~Millet Evrim Geçirir, Ben Mutasyon~

48 2 0
                                    


Hassiktir Annem!

Kapının önünde annem, dolabın önünde bir ayağı halay modunda ayağa kalkmış, elleri kelebenk gibi açılmış bir adet ben, ressamlara örnek olacak pozumuz ile tam 2 dakikadır duruyorduk. Annem "Biri lütfen seni hastahanede karıştırdığımızı söylesin." yüz ifadesi ile bana bakıyordu. Ben ise hala nasıl böyle durabildiğimi düşünüyordum. Cidden ilginç!

"Sırma sen daha demin ne yapıyordun?" Annemin konuşması üzerine -çok şükürki- ayağımı yere koydum.

"Hiiiç. Bavulumu şey ediyordum."

#Şey ediyordum ne Sırma? Sallamanın çayını yapmışsın.#

İç sesimin sacma esprisine aldırış etmeyip anneme cici kız gülümsemem ile bavulumu işaret ettim.

"İyi, peki. Ben cıkıyorum, sende uyu. Yarın erken kalkacaksın zaten." deyip gitti. Bende dişlerimi fırçalayıp, pijamalarımı giyip, yatağa yattım ki akşam yemeği yemediğimi farkettim. 'Amaaan neyse, yarın sabah şölen yaparım.' hesabı ile uykuya daldım.

Sabah saat 5'te uyandım. Saat 5'te 5! Lanetler okuyarak lavaboya gittim. Zarttı surttu derken her isimi halledip kahvaltıya indim. Ben dün akşam yatmadan önce şölen demiştimde sözümü geri alıyorum. Şölen diye birşey yoktu. Hatta kahvaltı yoktu.

"Anne kahvaltı?" dedim en masum sesimle.

"Yolda giderken birseyler alırız."

"Ne demek yolda giderken birseyler alırız anne? Ya ben havaalanına giderken kan şekerim düşerde bayılırsam?" dedim abartarak.

"Ada da daha yemek yememiş. Whatsapp'tan yazdı. Giderken yiyeceksiniz. Hadi sen arabaya naş,naş." Annem ne ara Whatsapp açtı düşüncesi ile arabaya bindim. İki dakika sonra babamda geldi ve Adalara gittik. Ada, annesi, babası, abisi cümbür cemaat arabaya doluştuk. Aynı arabanın içinde olmamıza rağmen Ada ile Snapchatten konustuk. Evet öylede malız.

Sıkış pıkış geçen 20 dakikanın ardından havalimanına geldik. Biz Ada ile anneleri arkada bırakarak hemen kendimize yarım ekmek tost yaptırdık.

"Lan çok açım ya. Dün aksamdan beri yemedim." dedim tostumu son kez ısırarak.

"Ahaha ben senden ayrıldıktan sonra büyük boy pizza yedim."

"Köpek!" dedim kafasına vurarak. 5 dakika sonra tostlarımızı bitirmiştik. Bavullarımızı alıp öğrencilerin olduğu yere gittik. Bizim okulun orangutanlarını bulup, aralarına katıldık. Herkes evrim geçirmişti. Bir ben mutasyon geçirmiştim.

"Kız Sırma! Şu bizim Tuğce degil mi? Hani şu tipsiz olan. Yav kız evrime disk atmış." dedi Ada kulağıma fısıltıyla. Cidden Tuğce idi o. Bizim sınıfın kezosu. Hayata lanet olsun yaa. Bu kız bile evrim geçirmiş.

Turşu kafanın emri ile - malesefki o da geliyor- isyanıma ara verip uçağa doğru yol aldım. Daha önce de ucağa bindiğim için korkmuyordum. Ayrıca Ada ile oturacağım içinde şanslı idim.

Ada ile yerlerimizi bulup oturduk. Herkes farklı ve ayrı gayrı oturmustu. Ben ve Ada hariç.
He birde yan taraftaki Tuğçe ile Buse.

Beklenen 15 dakikanın ardından uçak kalktı ve lokumlar dağıtıldı. Olum ben bunlara bayılıyorum. (Mısra burada kendi düşüncesini yazıyor sjl.)

Biraz aç gözlülük yapıp Adanın lokumunuda yedim. Cidden harika bir şey bu.

"Sırma ne yapıyorsun? Ben o lokumu cok seviyordum. Şimdi içimde kalır o lokum benim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aman Tanrım Didim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin