Normal Bir Gün

88 3 0
                                    

Ayşegül 12 yaşında ve uyumayı seven bir kızdı. Yanıbaşında hurdadan alınmış pembe çalar saatin sinir bozucu sesiyle uyandı. Üzerinde otuz yıl kullanılmış ve yer yer aşınmış rütubetli eski örtüsüyle. Mutsuzca tavana baktı, yeni okul gününün de diğerlerinden pek bir farkı yoktu. Ayaklarını yataktan aşağı attı, derme çatma evlerinin sinir bozucu yer gıcırtılarını duyarak yürümeye başladı. Tuvalete gitti, kirli ve paslı aynadan kendine baktı. Uzun, güzel siyah saçları yağlanmıştı, ancak 2 haftada bir duş alma izini vardı. Yüzünü yıkadı, odasına gitti ve haftalarca yıkanmamış okul kıyafetlerini giydi. Okul çantası 5 yıllıktı ve kimi yerleri yırtık, kimi yerleriyse kalem ve murekkep lekeleriyle doluydu. Onu da aldı ve evden çıkmak üzere gıcırtılarla yürüdü. Küçücük ve köhne evlerinin koridorundaydı. Üvey babası ve annesi kapısız odalarında yatarken onların odalarının önünden geçti. Babası horlayarak uyuyordu, üvey annesi ise her sabah olduğu gibi uyanmanın etkisiyle kızarmış, şişmiş ve koyu halkalı gözleriyle Ayşegül'e bakıyordu. Normalde de her zaman Ayşegül'e sert ve tiksinç bakarken, karanlık odalarının içinden kızarmış gözlerle bakması on kat daha rahatsız ediciydi. Sanki her sabah bir zombi onu izliyor hissi veriyordu. Ayşegül hızlıca evden çıktı. Evlerinin çaprazında kalan mahalle bakkalının çırağı her sabah olduğu gibi yine onu izliyordu. Ayşegül rahatsız olduğunu belli etse de(ya da öyle sansa da) her sabah aynı bakışlara maruz kalıyordu. Onun bakışlarına Ayşegül dik dik bakarak ve gözlerini devirerek karşılık verirdi. 35 yaşındaki bakkal çırağı da bu bakışları yanlış anlayabilirdi. Ayşegül yürümeye devam etti. Mahalle başındaki dedikoducu teyzeler her sabah olduğu gibi oradaydı. 'Nereye gidiyorsun yavrum'. 'Okula gidiyorum Nebahat teyze.' Ayşe her sabah sorulan bu soruyu her sabah ki gibi cevapladiktan sonra yoluna devam etti. O saatlerde yeni açılan kahvehane, her sabah olduğu gibi şimdiden yaşlı amcalar tarafından doldurulmuştu. Her sabah olduğu gibi hepsi birden Ayşegül'e baktılar. Ayşegül de her sabah olduğu gibi üst komşusu Mehmet amcaya selam verip devam etti. Biraz daha yürüyüp okuluna geldi.

Sıradan bir okul günüydü. Sınıfın yaramaz, zengin çocuğu ve popüler güzel kızı, on sıralarında da Aysegul ve tek arkadaşı Zehra oturuyordu. Her gün olduğu gibi sınıfın popüler kızı Ayşegül'ün yağlı saçlarıyla dalga geçiyor, zengin şımarığı Alican'da fakirlik espirileri yaparak ona katılıyordu. Bir gün daha böyle geçti. Ayşegül okul çıkışında 1 liralık harçlığıyla mahalle bakkalından sakız aldı. 1 lirasını uzattı, çırak Ramazan'a hiç bakmadan dükkandan çıktı.

Eve geldiğinde üvey annesi 35 ekran tüplü televizyonlarında Esra Erol izliyordu. Ayşegül de üzerini değiştirip oturma odasına geldi. Üvey annesi bisküvi yiyordu. Ve Ayşegül'e dönüp 'Ne o ağzındaki sakız, her gün ona para veriyorsun. ' dedi. Ayşegül ona aldırmayarak çiğnemeye devam etti. Üvey annesi Fatma konusmaya devam etti. 'Tabii sakız falan bahane senin derdin bakkal çırağı Ramazan.' Ayşegül bunun üzerine odasına gitti. Yatağına yattı, umutsuzca tavanı izlemeye devam etti. Kafasını dağıtabileceği bir şey de yoktu.  Yaşıtlarının çoğu gibi Bts hayranı bir genç kızdı. Müzik dinleyecek bir cihazı yoktu. Yabancı müzik kanalı izlemek istiyordu. Ancak üvey annesi televizyonun başından kalktığında bunu yapabiliyordu. Bu zaman da çok nadiren o tuvalete gittiği sırada oluşan minik zamanlardı. Yine o zamanlardan biriydi. Fatmanın kalkma ve tuvalete yürüme gıcırtısını duyduğu anda Ayşegül hareketlendi. O tuvalete girince odasından çıkıp yabancı müzik kanalını açtı. Harry Styles şarkısı çalıyordu. Onu da seviyordu ama Bts çalmasını istiyordu. Harry Styles sarkisi bitmişti, tam yeni şarkı başlıyordu ki tuvaletten sifon sesi geldi. Yeni şarkı başlamıştı, evet Bts şarkısıydı bu! Ayşegül sevinirken diğer yandan da yarım kalmanın burukluğunu yaşıyordu. Çünkü üvey annesi Fatma elini yıkamazdı. Tuvaletten çıkmak için yürümeye başladı. Ayşegül de istemeyerek ve Bts dinlemenin hayaliyle de olsa tekrar Esra Erolu açtı. Ve oturma odasindan tekrar odasına geçerken tuvaletten çıkan Fatma ile göz göze geldi. Yine aynı tiksinç ve dik bakışlar eşliğinde odasına gitti. Sakız da artık yumuşamış ve tatsızlaşmıştı. Ayşegül sakızı yuttu ve uyumak isteyerek başını yastığa koydu. Çünkü sadece uyuyarak vakit geçirebiliyor ve bu evden, üvey annesinden uzaklaşabiliyordu. Bir süre sonra uykuya daldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Regl İle Tanışan Kızın MaceralarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin