte bakıp daha okula gitmeme 1 saat olduğunu görünce uyumaya devam ettim.

Okulu seven birisi değildim. Eğlence düşkünüydüm daha çok.

5 dakika sonra tekrar telefonumdan alarm sesi yükselince sitemle homurdandım ve ardından alarmı kapatıp yatakta doğruldum.

Yatağımdan kalkıp banyoya ilerledim ve soğuk su ile yüzümü yıkayıp tamamen uyanmaya çalıştım.

Gerçekten erken kalmaktan nefret ediyordum. Hatta ben direkt uyanmaktan nefret ediyordum.

Hızlıca yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçalayıp banyodan çıktım. Banyonun kapısını geri kapatıp odanın içinde okul kıyafetlerimin olduğu kısıma doğru ilerleyip kıyafetleri hızla üstüme geçirdim ve aynanın karşısına doğru ilerledim.

Kendime baktığımda saçlarımın kuş yuvası gibi olduğunu fark etmemle birlikte yanımdaki tarağı alıp saçlarımı dümdüz olacak şekilde taradım.

Saçlarım siyah olduğu için daha da bir güzel geliyorlardı gözüme. Siyah en sevdiğim renkti ve genel olarak odam dahil neredeyse herşeyim siyahtı.

Saçlarımla olan işim bitince masanın üzerinde duran küpelerime uzanıp onları alıp taktım. Son olarak parfümümü de sıktıktan sonra çantamı koluma taktım.

----
Kahvaltımı yapıp hızla evden çıkmıştım. Kolumdaki saatime bakıp sadece 20 dakikam kaldığını görünce hızlıca arabama ilerledim ve korumamın arabayı çalıştırmasıyla birlikte oradan ayrılıp okula doğru yol aldık.

Yol boyunca sürekli sohbet etmiş ve beni güldümüştü Namu. Namu 10 yıldan fazladır burada babamın emrinde çalışıyordu.

Çocukluğumdan beri tanırdım onu. Sürekli benimle ilgilenir adeta kendi oğlu gibi görürdü beni. Annemin ölümünden sonra bana olan ilgisini arttırmıştı.

Hakkını asla ödeyemeyeceğim insanlar katagorisindeydi.

Okulun kapısının önünde durduğumuzda Namu'ya teşekkür edip arabadan çıktıktan sonra ona gülümseyerek el sallamışım. Oda bana aynı şekilde karşılık verdikten sonra kolejin içine girdim.

Sınıfa girip kapı tarafından en arka sıraya oturduktan sonra çantamı açıp defter, kalemlik ve kitabımı çıkarttım.
Ardından kapının önünde sınıfa doğru giren bedenle iç çektim. Bizim piç yine sabah sabah tam modundaydı.

Beni görmesiyle gülümsemiş ve yerine, yani yanıma oturmuştu.

Jiminle ilişkimiz çok garipti. Bazen birbirimize çok iyi davranır piçlik yapardık. Bazen kavga edip aynı günün akşamı dayanamayıp barışırdık ve sonra yine birbirimize bulaşırdık.

Ama herşeye rağmen asla bölünmez bir dostluğumuz vardı. Lisenin başından beri onunla arkadaştım ve ondan başka kimseyle yakınlaşma gereği duymamıştım.

Ama o benim aksime okuldaki herkesi tanıyor ve konuşuyordu. Okulun en popüler çocuğu falandı işte.

Ben kimseyle muhattap olmayıp tanışmasam da Jimin benim tam tersimdi. Sürekli onunla ilgilenmeye gelen erkeklerle flörtleşir, kızlarla yakınlaşırdı.

bite | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin