Bazen öyle anlar olur ki sadece bitmesi için dua edersiniz. Ne konuşabilirsiniz ne de başka bir şey yapabilirsiniz, sadece orada durup bitmesini beklersiniz.
Ben de şu an o durumdaydım. Babamın yakın dostu Ferit amca ve ailesiyle yemekteydik ve ben bu tarz şeylerden nefret ederdim. Genelde bu yemeklerin sonunda evde kavga çıkardı. Ve şu an yemeğin konusu hiç iyiye gitmiyordu.
Konu lanet notlara gelmişti ve şimdiye kadar Ferit amcanın kızı Eslem'in notları her zaman benden daha iyiydi. Ben her zaman onun arkasında kalırdım. Çok çabalardım bunun için, elimden gelenin fazlasını yapardım ama hiçbir zaman onu geçemezdim. Babam ise bunları duyunca sinirden deliye dönerdi.
Babamın notlara takıntısı vardı. Her zaman iyi olmam için zorlar ve ben o işi düzgün yapana kadar beni rahat bırakmazdı. Sınav haftaları her zaman kabusum olmuştu. Her seferinde daha çok çalışıyordum, Eslem'i geçmek için elimden geleni yapıyordum. En çok da babamın gözüne girebilmek için her şeyi yapıyordum.
Hiçbir zaman bu işe yaramamıştı. Aynı sınavda ben 90 almış isem Eslem 91 alıyordu ve bu babama yine batıyordu. Onun gözünde Eslem göklerde ben ise yerlerde sürünüyordum.
"Arel bizi dinliyor musun ?" diyen kişi babamdı. Şu an kendime lanetler okuyordum. Her zaman olduğu gibi onları dinlemediğim için de azar yiyecektim.
"Tabii ki dinliyorum babacığım, dinlemez olur muyum ?" zorla tebessüm ederek yerimde biraz doğruldum ve konuşmalarını dinlemeye başladım.
"Sınava da 4 ay kaldı, çalışıyor musunuz bakalım ?" soruyu soran Ferit amcanın karısı Nermin teyzeydi. Nermin teyze annemin aksine çok tatlı bir kadındı. Her zaman yüzünde bir gülümseme olurdu ve kibarlığını hiç bozmazdı. Şimdiye kadar Eslem'e sesini yükselttiğini duymamıştım. Bu konuda onları çok kıskanırdım, aralarında çok güzel bir anne kız ilişkisi vardı.
Sanırım Eslem'i sadece bu konuda çok kıskanıyordum. Ailesi ile arası çok güzeldi ve bu beni her zaman yaralıyordu. Ben en son ailemle ne zaman kavgasız yemek yediğimi hatırlamazken onun her gün ailesiyle eğlenerek yemek yemesi ve bunu göze sokması dayanılmaz bir hal alıyordu.
Bu konuda Esleme kızmam çok yanlıştı fakat insan bir şeyi fazla kıskandığında kendine hakim olamıyordu ve onu kıskandıran şeye karşı kinleniyordu. Belki bu yüzdendir ki ben Esleme karşı çok büyük bir kin taşıyordum.
"Tabii ki çalı-" daha lafımı bitirmeden Eslem lafıma atlamıştı.
"Her zaman olduğu gibi fazlasıyla çalışıyorum, sonuçta hayallerim var ve onları gerçekleştirmem için çok çalışmam gerekiyor. "
Bu kızı bir kaşık suda boğmama az kalmıştı.
"Aferin benim güzel kızıma, keşke Arel de azıcık seni örnek alsa."annemin dediği ile tüm gözler bana dönmüştü ve babamın 'kızım olduğuna utanıyorum' bakışına maruz kalmıştım.
"Aa niye öyle diyorsun Ayselciğim, Arel de çok çalışyor tüm notları yüksek." benim arkamda duran tek kişi Nermin teyzeydi ve onu gerçekten çok seviyordum. Böyle bir kızın böyle bir anneden çıkmış olmasına şaşırıyordum doğrusu.
Nermin teyzeye minatterca baktım ve en içten gülümsememi yüzüme yerleştirdim. Aynı şekilde karşılık verdi.
"Neyse şu ders konularını kapatalım da bu yaz bir tatile mi çıksak acaba ?" sesin sahibi Ferit amcaydı.
Bu sorunun karşısında gözlerimin parıldadığına yemin edebilirdim. Tatilleri oldum olası çok sevmiştim, o zamanlarda ailemden daha çok uzaklaşabiliyordum ve kendime daha çok zaman ayırabiliyordum. O zamanlarda daha az kavga eder, daha az ailemden nefret ederdim.