yeniden.

25 5 9
                                    

Tekrar uyandığımda bu sefer etrafımda pek kimse yoktu.

Sadece yanımda oturan yirmili yaşlarında mavi boyalı saçları yüzüne düşmüş uyuyan bir genç vardı.

Yavaşça yataktan doğrulmaya çalışmış tek hareketimde onu korkutup uyandırmıştım.

İlk ne olduğunu anlamamış sonrasında kendine gelmiş ve endişeyle gözlerini gezdirmişti yüzümde.

"Ah, Jungkook. Yatmaya devam et. Hâlâ iyi değilsin. Kendini zorlamaman gerek."

Beni yavaşça yatırmıştı.

Kim olduğunu hatırlamıyordum. Bir yakınım olmalıydı.

"İyiyim ben." nasıldım bilmiyordum.

O ise herhangi bir yerimde kanama var mı diye etrafıma bakmak için duraksamış ardından hafif bir nefes verip yanımdaki ahşap sandalyeye tekrar oturmuştu.

"Sen yine de kalkma. Seni ayakta görürlerse ilk beni sonra seni öldürürler."

"..."

"Ayrıca hafızanda bir hasar olduğu düşünülüyor."

"Evet, sanırım." bunu anlayabiliyordum tabii.

Yattığım sedyeye bir süre bakmış sonra kenardan yastığımı pofpoflamıştı.

"Sana kendimi tanıtayım o zaman."

Tekrar konuşmasını beklemiştim.

"Ben Park Jimin. Sevgili kuzeninim. Ama tabii ki sen beni hatırlamıyorsun."

Yüzünü düşürmüştü.

"Üzgünüm"

İlk ciddi bir ifadeye bürünmüş ardından kahkaha atmıştı.

"Şaka yapıyorum, takılma sen."

Hafif bir gülmüştüm.

"Bana ne olduğunu biliyor musun? Nasıl hastaneye düştüm?"

Yüzünü buruşturmuştu.

"Normalde doktor sana ilk günden bunu hatırlatmamamı söylemişti ama sorunu boş da geçemem. İçkiliymişsin ve aşırı hız yapmışsın. Hava yastığı seni biraz koruyabilmiş ama hasar da almışsın. Klasik bir neden."

"Neden aşırı hız yapacak kadar içkiliymişim? Biliyor musun?"

"Hayır bilmiyorum. Soruşturmalara arkadaşların ve biz de dahil olduk ama kimse hakkında garip bir şeye rastlamamış. Belki de kimseye belli etmedin ama bazen gerçekten anlatmalısın. Onun sonucu bu işte."

"Hakkımda hiçbir şey hatırlamıyorum, ya da tanıdıklarımı. O yüzden bir şey diyemeyeceğim."

"Ben sürekli yanında olup sana yardım edeceğim. Endişelenme diyemeyecek kadar önemli bir durum bu ama yanında olacağımdan emin ol."

"Teşekkürler."

Jimin gerçekten iyi birisiydi. Ona güvenebileceğimi düşünüyordum.

Jimin'le konuşurken de kapı açılmış bir adam ve kadın içeriye girmişti.

Jimin kulağıma fısıldayarak, "Bunlar ebeveynlerin."

"Onlarla anlaşabiliyor muyum?"

Hiç düşünmeden yanıtlamıştı.

"İkisi de sert bir yapıya sahip. Mükemmelliyetçiler diyebilirim. Senin onların mükemmel anlayışını yakalaman kolay ama asla yetinmiyorlar. Sen ise işlerini ertelemeyi asla sevmeyen birisi olsan da özgür karakterlisin. Birçok konuda çarpışıyorsunuz diyebilirim."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 13, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

omoideWhere stories live. Discover now